Empati kurmak hedef ittihaz edilen benlikten sıyrılıp başkasına okları yöneltmektir.
Öylece kendi bakış açısıyla bakılan konular, çok yönlü bakışlara kendini bırakır. Anlaşılmayan ve hayat boyu kalıplaşmış düşünceler imkân dâhilinde fay hattı gibi kırılıp yeni yeni kıt’alar ortaya çıkarabilir.
Kendi düşüncemiz, kendi duygularımız artık çok farklı kültürler gibi kanadını açarken artık biz kırdığımız kalıplarla daha hür oluruz. İşte o zaman ben değil biz, ene değil nahnü ortaya çıkar. Belki de empatidir sadece kevser havuzuna buz parçasını atabilmek yani varlığını başkasında sürdürmek. O şekilde belki de gelişir yirmi gözle bakmak, on akılla düşünmek gerçeği. Çünkü Risalede geçen enaniyetin şekil almış hali olan hodgam, hodbin gibi kavramların kendimizden temizlenmesi şerefte, makamda, teveccühte başkasını tercih etmekle, faziletlerini kendimizdeymiş gibi kabul etmekle olur.
Böylece belki de en gerçekçi istiğfara kavuşuruz. Fiilî istiğfarla, anladıkça anlaşılmak, düşündükçe düşünülmek, sevdikçe sevilmek kolaylaşacaktır.