Anne-babayı evlatla, evlâdı anne-babayla, kardeşi kardeşle, komşuyu komşuyla, mesai arkadaşlarını, cemaat fertlerini, ülke vatandaşlarını birbiriyle imtihan ediyor. Allah’ın gönderdiği rehber kitabı Kur’ân’ı ve örnek insan Hz. Peygamber Efendimizin (asm) yaşayışı esas alınarak ve bunları akılla yoğurarak yaşama ortamları düzenlense, hayata çeki-düzen verilse, şahsî hayatımız, aile hayatımız, toplumumuz ve dünyamız cennete dönüşür. 

Allah ihsan ettiği hür iradeyle, verdiği akılla, rehber alınması için gönderdiği kitapla, örnek alınması için görevlendirdiği Peygamber Hz. Muhammed’in (asm) ahlâkıyla ailenin, çevrenin, toplumun güzelleştirilmesini istemektedir.

Ama dünya bu. Güzellikler olduğu kadar sıkıntılar da var. Yani insanı üzen, hayatının akışını bozan-yıkan kasırgalar, seller, depremler, hastalıklar da var. Bunlar da hayatın bir parçası. Allah’ın koyduğu kanunlara (tabiat kanunlarına) uygun önlem alınmazsa, çareler ortaya konulmazsa bu âfetler sıkıntılara sebep olur. Tedbir alınırsa en az sıkıntıyla belki de sıkıntısız atlatılır.

Bunun için insanın sağlığını koruması gerektiği gibi yaşadığı mekânı da depreme, sele karşı tedbir alarak korumalıdır. İnsan, bütün tedbirleri almasına rağmen sıkıntılarla karşılaşabiliyor. Kendisini hiç hesapta olmayan, akla-hayale gelmeyen sıkıntıların içinde bulabiliyor. Koronavirüs hastalığında olduğu gibi. 

Zalimlerin, ihtiraslarına yenik düşen idarecilerin çıkardığı Ukrayna, Yemen, Gazze'de meydana gelen savaşlarda olduğu gibi. Milyonlarca insan, hiç istemedikleri, arzu etmedikleri halde savaşın içinde buldular kendilerini. Binlerce insan hayattan koptu. Kalanların da hayatları zorlaştı. Ama hayat bu. Rahatlıklarla beraber sıkıntılar da var. Hayat hep güzel, rahat, konforlu, huzurlu, neşeli olmuyor.

Toplumda olduğu gibi aile içinde de sıkıntı, huzursuzluk olabiliyor. Buda ayrı bir imtihan.  Ev hali bu. Eşler veya çocuklarla anne-baba arasında sıkıntılar olabiliyor. Eşler birbiriyle, anne-baba çocuklarıyla, çocuklar anne-babalarıyla imtihan içindeler.

Bunlar hayatın cilvesi. Bu da ailenin imtihanı. Ayetlerde de bu açıkça ifade ediliyor.

“Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır.” 1

“Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, kusurlarını örterseniz, bilin ki, Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Büyük mükâfat ise Allah'ın katındadır.” 2 

İnsan olarak - anne-baba, eş veya evlat fark etmez- bunların üstesinden gelmek için, sıkıntıları yok etmek için hataları görmek ve düzeltmek gerekir. Hastalanınca nasıl doktora gidiliyor ve gereği yapılıyorsa aynı şekilde diğer sıkıntılarla da yüzleşmek gerekir. Ve hataları tespit edip düzeltmek ve huzurlu bir aile ortama oluşturmak gereklidir. Hatta zorunludur. 

Evde huzurun sağlanması, karşılıklı sevgi-saygının oluşması için gereklidir.  En başta bu insanın kendisi için gereklidir. Mutlu olması için gereklidir. İnsan kendi hataları görür ve düzeltirse mutlu olur. Çevresi de mutlu olur. Yine kendisi de çevresinin mutluluğundan mutlu olur. İnsan bu, çevresinin olumsuzluğundan da, güzelliğinden de etkilenir. Mutsuz biriyle beraberliği, kendisini mutsuz eder. Mutlu insanla beraberliği, kendisini mutlu eder.

Dipnotlar

1-Enfal: 2.

2- Teğâbün: 14-15.