"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ana! Korkma! ÇOCUK VE ALLAH YAZILARI (2)

Yasemin GÜLEÇYÜZ
13 Kasım 2011, Pazar
Biz yetişkinler her zaman çocuklara bir şeyler öğretmemiz gerektiğine inanırız. O yüzden de zaman zaman, değil sadece çocukları, kendimizi bile bunaltacak hallere düşeriz. Oysa ki, çocuklar söylenenleri yapar görünseler bile, aslında yaşanan şeyleri öğrenirler. Yani günlük hayatımıza aksettirdiğimiz bilgilerimiz, niyetlerimiz, duâlarımız ve arzularımızdan beslenen kelimelerimiz, hallerimizdir onları eğiten. Konuşmasak bile hâl dilimiz, beden dilimiz ders verir.
Sözgelimi, onunla birlikte kitap okumak ya da keyifle yaptığımızı gördüğü şahsî okumalarımız “Kitap okumak güzeldir. Oku!” cümlesinden çok daha etkili ve kalıcıdır.
İşte bu sırdandır ki, zaman gelir, olayların tazyikatıyla, baskısıyla bir an unuttuğumuz hakikatleri, onlar hatırlatıverir bize. Bazen üzüntülerimizi teselli edecek unutulmayan sözler sarf ederler. Bazen, bizi öper, akan gözyaşlarımızı silerler minik elleriyle. Ne yapacağımıza karar veremeyip kalakaldığımız durumlarda akıl, nasihat verirler. Çünkü hangi durumlarda ne yapılması gerektiğini öğrenmişlerdir bizden. Farkında olmasak bile!
“Çocuk aklı, böcük aklı” deyip de onları küçümsemediğimiz, ayrı bir şahsiyet olarak kendi dünyamızda kabul edip, yetişkin bir insan gibi muhatap olduğumuzda inanın muhteşem bir dostluğun temelini de atmış oluruz.
Çocuklarımıza, yeğenlerimize, kardeşlerimize, çevremizdeki çocuklara bir de bu açıyla bakmaya ne dersiniz?
«««
Yıllar önce arkadaşımla beraber bir dost ziyaretindeyiz. Maksad hâl, hatır sormak, birazcık oturup kalkmak. Arkadaşımızın dört yaşlarındaki sevimli oğlu ona götürdüğümüz hediye paketini açtıktan sonra bize teşekkür ediyor. Yeni oyuncağıyla doğruca yemek masasının altına gidiyor. Orasını adeta oyuncaklarından oluşan bir odacık gibi yapmış. Kendi özel dünyasında arabalarıyla zaman zaman konuşarak sakin sakin oynamakta.
Biz de sohbete dalıyoruz. Arkadaşımız itina ile yaptığı çayı, yanında her zaman hazırda tuttuğu lezzetli atıştırmalıklarla birlikte ikram ediyor. Ama ziyaretimizin başından beri yüzünde hep derin bir hüznün gölgesi var.
Dayanamayıp “Neyin var? Çok üzgün gibi görünüyorsun?” diye soruyoruz.
Gözleri dolu dolu birkaç gün önce sabah uyandığında boynunda beliriveren şişkinlikleri fark ettiğini anlatıyor. Eşi ile birlikte apar topar hastaneye gidiyorlar. Muayeneler, tahliller, çekilen röntgen filmleri… Doktorların şimdi neticeleri değerlendirme aşamasında olduğunu söylüyor.
Üzgün çok üzgün. Biz ise hiç beklemediğimiz bu cevap karşısında şaşkın, “Önemli bir şey değildir inşâallah!” tarzında kırık dökük teselli edecek birkaç cümle sarf etmeye çalışıyoruz.
Hepimiz bu haldeyken masanın altından çıkan Seyda, elinde oyuncaklarıyla annesine yöneliyor “Ana korkma! Cenâb-ı Hak hem Rahim’dir, hem de Hakim!” diyor.
Zaman sanki duruyor. Annesiyle birlikte, elimizde çay bardakları donakalıyoruz. Küçücük çocuğun ağzından çıkan o kelimeler hepimizin yüreğine su serpiyor. Ortamdaki kasvetli, üzücü hava birdenbire dağılıveriyor. “Evet, Cenâb-ı Hak hem Rahim, hem Hakim’dir!” diyoruz…
Seyda hiçbir şey olmamış gibi yine oyuncaklarının arasına dönüyor. Biz ise şaşkınlıkla onun masa altındaki oyununu izliyoruz.
Evet, biz büyükler çocukların oyun ve oyuncaklar arasında dalıp gittiğini, gerçek dünyadan sıyrılmış olduğunu sanıyoruz. Aldanıyoruz. Aslında onlar, evde yaşanan bütün olayları özel dünyalarında değerlendiriyorlar, sohbetlere kulak verip, ortak oluyorlar.
Bazen de küçük Seyda’nın yaptığı gibi büyüklerini teselli ediyorlar.
O gün bu hakikate bir kez daha şahit oluyoruz…
Aman dikkat!
Okunma Sayısı: 977
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı