"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hikâye dinler gibi

Sebahattin YAŞAR
07 Ekim 2019, Pazartesi
İnsan yaşanmışı dinlerken, o olayın kendi dünyasında bir karşılığı yoksa, tatlı bir hikâye gibi gelir ona her şey. Anlatılanlar hoş bir hikâye tadındadır.

Her gün yaşanan o kadar çok olay var ki, bunlardan kim bilir ne kadarı gazetelere, televizyonlara haber konusu oluyordur. 

İnsan, gazetede yarım bir gözle, çok da konuya müşteri olmadan şöyle bir okuyup geçtiği haberlere günün birinde kendisi konu olunca, o gerçekliğin farkına o zaman varır. İçi cızz eder, ama bunun sonuca bir katkısı kalmaz.

Her gün haberlere konu olan ‘iç yakıcı’ / ‘serinletici’ evlât haberleri var.

Kimi yoldan çıkmışlığın, kimi bir tuzağa düşmüşlüğün, kaybetmişliğin, yıkılmışlığın, intiharın, cinayetlerin; kimi de mutluluk sahnelerinin, kazanmışlığın, ayağa kalkmışlığın, yeni bir hayat kurmanın konusu oluyor.

Yine her gün haberlere konu olan nice nice ‘hayat’lar var. Kimi kaybetmişliğin, kimi çaresiz bir hastalığa duçar olmuşluğun, kimi terk edilmişliğin, kimi hayattan kopmuşluğun, kendine, ailesine zarar vermişliğin; kimi de kazanmışlığın, sevincin, sonuçların güzel çıkmasının, kavuşmanın, hayata yeniden bağlanmanın, çoluk çocuğu ile kavuşmanın konusu oluyor.

Görüldüğü üzere yazılan cümlelerin içindeki kelimelerin her okuyana fısıldadığı şeyler farklıdır. Kim, ne duymak isterse onu algılar. Kim, bu cümleler okunurken hangi ruh hali içerisinde idiyse, o cümleleri ve onun içindeki kelimeleri ona göre yorumlar. ‘Yanmayan yakamaz’ derler ya, doğru. Yani Hocanın dediği gibi, ‘Eşekten düşenin halinden ancak eşekten düşen anlar.’.

Kadın, ‘Ölmek istemiyorum!’ diye çığlık atıyor; adam, hıçkırıklarla, göz yaşları içerisinde kıvranıyor da, etrafındakiler acıklı bir hikâye dinler gibi, izler gibi dramı izliyorlar.

Keşke, hemcinsinin yaşadıklarını; ‘düşmeden’ kendisi de empati yapıp anlayabilseydi insanın. Birisine bir yumruk, bir iftira inerken, bunu, kendi vücudunda, kendi ruhunda hissedebilseydi insan. Hemcinsinin hikâyesini dinlerken, bunun biraz da kendisinin hikâyesi olduğunu kavrayabilseydi garibim. İşte o zaman biraz daha ‘düzgün insan’ olmuş olurdu insanoğlu.

Okunma Sayısı: 1405
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir Turan

    7.10.2019 17:06:07

    İnsanoğlu çoğu zaman dışardaki ciddi meselelere bile duyarsız kalabiliyor.Özellikle ölüm hakikatini sadece duyuyoruz.Vefat etti demek,Allah rahmet eylesin.Yazık oldu,yahut rahmetli çok iyi biriydi gibi.Ama hiç düşünmediğimiz şey ise,birgün aynı şekilde bizim de ölüm haberimiz duyulacak.Dolayısıyla,olayların hiçbirine seyirci ve lâkayt kalmamak gerekiyor.Her yaşanan hadiseden hissemizi almamız lazım hatta elzemdir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı