"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rutte’ye dikkat!

Şükrü BULUT
25 Temmuz 2025, Cuma
Brexit’e sevindiğimizi, okuyucularımız hatırlayacaklardır.

Devekuşu misali, yalnızca AB’nin imkânlarından istifade eden, parasını Küreselcilerin korumasında tutup Euro’ya dahil olmayan ve bu barış ittifakının ruhuna ters siyasetlerde bulunan İngiltere, nihayet AB’den ayrılıyordu. Bundan böyle, birliği menfaatlerine ve hırslarına alet edemeyecekti. Yanılmışız… Neoliberallere beşiklik yapan bu meş’um hükümetin, DAVOS üzerinden Neoconlarla ittifakını kuvvetlendirerek dessas siyasetiyle çatışma ve kaos planlamaya devam edeceğini, AB içindeki Hollanda’yı ve Danimarka’yı kullanacağını, ve zayıflayacağından dolayı Körfez üzerinde eskisi kadar etkili olamayacağını düşünmüştük. Hatta Bediüzzaman’ın bir-iki mektubuna istinaden zillet sürecine gireceğini geçmişte yazmışız. Dedik ya, yanılmışız.

Britanya’nın NATO ve BM Güvenlik Konseyi’ndeki kuvvetini biliyorduk. Zira diğer üye ülkelerinin İngilizlere bu denli teslim olmayacaklarını düşünerek, tahribatını küçümsemiştik. 

Önceki kargaşalarda, İngilizlerin küreselcilerin önemli bir aktörü olduğu, ABD’nin yeni hükümetiyle  giriştiği kavgayla  anlaşılmış oldu. Biden zamanındaki İngiltere, her meselede karar mercii sayılırdı. Trump’ın globalci sermayeye açtığı savaşla İngiltere, bilmecburiye Amerika karşısında konumlandı. Donald Trump’ın Kanada, Grönland ve hatta Panama çıkışlarının hedefinin Londra olduğunu, daha önce söylemiştik. Çin’deki büyük global sermayedarlarla iç içe olan İngiltere, Şanghay-Londra yolunu bilinçli olarak döşüyordu. Sermayeden ve Pentagon’dan yana global yürüyüşün önünde mani görmeyen İngilizler, Çin’i de kontrollü bir şekilde yanına almıştı. AB ile Çin’in birlikteliğini sağlayan ülkenin Almanya değil İngiltere olduğunu Avrupa kamuoyu pek bilemez.

Bugünkü yazımızın mihveri, Stoltenberg’ten sonra, Türkiye’nin de kabulüyle NATO sekreterliğine seçilen Eski Hollanda başbakanı Mark Rutte… Yukardaki bilgilerle, Rutte’nin, İngilizlerin adamı olduğunu ihsas etmeye çalıştığımızı zannedeceksiniz. Sekreterin beklediğimizden daha derin olduğunu, zamanımızdaki devletleri esir almış global cereyanlara ait sermayenin mahiyetini araştırdığımızda anlıyoruz. Global hegemonya istikametinde hareket halindeki McKinsey, Goldman Sachs, Rothshild, Rockefeller gibi savaş lobisi sermayedarlarının adayı olarak Rutte’nin NATO’ya getirildiğini rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Helmut Kohl ile AB’ye ihanete başlayan Avrupalı Neoliberal liderler, Sarkozy ve Merkel dönemlerinde bunu aşikâre ettiler. Sarkozy’nin Akdeniz İttifakı Projesi ile Merkel’in AB ekonomisini çökertmeyi, Macron ile von den Leyen devam ettirdiler. Avrupa Birliği’nin, küresel savaşçı Marksistlerce son çeyrek asırdaki kuşatılışının mahiyetini anlamak hiç de kolay olmuyor. 

Ahirzaman’daki küresel sınıf savaşının mahiyetini nazara almadığımızda, dünyayı ihtilâllerle sosyalist/komünist yapmaya çalışan hürriyet/demokrasi karşıtlarıyla hürriyetçi millî blokların mücadelesini de anlayamayız. Bu mücadelenin temelinde, “Hür Dünya”ca kurulmuş Avrupa Kömür-Çelik Birliği ile NATO’yu da anlayamayız. Enternasyonalci Marksistlerin NATO’ya bakışıyla aynileşen Siyasal İslâmcıların ve ırkçıların durdukları yeri de anlayamayız.

Zira projeyi, demokrasi münâfıkları olarak gördüğümüz Neoliberaller çok ince ve derinden yürütüyorlar. Bunun son örnekleri, Ukrayna-Rusya Savaşı ile, İsrail’in Pentagon desteğinde İran’a saldırması oldu. Bilhassa Ukrayna’da –ki savaş üç senedir devam ediyor– önceki NATO sekreteri Stoltenberg’in (eski Norveç başbakanı) harika siyasetiyle Pentagon’daki ve diğer Avrupa’daki Neoconlar Üçüncü Dünya Savaşı’nı bir türlü başlatamadılar (kimilerine göre bu savaş 11 Eylül ile başladı). Endişemizin, Stoltenberg’in yerine, savaş lobisinin ve Neoconların desteğini alan Mark Rutte’nin gelmesi olduğunu anlamış oldunuz. Danimarka-Hollanda-İngiltere üçlüsü, Arap Bahar’ında, Merkozylerin (Merkel/Sarkozy) desteğiyle de Rassmussen ile Libya’yı dağıtmışlardı. Yine NATO ordularının Afganistan’a gidişlerine de Troçkicilerle (Kissinger) İngilizler öncü olmuşlardı. 

Bu meseledeki tek tesellimizi de arz edelim… Enternasyonalcilerle Neoliberallerin mahiyetlerini yakından bilen ve onların vücutlarını kendi varlıklarına zıt kabul eden “Millî Devletler Bloku”, dünyadaki gidişatın farkındalar ve tedbir almaya çalışıyorlar. Rusya, ABD, İran, birçok Arap ülkesi, çoğu Latin Amerika hükümeti, Bazı AB ülkeleri ve –şimdilik kuvvete tâbi olan– Türkiye, bilmecburiye Küresel Marksistlerle savaşmak durumundalar.

Bizim temennimiz; savaşların olmaması, komünist blokun tahriplerinin durdurulması ve zahiren AB içinde bulunan Rutte gibi demokrasi münâfıklarına dikkat edilmesi…

Okunma Sayısı: 879
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin T

    25.7.2025 13:11:02

    (2)Hocamızın "Millî Devletler Bloku" dediği bu direniş hattı olmasa, küreselciler çoktan kanlı oyunlarını sahnelemişti. Türkiye'nin de bu blokta yer alması –ne kadar "kuvvete tabi" olsa da– içimizi bir nebze ferahlatıyor. Ukrayna'da üç yıldır süren vekâlet savaşı, İran'a yönelik provokasyonlar… Tüm bunlar "üçüncü dünya savaşı" senaryosunun ayak sesleri. Muhterem hocamın dediği gibi, Rutte gibiler AB içinde yuvalanmış "barış değil savaş" elçileri. Inşallah bu ikazlar, millî iradeleri harekete geçirir de bu karanlık plan bozulur.

  • Hüseyin T

    25.7.2025 13:10:00

    (1)Kıymetli yazarımızın bu analizini okuyunca tüylerim diken diken oldu. Yıllardır "komplo teorisi" denilerek göz ardı edilen gerçekler, artık perdenin aralanmasıyla apaçık bir şekilde su yüzüne çıkıyor. Brexit'in arkasındaki küresel oyun, Rutte'nin NATO'ya getirilmesi ve "barış" kisvesi altında yürütülen kaos planları… Hocamızın "demokrasi münâfıkları" tabiri, neoliberal siyasetçilerin ikiyüzlülüğünü tam olarak açıklıyor! Stoltenberg döneminde savaş çığırtkanları dizginlenmişken, şimdi küresel sermayenin taşeronu Rutte'nin koltuğa oturması, NATO'yu tam bir kukla tiyatrosuna çevirebilir. Libya'yı dağıtan, Afganistan'ı batıran zihniyetin aynısı! Hollanda-İngiltere-Danimarka üçlüsü, Arap Baharı'nda yaptıklarını şimdi tüm dünyaya yaymak peşinde. Rusya, İran, hatta Trump'ın ABD'si ve direnen Arap ülkeleri…

  • Süleyman

    25.7.2025 12:01:45

    Global savaşların tetiklediği Ortadoğu zulümleri de, Doğu Avrupa'daki Hristiyanların başına gelen felaketleri de ve diğer mazlumları da kurtaracak sebepleri Allah yaratacaktır. Buna inancımız tamdır.

  • Süleyman

    25.7.2025 12:00:07

    Yeni Asya'nın vazifesi, dane-i hakikati dünya kamuoyuna göstermek... Gerisini Rabbimiz halkedecektir. Globa

  • Sedat

    25.7.2025 11:50:21

    İngilizin mahiyeti ile deccalın mahiyeti birbirine çok yakın. İkisini de bilen, ahirzamanın fitnesinden az yara ile kurtulur.

  • Mehmet

    25.7.2025 10:30:53

    AB’nce demokrasi ve hürriyetlerin muhafızlığına hizmet için kurdurulmuş NATO’yu küresel dinsiz Marksistler küresel istibdatlarına alet etmek için içine sızmaları ve NATO’yu maksadının aksine işlerde (sömürücülükte) kullanmasını istediklerinden eski Hollanda başbakanı rutte’yi iş başına getirmekle küresel Marksistlerce NATO’nun kuşatılmışlığını gösteriyor ve istiyorlar.Bu arada istibdatla yönetilen bizim ülkemizdeki siyasal dinci ve ırkçıların da bu NATO (menfi) anlayışıyla aynı olduğunu da bilmemiz gerekiyor.

  • Semih

    25.7.2025 07:01:23

    Kendisini dev aynasında gören İngiliz, uzun zaman bozgunculuk için AB de bekledi. Şimdi de Türliye ve bazı islam ülkelerini yedeğine alarak bozgunculuğunu devam ettiriyor.

  • Mustafa

    25.7.2025 06:49:04

    “Bu meseledeki tek tesellimizi de arz edelim… Enternasyonalcilerle Neoliberallerin mahiyetlerini yakından bilen ve onların vücutlarını kendi varlıklarına zıt kabul eden “Millî Devletler Bloku”, dünyadaki gidişatın farkındalar ve tedbir almaya çalışıyorlar. Rusya, ABD, İran, birçok Arap ülkesi, çoğu Latin Amerika hükümeti, Bazı AB ülkeleri ve –şimdilik kuvvete tâbi olan– Türkiye, bilmecburiye Küresel Marksistlerle savaşmak durumundalar.” Bize amin demek düşüyor. İnşaallah.

  • M. Nuri

    25.7.2025 06:46:40

    Bir taraftan NATO, diğer yandan AB düşmanlıkları. Kim bu iki kuruluşu istemiyorsa, bir tarafa yazalım. Komünistler Ulusalcılar Masonlar Küreselciler Siyasal İslamcılar Milliyetçi geçinen ırkçılar Peki kim taraf Demokratlar Savaş istemeyenler Yaratılışı korumak isteyenler Yoksullukla mücadele edenler Cehaletle savaşanlar Dışımızdaki olayları ancak mukayeselerle çözeriz.

  • Salih baş

    25.7.2025 05:54:10

    Paraguay ve Uruguay ında tarihine bir bakmak lazım

  • Cemal Özkaya

    25.7.2025 00:49:12

    Bakış tarzını tebrik ediyorum. Devlet veya milletler değil sınıflar savaşı nitelemeniz çok şeyi çözüyor. Bu bahsettiğiniz adamlar her milletin içinde devlet millet farketmeden dünya hakimiyeti pesindeler ve devletleri kendi adamları vasıtasıyla her türlü fitnenin başına yerleştirecek güç sahibiler. Üstadın ifsad komiteleri tabirini zaman tam tefsir etti.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı