"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Malikim kim?

Rojbin Hatice Alakuş
05 Şubat 2022, Cumartesi
Ben kendime malik değilim ancak malikim, kâinatın Malikidir.

Fakat kendime malik nazarıyla bakıyorum ki yani vahid-i kıyası ile Maliki hakikinin sıfatını ve sıfatlarının bir derece mahiyetini ve hududunu bileyim. Vahid-i kıyasi sözlük manası bir ölçüdür. Fakat kendi cinsinden bir ölçü. Vahid-i kıyası yapabilmek için ilim ve duâ eksenli olunması gerekir. Sadece ilim öğrenmek enaniyete sebep olurken duâ, gururu Cenab-ı Hakk’a karşı kırıyor. O yüzden önce ilim ve duâ ile sıfırlanmak gerekli ki insan üzerinde bulduğu nimetleri ilim ile Allah’tan geldiğini duâ ile Allah’a vermesi gerektiğini bilsin mevhum ve mütenahi yani sınırlı çizgiyi ilim ve duâ dengeliyor, ifrat ve tefritten sakındırıyor. 

Veysel Karani Hazretleri’nin “Ben âcizim bende bir güç görünüyor demek o güç senden geliyor” dediği gibi âcizliğimizi ancak ilimle bilebilir duâ ile koruyabiliriz. Kendimizi vahidi kıyasi ile malik gördüğümüz zaman örneğin işitmenin görmenin vahidi kıyasi ile kendimdeki mütenahi (sınırlı) hududumla Maliki hakikinin sınırsız hududunu bilmek sonrasında tefekkür yapmak şükretmek hamd etmek gibi. 

Şu âlem-i ekberi mülk şeklinde inşa etmekle beraber şu insanı dahi öyle bir surette halketmiştir. O geniş mülkünde bütün mülke muhtaç bir Memlük hükmüne getirmiştir yani zenginlik ve fakirlik iç içe insanda mezc edilmiştir. Onsekiz bin âlemin fihristi bir insan memlük suretinde vahid-i kıyasiye tabi tutuluyor. Yine vedia dediği emaneten verilen esmalar yani mevhum bir zenginlik içinde mutlak bir muhtaçlığın Samed ismine kıyasını yaptırır. 

Vahid-i kıyasinin amacı şükretmek hayret etmektir. Verilen duygularla. Meselâ affetmek bir duygudur doğru niyetle kullanılan af duygusu vahid-i kıyası yaptırır. Aslında Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanmaktır bu. Bunun gibi âdilâne davranmanın sabretmenin şefkat etmenin ‘ben bu kadar şefkat edersem’den başlayıp kendi şefkatini de içine alan muhit şamil bir şefkate dönüştürüp hayrette bırakır. İlim irade ve kudret ile vahid-i kıyasi yapılır. Bir hanenin projesi ilimdir hayata geçirme kararı iradedir onu tatbik edip sonuçlandırmak kudrete dayalıdır. Biri eksik olursa vahid-i kıyasi yapılamaz. İlim olmazsa sanat ortaya çıkmaz, irade olmazsa yine sanat ortaya çıkmaz, kudret olmazsa yine esma sanatı ortaya çıkmaz 

Ben malik değilsem benim malikim kimdir? Ferşten arşa seradan süreyyaya, zerrattan seyyarata, ezelden ebede kadar herşey Maliki mülkün mülküdür. Malikiyet mertebeyi uzması tevhidi azam suretinde onun mülküdür. Malikül mülk bunlara Malik olduğu gibi duygu ve düşüncelerimize müstakbel ve istikbalimize dünümüze ve bugünümüze maliktir. Hamd etmek de ona mahsustur. (her elhamdülillah dediğimizde yine elhamdülillah demenin sırrınca) Demek ki vahidi kıyası ile nimetlerin onun olduğunu ve onun hazinesinden çıktığını anladım. Nimetten in’amı mülkten maliki mülkü tanımakla  ve mülkü düşünmekle yani onun maliyetinin iltifatını gördüm. Şefkatinin teveccühünü yani in’amının devamını düşündürmekle manevî lezzet kapısını açtı. Yedi kat semavat ve arzın zerratı adedince malikül Mülki Zülcelâle hamdolsun.

Okunma Sayısı: 6189
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı