DUHÂ SÛRESİ: Kuşluk vakti demektir. Sûre, adını ilk ayette geçen bu kelimeden alır. Fecr sûresinden sonra Mekke’de nâzil olmuştur. 11âyettir. Sûrede âhir zaman Peygamberinin (asm) hususiyetlerinden biri, yani yetim oluşu ele alınır ve kendisi teselli edilir. “Suver-i kasar” denilen kısa sureler buradan itibaren başlar ve hatim okuyan kimse, Duhâ suresinden sonra, her sure bitiminde bir defa tekbir getirir.
İNŞİRÂH SÛRESİ: “İnşirâh” açılmak, genişlemek, sevinmek manalarına gelir. Duhâ sûresinden sonra Mekke’de nâzil olmuştur. 8 âyettir. Bu sûrede Peygamberimizin (asm), çocukluğunda risalete (Peygamberliğe) hazırlamak üzere kalbinin açılıp, arıtılmasından söz edilmektedir. Ayrıca, onun getirdiği dindeki kolaylıklara dikkat çekilerek Allah’a şükretmeye teşvik edilmektedir.
TÎN SÛRESİ: İncir. “Tîn”, dağ adı veya incir demektir. Bürûc sûresinden sonra Mekke’de nâzil olmuştur. 8 âyettir.
ALÂK SÛRESİ: Alâk, insanın yaratılış safhalarından olan aşılanmış yumurtayı ifade eder. Bu sûreye “İkra’ sûresi” de denir. Mekke’de nâzil olmuştur. 19 âyettir. İlk 5 âyeti, Kur’ân’ın ilk inen âyetleridir. Bu sûrede okumanın, öğrenmenin üstünlüğü, insanın yaratılışı, kalemin özelliği, bunların insana Allah’ın ihsanı olduğu, insanın bunları düşünmesi, Rabbine itaat etmesi gerektiği, aksi halde azaba dûçar olacağı anlatılır. Son ayeti secde ayetidir. Ve Kur’ândaki secde ayetleri bu surede bitmektedir. 97- KADR SÛRESİ:Kadir gecesinden bahsedildiği için bu adı almıştır. Abese sûresinden sonra Mekke’de nâzil olmuştur. 5 âyettir. Sûrede, Kadir gecesinden, onun faziletinden, o gecede meleklerin yeryüzüne inişinden bahsedilir.
SÛRELERİN İSİMLERİ VE MÂNÂLARI
OSMAN ZENGİN