"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meşveretsizliğin neticesi ve vaesefa!..

Rifat OKYAY
17 Mayıs 2017, Çarşamba
Hemen yazının başlangıcında kırk beş senelik tecrübeyle tesbit edilen bir hakikati ifade edelim ki; istişareyi, meşvereti, hizmete ait meseleleri görüşüp konuşarak anlaşmayı ve anlatmayı, kabul ve red etmeyi; çoğunluğun velev ki bir oyla da olsa alınmış kararlarının topyekûn bir şekilde itirazcısı, kabul etmeyeni ve red eden adamları daima, bir şekilde kendi isteği doğrultusunda meşveret neticeleri çıkmayan, kendi fikir ve görüşleri kabul edilmeyen ve seçilemeyenler teşkil etmişlerdir…

Bir anda veya yavaş yavaş bu hazımsızlık ve kendini meşveretlerden ve meşverete katılan herkesten üstün görme hastalığı nefislerin eline koz olarak verildiğinde çaresi olmayan rahatsızlıklar ortaya çıkar…

Ve ona buna değil; hizmette omuz omuza olduğunuz ve daima takdir edip alkışladığınız kardeşlerinizi, hizmet noktasından ağabeylerinizi kötülemeye, onları bir şekilde ofsaytte bırakmaya, gözden düşürmeye ve aşağı görmeye hatta cemaat dışında görmeye başlarsınız… Kendi kuruntularınızı ve hodbin duygularınızı başkalarının bulunmazlığına, eşinin benzerinin olmayışına vermeye başlarsınız… 

Cemaatte başkalarına hususî husûmeti olanlar bütün cemaati kendi emeline alet etmek için daima muntazırdırlar… Lâkap takarlar, eksikliklerini sıralarlar ve başta ifade ettiğimiz gibi kendi kafasında oluşan “hakikî meşveretleri” sayıklamaya ve müdafaa etmeye başlarlar…

Kendi yapamadıkları, beceremedikleri, heba ettikleri zamanları ve şahısları katiyyen görmemezlikten gelmeleri onların birinci âdetleridir…

Kendilerini bir şekilde dinleyen insanlara da yalan ve yanlış malûmatlar vermek onlar için hiçbir mesuliyet arz etmemektedir…

Zaman ve zeminde hizmete müteallik, müteferrik meseleleri yeni oluyormuş, hemen oluyormuş gibi kendilerine mukaşgişane âdet edinirler… 

Ve bütün bunlar insanın nefsine uyarak, şeytanına uyarak, şan ve şöhrete uyarak, ilim ve filimlerine uyarak yaptığı MEŞVERETSİZLİĞİN neticesidir… Va esefa ki, böyle adamlar yüzde doksan dokuz cemaatin meşveret ve oyuyla gelmiş adamlarına böyle saldırıyorlar.

Okunma Sayısı: 1688
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • A.AYDIN

    17.5.2017 00:46:50

    HÂŞİYECİK: Rüyası bile vahiy olan bir peygamber, genç sahabilerin Medine dışındaki meydan muharebesinde ısrarını, yanlış olduğunu bile bile, çoğunluk öyle dedi diye, üstelik işin ucunda hayati risk olduğu halde kabul edip tabi oldu. Zira buyurmuştu ki: "MEŞVERETLE YAPILAN HATA, MEŞVERETSİZ İSABETTEN EVLÂDIR" Şu halde sünnet olan "MEŞVERET: 'Hata olduğuna inandığımız bir konuda' çoğunluğa tabi olmaktır" Zira TESANÜDÜ BOZMAK tan daha büyük hata var mıdır?

  • çetin acar

    17.5.2017 00:19:37

    her zaman söylediğimi yine söylüyorum. hizmetimizin bütün temel meselelerindeki konuların meşveretleri (külliyatta, hadislerde, sünnet-i seniyyede) yapılmıştır. bizler o hakikatlere değiştirmek yerine, orada vaz edilenlerin ne şekilde yapılacağının kararını görüşmemiz lazım. işte "HAKLI MEŞVERET" denilen husus bu.. u hakikatlere uymayan görüşmelerde alınan kararlar "meşveret kararı" değildir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı