Cehalet en büyük düşmanlardan biri olduğuna göre, cehaleti mağlup etmenin vesilesi ve vasıtası olan kitaplardan, onları okumaktan, tanıtmaktan ve yaymaktan vazgeçebilir miyiz?
Kitapları tanıtmanın bir yolu da kitap fuarlarıdır. Dolayısı ile kitapla ilgili her adımı takip etmek, desteklemek ve teşvik etmek aklın yolu olsa gerek.
Nisan 2025’de düzenlenen “2. Rize Kitap Fuarı”nda konuşan Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez’in bu bakımdan önemli. Görmez şöyle demiş: “Rize’de açılan bu kitap fuarından dolayı hepinizi tebrik ediyorum. Doğrusu dijitalleşmeyle birlikte zaman zaman ‘Acaba kitap medeniyetinden uzaklaşacak mıyız?’ diye bir endişe taşıyor insan. Ama ne yapıp yapıp bizim kitapta ısrar etmemiz lâzım. İfade ettiğim gibi, eskiden sadırlardaki bilgi vardı. Sonra satırlara döküldü, kitap oldu. Şimdi dijitalleşme ile birlikte farklı bir evreye doğru hepimiz evriliyoruz. Fakat hele hele biz Müslümanlar bir kitabın müminleriyiz. Ve biz hem insanı bir kitap olarak okuruz, hem kainatı bir kitap olarak okuruz. Hem de kitabımız Kur’ân-ı Kerîm bir kitap olarak hepimiz tarafından okunmayı bekliyor ve beklemeye devam edecek. Ekranı görünce kitaptan vazgeçmememiz lâzım. Evlerimizde kütüphane kurmaktan asla vazgeçmememiz lâzım. Sadece dijital kütüphanelerle yetinmememiz lâzım. Kitabın o kokusu, kitabın ruhu insana çok şey katar. Bunu ihmal etmemeyi herkese öneriyorum.” (Video, Haber53, 18 Nisan 2025)
Kitap dostu olanların her geçen gün biraz daha azaldığının farkındayız. Bu dostları arttırmak Türkiye’yi idare edenlerin de ilk işlerinden biri olmalı. Kitap dostu okul, kitap dostu belediye, kitap dostu işyeri ve benzeri şekilde listeler çoğaltılmalı. Elbette en önemli olan kitap dostu okulların teşvik edilmesi ve çoğalmasıdır. Kitap okuyan öğrenciler tabir yerindeyse el üstünde tutulmalı ve onlara ilâve teşvikler sağlanmalı. Kitap okuyan öğrencilere, seviyesine göre yurt içi ve yurt dışı tatiller bile hediye edilebilir.
Belediyeler kültür adı altında pek çok işe el atıyorlar ve çoğu da haklı olarak itiraz görüyor. Konserler düzenlemek için milyonları harcayan belediyeler, bu imkânları kitap okumayı teşvik yönünde kullanmış olsa çok daha iyi olmaz mı?
Netice olarak kitap dostu olmak Türkiye’nin uzun dönemli menfaatidir. Bu bakımdan her kademede kitap dostlarını teşvik şarttır.
Kitaptan ve kütüphanelerden vazgeçemeyiz. Kim bunları teşvik ederse onları da şimdiden tebrik ederiz. Okuyalım ve kitap dostlarını alkışlayalım...