"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dünya ve içindekilere nasıl bakmalı?

Sebahattin YAŞAR
10 Ağustos 2020, Pazartesi
Göğü Delen Adam, Erich Scheurmann’ın, Ayrıntı Yayınları’ndan çıkmış bir eseri. Çeviri, Levent Tayla’ya ait. Bir çırpıda okunabilecek zevkli bir eser.

Yazar, 1878-1957 yıllarında yaşamış. Tarihe dikkat edilirse Said Nursî Hazretleri ile hemen hemen aynı zaman dilimlerinde yaşamışlar. Scheurman’ın bu kitabında gündeme getirdiği dünya ve içindekilere yüklenmesi gereken anlamı Said Nursî fiilen yaşamış. Kitaptan, elde kalmayacak ‘şey’leri çok abarttığımız anlaşılıyor. Yani hayatının kıymetli ömrünü varlık biriktirmek uğrunda, ‘bir gün’ yaşayacağım ümidiyle tüketmek, o belirsiz zaman dilimine anlam yüklemek ve sonra da o belirsiz yaşama (hayal) zamanına gelmeden, biriktirdiklerini terk etmek ve dünyadan ayrılmak çok mantıklı gelmiyor. Zaten kitabın bir bölümü de ‘şey’ başlığını taşıyor. Bir ‘şey’ uğruna yaşanan hayatlar.

Dünya ve dünyalıkların peşinde tüketilen zaman kavramı da oldukça ilginç ele alınıyor kitapta çünkü nice önemli işler için hep, ‘zamanım yok’ deniyor. Kitapta insanların dünyada kurdukları evler, demir yığınları arabalar, metal ve kâğıt paralar alaycı bir dil ile ele alınıyor. Bir anlamda aslında demek istiyor ki yazar, kabir ve sonrasında işine yaramayan hiçbir şey çok da anlamlı değildir. Ki, Said Nursî bu gerçeği, ‘Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.’ veciz cümlesiyle ile ifade ediyor.

Yazar, mealen, ölüm kanununu kim koyuyorsa, güçlü odur diyor. Ölümü öldüremiyorsanız, ölüm kanununu koyanı kabul etmek zorundasınız ve onun kurallarını tanımak durumundasınız diyor. Bir de teknoloji harikası diye ortaya konan işlerin, çadırın kenarından yürüyüp geçen karıncanın harikalığına yetişemediğine dikkatler çekiliyor ve uçağın kanadı ile karınca kanadının farkına dikkat çekiliyor.

Doğrusu, insanın, Allah’ın mülkünü buraya kadar ‘benim’, buraya kadar da ‘senin’ diyerek parsellemek, Mülk Sahibini değil, paylaşanları kavgalı hale getirir. Kimse ‘benim’ dedikleriyle gitmiyor dünyadan. Ne çok malı vardı denilerek gitmek, gidilen sonsuz âlemde belki daha çok kalem maldan hesap verme anlamı taşıyor. Göğü Delen Adam, dünya ve içindekiler bizi terk etmeden evvel, bizim onları kalben terk etmemizi salık veriyor. Daha doğrusu eseri ben böyle anladım. Yani dünyayı bir sırt çantasında taşıyabilecek kadar basit tutmak.

Okunma Sayısı: 2064
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir

    10.8.2020 19:45:52

    Erich Scheurmann,tamamıyla Üstadla aynı düşünen,aynı amaçlar doğrultusunda hareket eden bi yazarmış.Ölüm hakikatini ele alırken;önce ölümü yaratan Zatı(cc) anıyor,dikkat ederseniz.Ölüm varsa eğer;onu yaratan,onu meydana getiren biri de olacaktır doğal olarak.Scheurmann'ın kitabı bu doğrultuda son derece dikkat çekici.Hepimizin dikkatlice okuyup,çıkarması gereken dersler olduğu aşikâr.Üstad'ın ölüm hakikatiyle ilgili bahislerini;Scheurman biraz da alıntılayarak yahut tamamıyla kendi ifadeleriyle,daha bi bilimsel açıklamış gibi kitapta.Yani öyle tahmin ediyorum.Bu kitabı ve Nur hakikatlerini birbirine entegre edersek eğer,ortaya harika bir madenin çıkacağı muhtemel.Ne dersiniz?bence bi an önce başlayalım...

  • Ali R. Yardimoglu

    10.8.2020 06:59:59

    1Samoan yerli reisin gelismis kabul edilen toplumdaki esas cahillikler bakisi, roman karekteri olsada hakiki.... Iste, bakis hakkinda, "mana-i ismi" ve "mana-i harfi" diye mudhis felsefik 1 inceleme ve teoriyi ortaya cikarmis olan Ustad Bz. S. N., bu yazarin da fevkindedir; ne care ki tam anlayamayanlar halen degerini veremiyorlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı