"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ayasofya Camii, bu kahraman milletin ebedî bir medar-ı şerefidir

Risale-i Nur'dan
12 Temmuz 2020, Pazar 00:03
İki sene Denizli ve Ankara Ağır Ceza Mahkemelerinde inceden inceye tetkikten sonra, bize beraet verip, o kitabı bize iade ettikleri halde, o Beşinci Şuâ’ın bir-iki meselesini, ölmüş gitmiş bir kumandana tatbik edip, bize suç gösteriyor.

Biz dahi deriz: Ölmüş gitmiş, hükûmetten alâkası kesilmiş bir şahıs aleyhinde tatbik edilebilen küllî bir haklı tenkidi hiçbir kanun suç saymaz.

Hem küllî bir tevil manasından makam-ı iddia cerbezesiyle o kumandana bir hisse çıkarıp ona tatbik etmiş. Böyle yüzde bir adam ancak fehmeden bir mana mahrem ve gizli bir risalede bulunmasını hiçbir kanun suç sayamaz. Hem o risale harika bir tarzda müteşabih hadislerin tevillerini beyan etmiş. O beyan otuz-kırk sene evvel olduğu ve üç mahkemeye ve mahkemenize ve Ankara’nın altı makamatına üç sene zarfında iki defa takdim edilip tenkit görmeyen müdafaa ve itiraznamemde kat’î cevap verildiği halde, o hadisin hakikatini beyan sadedinde bir kusurlu şahsa mutabık çıkmasını hiçbir kanun suç sayamaz.

Hem o şahsı tenkit, o içinde bulunduğu ve kusurlara sebep olduğu bir inkılâbın hasenatı yalnız onun değil, belki ordunun ve hükûmetindir. Onun da yalnız bir hissesi var. Onun kusurları için onu tenkit etmek, elbette bir suç olmadığı gibi, “İnkılâba hücum ediyor” denilemez. Hem bu kahraman milletin ebedî bir medar-ı şerefi ve Kur’ân ve cihad hizmetinde dünyada pırlanta gibi pek büyük bir nişanı ve kılıçlarının pek büyük ve antika bir yadigârı olan Ayasofya Camiini puthaneye ve Meşihat Dairesini kızların lisesine çeviren bir adamı sevmemek, bir suç olması imkânı var mı?

(Afyon Hapsi Müdafaatından)

Şuâlar, s. 415

***

Her bir hükûmette muhalifler var. Asayişe ilişmemek şartıyla kanunen onlara ilişilmez. Ben ve benim gibi dünyadan küsmüş ve yalnız kabrine çalışanlar; elbette bin üç yüz elli senede ecdadımızın mesleğinde ve Kur’ân’ımızın daire-i terbiyesinde ve her zamanda üç yüz elli milyon mü’minlerin takdis ettiği düsturlarının müsaade ettiği tarzda hayat-ı bâkiyesine çalışmayı terk edip, gizli düşmanlarımızın icbarıyla ve desiseleriyle, fânî ve kısacık hayat-ı dünyeviyesi için sefihâne bir medeniyetin ahlâksızcasına, belki bir nevi Bolşevizmde olduğu gibi vahşiyâne kanunlara, düsturlara taraftar olup onları meslek kabul etmekliğimiz hiç mümkün müdür? Ve dünyada hiçbir kanun ve zerre miktar insafı bulunan hiçbir insan, bunları onlara kabul ettirmeye cebretmez. Yalnız o muhaliflere deriz: “Bize ilişmeyiniz; biz de ilişmemişiz.”

İşte bu hakikate binaendir ki, Ayasofya’yı puthane ve Meşihatı kızların lisesi yapan bir kumandanın keyfî, kanun namındaki emirlerine fikren ve ilmen taraftar değiliz ve şahsımız itibarıyla amel etmiyoruz.

(Afyon Hapsi Müdafaatından)

Şualar, s. 424

LÛ­GAT­ÇE:

Bolşevizm: Hürriyet adına bütün insanî değerleri tahribe yönelerek, hiçbir kanun, ölçü, değer tanımaksızın sosyalist hedeflere varmayı benimseyen görüş.

fehmetmek: Anlamak, kavramak, idrak etmek.

hasenat: İyilikler, güzellikler.

küllî: Umumî, genel, bütün olan.

makam-ı iddia: Savcı, savcılık makamı.

Meşihat: Şeyhülislâmlık.

müteşabih: Manası açık olmayan, mecazî manaya elverişli olan ayet ve hadisler.

sefihâne: Dinen yasak olan zevk ve eğlencelere düşkün bir şekilde; beyinsizce.

Okunma Sayısı: 3089
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk çalık

    12.7.2020 12:53:02

    Herhangi bir insanı sevip sevmemeye yönelik hukuki yaptırım olamaz. Hukuk herkese eşit mesafede olmalıdır.Ayrıca muhalif olmak başka amel etmemek başkadır. Kanunen suç sayılmayan bir hususu bize muhalif diye suç olarak görmek ayrı bir garebettir...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı