"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şampiyonlar Ligi Kupası’nı hiçbir Türk takımı alamaz

07 Ocak 2015, Çarşamba
Fenerbahçe’nin eski yıldız futbolcusu ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, bir Türk takımının Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kazanmasını hayâl olarak görüyor. Dilmen, yabancı futbolcuların vergi kesintisi olmadığı için Türkiye’yi seçtiğini düşünüyor.

Fenerbahçe’nin yıldız eski futbolcusu ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, yabancı futbolcuların vergi oranlarının düşük olduğu için Türkiye’yi tercih ettiğini söyledi. Süper Lig’de Avrupa çapında birkaç oyuncunun top koşturduğunu ifade eden Rıdvan Dilmen, “Türkiye Avrupa’nın bir alt ligi. Çok kaliteli futbolcular bizi tercih etmiyor. Ayrıca Şampiyonlar Ligi'ni kazanacak bir Türk takımının olacağını hayâl olarak görüyorum” dedi.. Usta yorumcu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile zaman zaman bir araya geldiğini ve sadece futbol konuştuğunu söyledi. Rıdvan Dilmen soruları şöyle cevaplandırdı:

Rıdvan Dilmen oynadığı dönemde nasıl bir futbolcuydu?

Başarı sadece yetenekle olmuyor. Çok çalışacaksın. Ben Fenerbahçe'ye gelmeden öncede çok çalışıyordum. Fenerbahçe'ye transfer olduktan sonra da antrenmanlardan sonra ekstra çalışmalar yapıyordum. Adanaspor'u çalıştırdığım dönemde futbolcularıma bunu aşılamak istedim. Bir gün hafta sonunda oynayacağımız Kayseri Erciyesspor takımının forma renklerini futbolcularıma sordum. Hiçbirisi bilemedi. Oynayacakları rakibin formasını bile tanımıyorlardı.

Sakatlıklar ve ameliyatlar yüzünden 32 yaşında futbolu bırakmanızda hatalarınız oldu mu?

Futbolculuk hayatımda büyük hatalar yaptım. Doktorlar ameliyattan sonra 3 ay sonra oynayabilirsin dedi. Ben 20 gün sonra oynamaya başladım. Bu yüzden bir türlü sakatlıklardan kurtulamadım. Eğer kendime iyi bakabilseydim 32 yaşında değil, belki de 38'lere kadar sahalarda top koşturabilirdim.

Fenerbahçe'yi çalıştırdığınız dönemde takım lider olduğu halde neden istifa etmiştiniz?

1999 sezonunda Fenerbahçe'nin başında teknik adam olarak görev yaptım. Çaylak bir antrenördüm. O yıl UEFA Kupasında Macaristan temsilcisi MTK ile eşleştik. O maç öncesi ligde lider durumda olmamıza rağmen, gittiğim bir benzincide çalışanlar, "Rıdvan Hoca ne olacak bu Fenerbahçe'nin hali?" diye sitem ediyorlardı. İlk maçta deplasmanda berabere kaldığımız MTK bizi Kadıköy'de yenip eleyince, istifa etmek zorunda kaldım.

Süper Lig’de yeniden bir takım çalıştırmayı düşünüyor musunuz?

Hayır, düşünmüyorum. Sağlık nedenleri yüzünden artık heyecanlı ortamlarda bulunmak istemiyorum.

Türk antrenörler teknolojiden istifade ediyor mu?

Ben teknolojinin gerisindeyim. Futbol takımlarının mutlaka teknolojiden faydalanmaları gerekiyor. Örneğin, Fatih Terim, Galatasaray'ın Avrupa UEFA Şampiyonluğu kazandığı dönemde yanında istatistikçi kullanmıyordu. Ancak bugün teknolojinin çalışmalarında en büyük yardımcı olduğunu kabul ederek, A Milli Takımında  istatistikleri tutan bir görevli bulunduruyor.

Türkiye'ye kaliteli yabancı futbolcu geliyor mu?

Dönem dönem değişiyor. Bazen çok kalitelilere denk geliyor. Bazen iyi araştırmadıkları için çok kötüleri de geliyor. Bu sezon yapılan transferler fena değil.

Yıldız yabancılardan kimleri örnek gösterebilirsiniz?

Galatasaray'da meselâ kaleci Muslera ve Sneijder var. Fenerbahçe’de Kuyt, Sow ve Emenike. Beşiktaş’ın Chelsea’dan aldığı Demba Ba. Ayrıca yaşı ilerlemiş olmasına rağmen Trabzonspor’da Cardozo’yu da sayabilirim. Bu iş biraz da ekonomiye bağlı. Avrupa'da Real Madrid ve Barcelona ile yarışamazsınız. En iyilerini onlar alıyor. Siz ikinci kategoride olanları alıyorsunuz. Dönem dönem, sezon sezon kaliteleri değişebiliyor.

Gelen yabancılara değerinin üzerinde para ödeniyor mu?

Tabiî  ödeniyor. Bol para için geliyorlar. Vergi  olmadığı için Türkiye onlara cazip geliyor. Ayrıca bizim ülkemiz güzel bir ülke. Ligimiz Avrupa'nın alt liglerinden bir tanesi. Ama çok yetenekli oyuncular Avrupa'nın büyük kulüplerine gidiyorlar, buraya gelmiyorlar.

Yabancı futbolcu sınırlamasına başından beri karşı çıktınız.

Ben yabancı sayısının sınırsız olmasını savunuyorum. Türk futboluna hiçbir zararı da olmaz. Yerli futbolcunun önünü açar.

Derbilerde taraftar yasağına bakışınız da çok farklı.

Derbi maçlarda taraftar yasağına karşı benim önerim şöyle: Bu tip maçlarda taraftar sayısı yüzde 5 değil, yüzde 20'ye çıkarılsın ya da hiç olmasın. Türk Telekom Arena'da 50 bin Galatasaraylı taraftara karşı 2 bin 500 kişilik deplasman taraftarı bir şey ifade etmez. Sadece tahrik eder. Buna hiç gerek yok. Yüzde 20 olursa karşılıklı tezahüratlar futbolcuyu ateşler. Zaten futbolcu böyle maçlarda daha iyi oynar.

 Şampiyonlar Ligi'nde bir Türk takımı kupa kaldırabilir mi?

Şampiyonlar Ligi'ni kazanacak bir Türk takımının olacağını hayâl olarak görüyorum. Galatasaray'ın UEFA Şampiyonu olduğu dönemde hem yabancı futbolcular, hem de Türk oyuncular Avrupa çapında futbolculardı. O yüzden başarılı oldular.

Medyaya güven var mı?

Yayıncı kuruluştan istenilen zamanda maç özetleri gelmediği için spor programları dedikodudan öteye gitmiyor. Burada spor medyasına çok büyük görev düşüyor. Ne yazık ki, güven konusunda spor medyasına pek güven olduğunu düşünmüyorum.

Siyasete atılıp,milletvekiliolmak ister misiniz?

Yok, hiç düşünmüyorum. Bana göre değil. Siyasetle pek ilgilenmiyorum.Yorumcu olarak futbolun içinde kalmak istiyorum. 

Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan’la sık sık görüşmeleriniz oluyor.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı  seviyorum. Kendisiyle medenî ilişkilerimiz var. Görüştüğümüzde daha çok spor konuşuyoruz. 

Hatıralar

Özal prime zam yaptı

Cumhurbaşkanı Turgut Özal futbolu çok severdi. Bir gün Avusturya'yı 3-0 yenmiştik. Bize birer Cumhuriyet altını verdiler. O zaman biz de birkaç arkadaş araba almıştık. Arabalar 35 milyon. Ben de; " Sayın Cumhurbaşkanım bir araba 35 milyon. Biz Avusturya'yı yendik,  bize 10'ar milyonluk altın veriyorsunuz" dedim. Bunun üzerine hepimize 35'er milyon lira prim verdi.

Trafik polisimaça yetiştirdi

TSYD Kupası'nda Fenerbahçe ile Galatasaray final oynayacak. Ben o dönem Etiler'de oturuyordum. Kamp olmadığı için evden çıkıp, maça gidecektim. Ancak trafik Zincirlikuyu'da tıkalıydı. Motosikletli bir polis memuru beni görüp sordu: "Sen bugün oynamayacak mıydın?" Ben de memura, "Trafik açılırsa oynayacağım" dedim. Memur bey, "Atla arkaya o zaman" deyip, beni motosikletiyle maça yetiştirdi.

Rıdvan Dilmen Kimdir?

15 Ağustos 1962'de Aydın'ın Nazilli ilçesinde doğdu. Spora atletizmle başladı, daha sonra futbola yöneldi. Küçük yaşına rağmen, mahalle takımlarının aranan ismiydi. Gazoz ve şekere karşılık, mahalle arası transfer olduğu söylenir. Mahalle maçlarında herkes kendine bir futbolcunun adını yakıştırırken, o Fenerbahçeli Cemil Turan’dı. Fenerbahçe maçlarını izleyebilmek için, İzmir’e otostop yaptığı bilinir. 12 yaşındayken, babasını kaybetti. Ağabeyi Ercüment, ailenin geçimine katkıda bulunmak için Denizlispor’da bir süre futbol oynadı. Evli olan Rıdvan Dilmen'in 27 yaşında bir oğlu ile 15 yaşında bir kızı bulunuyor.

Röportaj: Erol DOYURAN
[email protected]

Okunma Sayısı: 1855
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı