"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sonsuzluğu okumak…

Sadettin Önal
08 Mart 2016, Salı
İslâm dininin ilk emri “oku”dur.

Peygamberimiz’e (asm) Cebrail (as) tarafından Hira Mağarası’nda söylenilen ilk söz budur. Vahiy bu emir ile başlamıştır. İnsanlık âlemi cehalet karanlığındadır. Mekke müşrikleri zulmün tabanındadır. Bu emre muhatap olan zat ise okuma yazma bilmemektedir, ümmîdir. Hem de önünde okuyacak ne var ki? İnsanın aklına ister istemez ne okuyacak diye bir soru takılıyor.

Düşünceler okunacak şeyin ne olduğu noktasına odaklanıyor. İşte şu noktada insan neyi nasıl okuyacağını bulmalıdır. Kudret kalemi ile yazılı harfleri olan yazıları okumalıdır. Kendini okumalıdır. Dünyayı okumalıdır. Kâinat kitabını okumalıdır. Allah’ın isimlerini okumalıdır. Bunları okurken dikkat etmelidir. Rabbinin adı ile okumalıdır. Zira İlâhî emir de öyle tecelli ediyor. Okumanın sonu yoktur. Yazılanlar ve yazılacaklar o kadar çoktur ki, ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa yeterli gelmeyecektir.

Değişimin değişmez bir kural olduğu âlemde okumak asla bitmeyecektir. Keşfedilen bir kanunun heyecanı, insanı dar mekândan dışarıya fırlatmaktadır. Öğrenilen her bilgi, mücevher değerindedir. Mücevherlere sahip olan sevincinden yerinde duramayacaktır. Onu başkaları ile paylaşmak isteyecektir. Kemal ve cemal gösterilmek istenecektir. Yazılan bunca kitaplarda, ortaya konan bunca eserlerde, yapılan müthiş faaliyetlerde dikkati çeken budur.

Kur’ân kâinatı okuyor. Risale-i Nur, Kur’ân’ın ışığında hem kendini hem Kur’ân’ı hem de kâinatı okuyor ve okutturuyor. Kâinat sultanının hazinelerini, cevherlerini, elmaslarını, zümrütlerini ve definelerini bize göstermek istiyor. Görmek için okumak gerekir. Risale-i Nur bu asırda okunacak tek cami bir kitaptır. Enaniyetimizi kırıp, kendimizi onun önünde diz çökmeye ikna edersek hazinesindekileri bize lutfedecektir. Cevher, elmas, zümrütlerini bizim aklımızın eline verecek, gönlümüzün teline dokunduracaktır. Bediüzzaman yazılanların etkisini almak istemiştir. Talebelerinin dilinden duymayı arzulamıştır. Nur Talebeleri, Nur üstadlarına risalelerden öğrendiklerini geri bildirim halinde mektuplarla göndermişlerdir. Bunların bir kısmı Emirdağ, Barla, Kastamonu Lâhikası gibi eserlerde yer almıştır. Asrımızın en büyük âlimi Barla Lâhikası 54. sayfada şunları kaydetmiştir: “Şu Risale (Haşiye 2: Yani: Yirmi Yedinci Mektubun umumu) bir meclis-i nuranîdir ki, Kur’ân’ın şu münevver, mübarek şakirtleri, içinde birbiriyle mânen müzakere ve müdavele-i efkâr ediyorlar. Ve yüksek bir medrese salonudur ki, Kur’ân’ın şakirtleri onda herbiri aldığı dersi arkadaşlarına söylüyor. Ve Kur’ân-ı Mucizü’l-Beyânın hazine-i kudsiyesinin sandukçaları olan Risalelerin satıcı ve dellâllarına muhteşem ve müzeyyen bir dükkân ve bir menzildir. Herbiri aldığı kıymettar mücevheratı birbirine ve müşterilerine orada gösteriyor.” 

Bu gün Yeni Asya Gazetesi ve gazetenin Lâhika Sayfası Nurlardan istifade eden talebelerin nuranî bir meclisidir, müzakere salonudur, fikir alışverişinde bulundukları meydandır, yüksek bir medrese salonudur, bir üniversite amfisidir, bütün dünyaya hitap eden bir seminer salonunun kürsüsüdür. Burada yazılanların her biri, kıymetli mücevherlerdir. Nur Talebeleri, her biri aldığı kıymetli mücevherleri birbirine ve müşterilerine Lâhika Sayfasında gösteriyorlar. Zira Lâhika sayfası “bir nuranî meclis” ve “yüksek bir medrese salonu” gibidir.

Okunma Sayısı: 1218
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı