Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Murat ÇETİN

Haksızsınız!



Siz hiç haklı oldunuz mu? “Haklıyım ya, bu bana yeter” dediniz mi bir konuda? Bütün fizikî, siyasî ve sayısal dayanaklarınız yıkıldığı halde, sırf haklılığınıza dayanarak ayakta kaldınız mı? Haklılığınızı anlatan bütün gerekçeleri büyük bir dinginlikle teker teker anlatıp, karşı tarafın gürültüsüne kulaklarınızı kapadınız mı? Bütün haksızlıkları bağırmadan usul usul söyleyip, büyük bir tevekkülle sustunuz mu?

Siz haklı olmak ne demek bilir misiniz? “Hak” nedir bilir misiniz? Bir karıncanın bile yaşama hakkına saygı duymak, bir sivrisineği bile öldürememek, bir ota bile sırf can taşıyor diye sükûnetle yaklaşmak, ne demek bilir misiniz?

Haklı olarak evine dönmek, haklı olarak gece başını yastığa koymak, haklı olarak uyumak, uyanmak, boğazından lokmalar haklı olarak geçebilmek, haklı olarak bakmak hayata, haklı olarak yaşamak, ne demek bilir misiniz?

Ama siz pekâlâ haklı çıkmayı, haklı çıkartılmayı bilirsiniz.

Hukuken, siyaseten, konjonktürel olarak, yanlışlıkla, öyle gerektiği için, biraz önce bir muhtıra verildiği için, birilerinin canı öyle istediği için, dengeler gereği, diplomasi gereği, reel politik gereği, şu gereği, bu gereği, şunun için, bunun için haklı çıkmak, haklı çıkarılmak ne demek bilirsiniz.

Haklı çıkarılmış olarak bağırabilirsiniz.

Haklı çıkarılmış olarak kavga edebilirsiniz.

Haklı çıkarılmış olarak yüksek sesle söylenebilirsiniz, sövebilirsiniz, hakaret edebilirsiniz, kimseyi insan yerine koymayabilirsiniz.

Haklı çıkarılmış olarak içinizdeki bütün öfkeyi kusabilirsiniz.

Ama haksızsınızdır işte!

Bütün bağırmanız vicdanınızı susturmak içindir.

Bütün öfkeniz vicdanınız bir türlü susmadığı içindir.

Bütün direnciniz vicdan diye bir şeyi yok etmek içindir.

Bütün kırıp dökmeleriniz, vicdanı ortadan kaldırmak içindir.

Ama haksızsınızdır işte!

Öyle ya da böyle bir yerlerden patlak verecektir o haksızlık.

Belki bir şekilde vicdanı tamamen devre dışı bırakabileceksinizdir.

Belki bir şekilde içinizde haksızlığı haykıran o sesi susturabileceksinizdir.

Belki bir şekilde deliksiz uyuyabileceksinizdir.

Ama ne olursa olsun, haksızsınızdır işte, haksız!

04.02.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.01.2008) - Başörtüsü ve çözümler konusunda aklımıkarıştıran sorular

  (28.01.2008) - Artık daha bilinçliyim

  (21.01.2008) - Bomba

  (14.01.2008) - Anlatmak ve söylemek

  (07.01.2008) - Büyümek üzerine çeşitlemeler

  (01.01.2008) - Yeni günün değerini bilmeyen, yeni yılın değerini bilir mi?

  (31.12.2007) - 2000 yedi

  (17.12.2007) - Yeni yıl ne getirsin?

  (10.12.2007) - Hey sen, veri tabanındaki!

  (04.12.2007) - Alışkanlık işte...

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri