"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlmî istibdat ve ihtilâflar

Kâzım GÜLEÇYÜZ
26 Haziran 2025, Perşembe
Nasreddin Hocaya mal edilen o meşhur fıkrayı hepimiz biliriz ve yeri geldikçe sohbetlerimizde de sık sık kullanırız:

Kadılık yaptığı sırada Hocaya bir adam gelip, başından geçen bir olayı anlatmış ve sormuş:

“Haklı değil miyim Hocam?”

“Haklısın!” demiş Hoca.

Biraz sonra başka biri gelmiş, aynı olayı kendi yorumuna göre anlatmış ve sonra o da sormuş:

“Haklı değil miyim Hocam?”

Hoca ona da, “Haklısın!” demiş.

Adam gittikten sonra bu defa hanımı içerden, “Efendi, ikisine de haklısın dedin, birisi haksız olmalı değil mi?” diye seslendiğinde ona da, “Sen de haklısın hanım!” demiş Hoca.

Her anlatıldığında gülüp geçtiğimiz bu fıkrada, aslında gayet derin mana ve hikmetler var.

Fıkradaki mesaj, ilk bakışta herkese mavi boncuk dağıtan bir eyyamcılığın hicvedilmesi gibi anlaşılıyorsa da—böyle bir yorum çıkarmak mümkün olsa bile—daha derin düşünüldüğünde en aykırı gibi görünen fikirlerde dahi bir “dane-i hakikat” bulunabileceği gerçeğini hatırlatıyor.

Nitekim Bediüzzaman, Mutezile ve Cebriye gibi fırkalarla ilgili bir tahlilinde, “Şu bâtıl mezheplerde birer dane-i hakikat mevcut, münderiçtir; mahsus mahalli vardır. Bâtıl olan, tamimdir” diyerek, bunların dayandığı “dane-i hakikat”lerin özel hallerde geçerli iken genelleştirilmelerinin bâtıl mezhepleri doğurduğunu ifade ediyor.

Çıkış noktalarında birer “dane-i hakikat” bulunan fikirlerin bilâhare bâtıl mezheplere kaynaklık etmesinde, sebebi kendileri olan “genelleştirme” hatasının yanında, onlara karsı “hakkı savunma” adına ortaya konulan “istibdad-ı ilmî”nin payına da dikkat çekiyor Said Nursî.

Yine Bediüzzaman’ın “Dalâlet fırkalarını İslâmiyet’ten intac eden [netice veren], mesail-i diniyedeki [dinî meselelerdeki] istibdad-ı ilmîdir ve nefsü’l-emirde mukayyed [haddizatında kayıt ve şartlara bağlı] olan şeyde ıtlaktır [o kayıt ve şartları kaldırıp ucu açık şekilde genelleştirmektir]” ifadeleri, konunun her iki boyutunu da özetliyor.

Okunma Sayısı: 1456
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    28.6.2025 08:17:31

    Yüce rabbimden münafıklara aldanmamyı tüm ehli imanın çook dikkatli olmasını nasip ettmesini niyaz ediyorum. Zira bu münafıklar ki günümüz münafıkları masumların katlinde rol aldıkları halde,cani,kattil ve din düşmanı,yüğce rabbimize savaş açanlarla ortak oldukları halde hala onların tuzağına düşenleri görünce müteessir olmamak,kardeşleirmizi ikaz etmemek mümkün mü.

  • Abdullah

    26.6.2025 18:00:36

    Batıl mezhepleri doğuran ilmi ve siyasi lstibdattır.Mutezile ve Cebriye bunların ürünüdür. Maalesef hem diyanet ve hemde siyaset aleminde çıkan bazı şa hıslar ilmi ve siyasi istibdat yapmışlar dır.Günümüzde bunlar var.Çok dikkat etmek lazım.Kim ilmi veya siyasi baskı yapıyorsa bilin ki; o müstebididir.

  • nagehan

    26.6.2025 15:46:13

    (Eüzü besmele ile); [(İnsanları İslam’a sokmak için de, ibadetleri yaptırmak için de) Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. (Zorlama; imtihan -deneme ve elenme- sırrına aykırıdır.) Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapkınlık ve azgınlıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu (İslam dışı sistemleri ve zalim kişileri terk ve inkâr ederek onları) tanımayıp Allah’a inanırsa (İslam nizamına tâbi olursa); artık o, şüphesiz sapasağlam bir kulpa yapışmıştır ki; bunun kopması yoktur (Kur’an’a tutunanların mahrum ve mahcup olma endişesi kalmamıştır). Allah, (her şeyi ve hakkı ile) İşitendir, Bilendir.] - [Andolsun, Biz Kur’an’ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Ama düşünüp öğüt alan var mı?] 2/256 - 54/17 // Selâmet ile...

  • AHMET AYDIN

    26.6.2025 14:07:11

    Allah razı olsun abim

  • Hüseyin İlhan

    26.6.2025 13:26:21

    Bugünkü iktidarın başörtüsü serbest diyerek faizi ihya ve teşviki,zina gibi kebair bir suçu suç olmaktan çıkartmaları,itibardan tasarruf edilmez diyerek açık,sarih ve net olan 'israf'ı,haram olduğu halde hala milletin vergilerini çarçur ederek keyif sürenleri,adında adalet,kalkınam adları olsa da adaletki kattletmeleri,kalkınma yerine ülkeyi faiz sarmalına sarıp yabancı yatırımcı ları değil,dün teşvik verdikleri yerli müteşebbisin dahi yurtdışına giddtmeleri gibi daha nice hakikatler bir değil bin iken'şahsi ifadeleri ile sübut eden'şehirlerimize ihanet ettik,diyerek ecdadın tarihi mekanalrı,ibadethanelerin ve minarelerinin kucaklar gibi haline,yüce rabbimizin bahşettiği tabii güzellikleri setr eden ihanet sahiplerine toz kondurmayacak amma yıllardır risalei nur hakikatleri ile okuuyucularına haikatleri şaşmadan ve şaşırtmadan yazanlara yanlış yorumluyorsunuz diyeceksiniz. Muhterem-eler önce kendi kapınız önündeki toz-kir ve kebairleri temizleyin ve sonra akıl satın.

  • Raşit örenel

    26.6.2025 11:28:42

    Aslında yaptığınız son alıntının devamı, Üstadın bu konuda neyi kastettiği ve çözüm olarak neyi önerdiği konusunda en küçük bir şüpheye yer bırakmıyor: "Meşrutiyet-i ilmiye hakkıyla teessüs etse, meyl-i taharrî-i hakikatin imdadıyla, fünun-u sadıkanın muavenetiyle, insafın yardımıyla, şu fırak-ı dâlle Ehl-i Sünnet ve Cemaate dâhil olacakları kaviyyen me’muldür." Üstad Hazretleri her zaman olduğu gibi müslümanlar, özelde ehl-i sünnet olarak önce kendimizi düzeltmemiz gerektiğini söylüyor. Biz İslamın izin verdiği ve layık olan kapıları açalım da kendileri istemezlerse girmesinler.

  • Raşit örenel

    26.6.2025 11:23:37

    Kazım abi Allah razı olsun. Biz de hep böyle anlayageldik. Hakikate taraftar olanların istibdattan da istibdadın yol açtığı taklitten ve inattan da beri olması olması lazım. Yanlış bir fikri savunana istibdat etmek, muhatapta inadı tahrik edebilir. Kendi doğrumuzdan taviz vermeden, muhatabın aklına ve gönlüne imkan tanıyacak şekilde güzelce izah etmek hakikate yakışan tavırdır. Tüm izahlara rağmen kendi yanlış fikrinde inad ediyorsa bu da onun imtihanıdır. Yanlışı savunuyor diye istibdat etmek, hakikati savunana yakışmayan zorbalığa tenezzül etmek ya da etmemek te doğrunun imtihanıdır.

  • cafer

    26.6.2025 10:00:07

    tam istibdat yazarın kalemine dokunmaktır. Yazarın kalemine dokunana Rabbim dokunsun...

  • S. Pelin Kurukahveci

    26.6.2025 09:21:40

    Mihne döneminde mutezile ne yapmıştı: "Kur'an mahluktur" önermesini herkesin aynı şekilde kabul etmesi için baskı kurmuşlardır. Kabul etmeyenleri yargılamışlar, hapse atmışlar veya öldürmüşlerdir. Şimdi burda ilmi istibdatı kim yapmış oluyor?

  • S. Pelin Kurukahveci

    26.6.2025 09:19:42

    Bu konudaki sorun ehl-i sünnetin doğruları söylemeyi bırakması ile hallolacak gibi değil. Dalalet fırkalarının da kendi yanlışlarını kabul etmeleri lazım. Ancak kendi yanlışlarını kabul ettikleri anda baştan savundukları sistem çöküyor ve ellerinde fırkaları kalmıyor. O yüzden kör bir inatla yanlış yollarını savunmaya devam ediyorlar. Burda ilmi istibdat kavramını dalalet fırkalarının tutundukları tavır için kullanmak gerekiyor.

  • S. Pelin Kurukahveci

    26.6.2025 09:08:24

    Üstadımızın bu ifadelerinde ehl-i sünnet vel cemaati suçlayacak bir anlam yoktur. Fıkrada anlatılan gibi olsaydı ehl-i sünnet cemaatinin ayırıcı bir özelliği kalmazdı. Kanaatimce fıkradaki mesajı yanlış yorumluyorsunuz. Her mezhepte bir hakikat var diye hoş görü ile bakılmaz. Kötülüğün önüne set çekilmesi de gerekmektedir. Ahmet bin Hanbel, Mutezileye karşı boşuna mı direndi? Ya da Ahmet bin Hanbel'in tutumu Mutezilenin yoldan çıkmasına sebep olan bir istibdat mıdır?

  • Halil İbrahim Karahan

    26.6.2025 04:03:01

    Allah razı olsun Rabb'im her türlü kötülüklerden korusun sizi....

  • Ramazan tavşan

    26.6.2025 00:29:59

    Çakırcalı Mehmet efeye sormuşlar bu kadar eşkıyayi nasıl idare ediyorsun. Çakırcalı da bu ya ilimle olur yada zulümle, beyler bende ilim yok demiştir

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı