Bu yaz, güneşin sıcaklığıyla değil; kardeşlik, muhabbet ve iman derslerinin sıcaklığıyla ısınıyoruz.
Tekirdağ’da, ortaokullu kardeşlerimizle, lise ve üniversiteli ağabeyleriyle birlikteydik. Fakat burası sıradan bir program değildi. Burası adeta bir açık hava medresesi. Evet, burası bir Medrese-i Nuriye çadır hâliyle karşımızda duruyordu.
Bu kıymetli program, Yeni Asya İzmit Temsilciliği tarafından organize edildi. Onların gayretiyle bir araya geldik; samimî bir ortamda, derslerle ve muhabbetle dolu unutulmaz günler geçirildi. Hem manevî, hem içtimaî açıdan dopdolu bir atmosfer yaşandı burada.
Sabah namazıyla birlikte başlayan günümüz, Kur’ân tilavetleriyle, Risale-i Nur dersleriyle ve müzakerelerle devam etti. Aralarda top oynadık birlikte yemek yedik, birlikte nefeslendik. Ama en güzeli de beraberce aynı dava için aynı heyecanla bir araya gelmiş olmak. Her birimiz farklı şehirlerden geldik ama burada hepimiz aynı ruhun insanıyız. Çünkü bizi buraya getiren şey tatil değil; hakikat aşkı, hizmet ruhu.
Ortaokullu kardeşlerimizin heyecanı ve enerjisi, biz lise grubundaki ağabeylerini de coşturdu. Onlarla sohbet etmek, sorularını cevaplamak, birlikte Risale okumak tarifsiz bir mutluluktu. Bu program sayesinde hem kardeşliğimiz pekişti, hem de Risale-i Nur’un nasıl bir hayat mektebi olduğunu daha derinden kavramaya çalıştık.
Ve hamdolsun ki, buradaki hizmetler sadece çadırlarla sınırlı değil. Program alanında kalıcı bir hizmet merkezi için bir bina inşasına da başlanmış durumda. Şu an daha beton atma aşamasında. Fakat dualarla temeli atılan bu bina, inşallah ileride bu tarz programların ve derslerin yıl boyu devam ettiği bir ilim yuvası hâline gelecek. Belki de bizler, yıllar sonra bu binaya baktığımızda “Burada bizim de bir emeğimiz var” diyerek şükredeceğiz.
Bir de güzel bir anıdan bahsetmeden geçemeyeceğim. Tüm program katılımcıları olarak elimize birer harf aldık ve birlikte şu cümleyi yazdık:
“Hakikatin Gür Sesi Yeni Asya Gazetesi”
Bu sadece bir karelik fotoğraf değil, aynı zamanda bir duruşun, bir bağlılığın ve bir mesajın ilanıdır. Biz bu sesi gürleştirmeye, istikamet çizgisinden sapmadan hizmete devam etmeye söz verdik.
Bediüzzaman Hazretleri, “Zaman cemaat zamanıdır” diyor. İşte bu program, cemaat ruhunun, kardeşliğin, meşveretin ve samimiyetin en güzel örneği. Çadırlarda, seccadelerin üstünde, defterlerin başında, kalbimizde aynı dua var:
“Allah’ım bizi bu yolda daim eyle.”