Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Murat ÇETİN

Senin baban bir teferruattı yavrum



Senin baban bir teferruattı yavrum, cenazesinde sloganlar attığımız ve anında unuttuğumuz.

Senin baban bir teferruattı yavrum, lafı döndürüp dolaşıp kendisine bağladığımız.

Senin baban, vatan söz konusu olduğunda da teferruattı, vatan söz konusu bile değilken de teferruattı.

Vatan aslında her zaman söz konusuydu, bir bakıma. Zira işin içinde ister istemez bir “vatandaş” vardı. Hani şu halk plaja hücum edince dışarıda kalan vatandaş değil. Düpediz TC Kimlik No’lu vatandaş. Misal: Sen…

Hem uğruna sloganlar atılıyordu, hem de teferruat oluyordu baban ve baban gibiler; anlaşılması güç bir çelişkiydi yavrum, her çelişki gibi.

Vatan aslında bir simgeydi yavrum. O sadece bir toprak parçası değildi. İnsanın doğup büyüdüğü, kendisinden bir parça bulduğu ve kendisinden bir parça kattığı o toprak parçası değildi.

Vatan, vatanla beraber kimilerini daha içine alan başka bir şeydi. Baban o içine alınanlardan biri değildi, “gerisi” idi sadece.

Teferruat olması, onun için büyük sözler edilmesine engel değildi. Zira teferruatçı vatanseverler için büyük söz, denizdeki kum bolluğundaydı.

Üzülme yavrum, dik dur. Zira sen de büyüyünce bir teferruat olacaksın. Hatta sana büyük bir gururla teferruat olduğunu söyletecekler. Sen gururlu bir teferruat olarak yaşayacaksın. Ağlamayacaksın. Zira ağlamak teferruata yakışmaz. Zira ağlamak, bir teferruattır.

Büyüyünce yine vatan söz konusu olacak, sen yine “gerisi” tarafında bir teferruat olarak yerini alacaksın. Senin için de sloganlar atılacak ve denizdeki kum bolluğundaki büyük laflardan senin hakkında da söylenecek.

Sen bir teferruat olarak öleceksin. Ardından her teferruatın söylemesi beklenen söz söylenecek:

Vatan sağ olsun…

01.04.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.03.2008) - Sana, bana ve ülkeme dair

  (25.03.2008) - Aferin!

  (17.03.2008) - Parti mezarlığından geçerken Onuncu Yıl Marşını söylemek

  (11.03.2008) - Bir vatanı sevmek

  (10.03.2008) - Ve sorunuz geliyor, hazır mısınız?

  (03.03.2008) - Ben halkım, peki sen kimsin?

  (18.02.2008) - Sızlayan vicdanların prospektüsü

  (11.02.2008) - Haritadan korku beğen

  (08.02.2008) - Biraz da hukuk

  (04.02.2008) - Haksızsınız!

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri