Geçen günkü yazımızda hükümet kanadına bir çağrıda bulunmuştuk.
Demiştik ki:
Hükumet, Kanaltürk’ün sahibi Tuncay Özkan’ı Cumhurbaşkanı Sezer’in onayına sunsun.
Sezer hemen kabul edecektir.
Ve:
Ak Parti Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa teklifimize sıcak baktı.
Diyor ki:
“Sezer Kanaltürk’ün sahibi Tuncay Özkan’ı atasın da rahatlasın.”
Çünkü:
“Cumhurbaşkanı gerekçe açıklamıyor. Suçları yoksa Sezer’in taraflı davrandığı ortada..”
Bilindiği gibi, Sezer bir rekor kırmıştı ve Tuncay Özkan’ın sahip olduğu Kanaltürk’ün yıldönümü kutlamasında tam 4 saat 10 dakika kalmıştı.
Cumhurbaşkanlığı devletin en tepesinde bulunan bir kurumdur.
Çözüm üretmek için vardır, sorun için değil.
Sadece TRT’nin değil, birçok “genel müdürlük” meselesinde hep “sorun” üretmiştir.
Giderayak bari problem olmasa.
EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİNE ÇAĞRI
Bazı TV kanalları “okul kampanyası” başlatarak, okulları yeniliyor.
Bu konuda sözkonusu kanal sahiplerini kutluyor, tebrik ediyoruz.
Zaman zaman bize de mesajlar geliyor
Bir tanesi var ki, bunu nazarınıza sunmadan edemeyeceğim.
Birlikte okuyalım mı:
“Davut bey, ben Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Hanlar Köyü’nde geçici sınıf öğretmenliği yapıyorum. Köyümüzün okulu, bakıma muhtaç bir vaziyettedir.
“Gerçi daha önce sağolsunlar Kaymakamlığımız tarafından tadilat görmüştü fakat yeterli olmadı.
“Benim de aklıma siz değerli büyüklerim geldi. Belki sizin de bir katkınız olur diye düşündüm. Dileğim o ki bizlere yardımcı olursunuz. Köyümüz malumunuz Güneydoğu Anadolu da bulunmasından dolayı geçmişte gerek terör korkusuyla gerekse diğer etkenlerden ihmal edilmiş bakımsız bir duruma gelmişti. Yeni yeni bakım yapılıyor. Okulumuz birleştirilmiş sınıf uygulamasıyla eğitim ve öğretime devam etmektedir. Okulda 2 öğretmeniz ve zor şartlar altında görev yapmaktayız. Ben öğrencilere biraz daha faydalı olurum diye okula ait lojmanda ikamet ediyorum. Cumartesi ve Pazar günleri 1. sınıflara ders vermeye çalışıyorum. Biliyorum ki 1. sınıf çok önemli ve de en temel sınıftır. 2-3-4-5. sınıfların temeli son derece düşük. Kendini ifade edemeyecek kadar geri kalmışlar. Benim de aklıma hem okul araç gereçleriyle bu kardeşlerimize biraz daha eğitim vermek hem de okulumuzun fiziksel ihtiyaçlarını sizlere arz etmek üzere belki yardımınız dokunur diye böyle bir e-mail gönderiyorum.
1. Okulumuzun tuvaletlerine su şebekesi çekilecek. Bundan dolayı tuvaletlerimize musluk, pis su boruları lavabo vesaire lazım.
2. Okulumuzu dış cephesine boya gerekmektedir.
3. Okulumuzun kapılarına, kapı kolları kilit ve boyaya ihtiyacı vardır
4. Okulumuz için ders araç ve gereçleri lazım.
5. Fen ve teknoloji araç ve gereçleri
7. 1. sınıflar için seviyelerine uygun hikayeler, defter silgi, kalemtraş, çeşitli eğitim dergileri vesaire lazım.
8. 2-3-4-5.sınıfların da seviyelerine uygun hikâyeler, defter silgi, kalemtraş, çeşitli eğitim dergileri vesaire lazım.
9. 2 top a4 kağıdı, tel zımba, delgeç, çeşitli klasörler..
10. Elektriğin düzensizliğinden bilgisayarımız milli eğitimde. Bunun için yükseltici lazım
11. Beden eğitimi ders araç ve gereçleri...
“Davut bey bunlardan bize yapabileceğiniz yardımlar için şimdiden teşekkür ederim. Umarım vaktinizi almamışımdır. Midyat’tan selamlar.”
Sevgili öğretmen dostumuz zor şartlar altında “yardımseverleri” yardıma çağırıyor. Telefon da bırakmış. Arzu eden hayırseverler bilgi için bizimle irtibat kurabilir.
Ne diyelim? Elçiye zeval olmaz!
12.12.2006
E-Posta:
[email protected]
|