"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstanbul’un manevî fatihi: Akşemseddin

Raşit YÜCEL
15 Ocak 2020, Çarşamba
Akşemseddin Hazretleri 1389’da Şam’da doğdu. Hazreti Ebubekir (ra) neslinden geldiği bilinir.

Daha sonra Amasya iline kadar hicret ederler, oradan Çorum Osmancık ilçesi Sarp Kavak Köyü’nde ikamet ederler.

Yedi yaşında hafız olur, müderrisliğini Amasya ve Osmancık medreselerinde tamamlar.

Osmancık ve İskilip ilçelerinde müderris olarak görev yapar. Daha sonra Ankara’da Hacı Bayram Veli’ye intisap eder.

Daha sonra şeyhinden izin alarak Göynük’e yerleşir.

Akşemseddin, velâyeti ile beraber tıp alanında da hizmetler vermiştir. Asıl görevi, Şehzade 2. Mehmed’i yetiştirip padişahlığa hazırlamaktır. 

İstanbul muhasara altına alınmıştır. Fetihten önce oldukça zorluklar yaşanır. Bir çok şehit ve gazi verilir. Fakat, fetih bir türlü gerçekleşmez.

Fatih çok üzgün ve kızgındır. Bu esnada Akşemseddin sultanın çadırına girer.

- Nedir şeyhim, bu fetih neden gerçekleşmez 

Akşemseddin Hazretleri derin bir ohh çeker

- Fethin zorlukları ordudan değildir. Buraya daha önce yerleşip burada yaşayan bir meczup veli bir zat vardır. Atılan gülleler hedefine ulaşmadan onları yakalayıp  “gâvurcuklarım ölmesin ben onların hidayete erdirmek için

uğraşıyorum” diyerek halicin sularına atmaktadır kerameti ile.” der.

Bir gece Akşemseddin, çadırında derin manevî huşu ile ellerini Cenab-ı Hakk’a uzatır.

“Ya rab! Senin rızan ve Peygamberinin (asm) müjdesi için burada bulunan bu orduyu muzaffer eyle. Bunun canını al, yoksa bu fetih gerçekleşmeyecek” diyerek, mübarek sakalı seccadesine değecek şekilde niyazda bulunur. Rivayete göre gözyaşları seccadesinden toprağı ıslatır. Bu duâdan sonra ordu tekrar harekete geçer. Cibali Baba vefat eder ve ordu Edirnekapı’dan içeri girer.

Fatih ile Akşemseddin yan yanadır.

Çelebilerden biri Fatihin yanına gelir ve şu ifadede bulunur: “Sultanım! şeyhimin himmeti olmasa bu fetih gerçekleşmezdi”

Fatih gülümseyerek şöyle der: “Evet çelebi, ama (kılıcını göstererek) bunun hakkını da unutma”

Akşemseddin fetihten sonra Göynük’e tekrar döner ve 1459 yılında 15 Ocak’ta vefat eder. Makamı ve mekânı Cennet olsun.

Okunma Sayısı: 1662
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı