Papa’nın Türkiye ziyareti gündem oldu. Normaldir de. Hem Hıristiyan Katolik mezhebinin lideri, hem de vatikan hükümetinin başkanı.
Ve İznik...
M. 325’de Hristiyanlığın bu günkü inanışının temellerinin atıldığı bir yer. İznik o zaman Roma İmparotorluğunun bir şehri. Onlarca değişik İncil yazılmış. Onlarca ayrı inanç şekline dönüşmüş Hıristiyanlık.
Tevhid olduğu gibi teslis yani müşrik inanış da var. Bundan rahatsız olan Hıristiyan din adamları, bir araya geldiler İznik'te. Günlerce yapılan tartışmaların sonunda, teslis inancını savunanlar kazandı. Ve teslis Hıristiyanlağın ana inancı oldu. Teslisi savunan İnciller kabul edildi. Tevhidi savunanlar imha edildi ise de zamanla Hıristiyan âlemi Tevhide yaklaştı. Bediüzzaman Hazretlerinin “Müslüman İseviler” olarak vasıflandırdığı din mensuplarıyla inançsızlığa karşı ortak bir zemin oluştu.
İznik önemli bir şehir Hristiyanlar için. Papa da inançların temelinin oluşturulduğu şehre ve şehirde ki inançlarıyla ilgili kalıntıları görmek için ziyaret etti. Selefi de ziyaret etmek istemiş, ama ömrü yetmemiş. Kendisinden sonra seçilen Papa’nın gitmesini vasiyet etmiş. Seçilen yeni Papa da hem vasiyeti yerine getirmek, hem de önemli gördüğü kendileri için kutsal olan bir yeri ziyaret etmek istemiş.
Türkiye devleti de kabul etmiş. Resmî görüşmelerin dışında özel program da yapılmış. Programda yapılan konuşmaların yanında ilâhiler dinletilmiş. Bu ilâhîlerin içinde “Talaal bedri aleyna“ yani "Ay doğdu üzerimize" ilâhîsi de var. Peygamber Efendimiz Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde, Medineli Müslümanları bu sözlerle karşıladılar.
Ve bu okunan ilâhi fırtınaya sebep oldu. Deniliyor ki; "Bizim için alem haline gelen ilâhi bir Papayı karşılamak için nasıl söylenir?"
Hiçbir Müslüman Peygamberimizi (asm) karşılamak için söylenen ilâhiyi, Papayı karşılamak için söylemez. Böyle bir düşünce de dahi olamaz. Böyle bir şeyi hayal bile etmez. Hüsn-ü zan ile bakmalıdır mü’min. Olayı iyi niyetle değerlendirmelidir. İyi niyetle değerlendirmek mümkün olduğu müddetçe kötü yorumlamamalıdır.
Peygamberimiz (asm) ile ilgilli salavatlar ve ilâhilerle "(Papa'ya) Hz. İsa (as) gibi, Hz. Muhammed de (asm) Peygamberdir" mesajı verilmiştir. Peygamber Efendimize (asm) ilgisini çekmeye çalışılmıştır. Yapılan konuşmalarda da bunu görüyoruz
Ve Yeni Asya’nın Papa’ya Zülfikar isimli kitabı bir mektup yazarak hediye etmek üzere ilgililere teslim etmesi anlamlı bir duruştur. Ve Yeni Asya, bu güzelliğe bir güzellik daha ilâve etmiştir.