"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hareket Ordusu’nun İstanbul’a girişi

Abdülbakî ÇİMİÇ
22 Nisan 2021, Perşembe 00:39
Bediüzzaman’ın Hayatı’ndan Tesbitler - 91

 - 31 Mart ve Bediüzzaman (12.,13.,14. ve 15. günler) -

On İkinci Gün
(11 Nisan 1325/24 Nisan 1909 Cumartesi):

31 Mart’ın On birinci “Cuma günü Şevket Paşa’nın verdiği ilerleme emri, Cumartesi günü Hareket Ordusu’nun İstanbul’u işgal etmesi ile sonuçlandı. Harbiye Nezareti’nde bulunan askerler kısa bir direniş göstermişlerse de gece onlar da Hareket Ordusu tarafından esir alındılar. Padişah ve Harbiye Nazırı Ethem Paşa askerin direniş göstermemesi için çabaladı. Askerler tek tek teslim oldular. Teslim olmayarak kaçanlar da oldu. On ikinci gün asayiş sorununa el atan Hareket Ordusu, Dersaadet Jandarma Polis Genel Müfettişliği’ne tayin ettiği Miralay Galib’in imzasını taşıyan bir resmî ilân yayımladı. Buna göre, “Baği ve mürtecî”lerin yenildiği şu sırada sükûnet şarttı ve halkı heyecana verecek-fesatçı yazılar yazmak, heyecanlandırıcı sözler söylemek, sokaklarda koşmak gibi-davranışlarda bulunulmaması isteniyordu. Ayrıca, güneş battıktan bir saat sonra başlamak üzere sokağa çıkma yasağı konuyordu. Silâh taşımak da yasaklanıyordu.1

On Üçüncü Gün 
(12 Nisan 1325/25 Nisan 1909 Pazar)

Yönetim fiilî olarak Hareket Ordusu’na geçiyor, sokağa çıkma yasağı ilân ediliyor

31 Mart’ın on üçüncü günü İstanbul’da gazete çıkmadı, çünkü on ikinci günü çarpışmalar yüzünden gazete idarehaneleri çalışmadı. Bundan dolayı on iki ve on üçüncü günün olaylarını on dördüncü günün gazetelerinden öğrenebiliyoruz. O gün çıkan İkdam, başyazı olarak Hareket Ordusu’nun İstanbul’a girişini İstanbul’un ikinci fethi olarak tanımlıyordu. Bu fethin bir özelliği de ülkeyi istibdattan kurtarmak için önemli bir görev yapıyordu.2 Bundan sonra yönetim fiilen Hareket Ordusu’na geçmişti. Devir tamamen değişmişti. Çeşitli bildiriler yayınlanarak İstanbul’da sükûnet sağlanıyordu. Bu bildiriler sokağa çıkma yasağı (11 Nisan 1325/24 Nisan 1909), Hareket Ordusu Kumandanı Birinci Ferik Mahmut Şevket Paşa’nın olayları özetleyen 12 Nisan (25 Nisan 1909) zafer bildirisi, sıkıyönetim, Hareket Ordusu’nun İttihat ve Terakki ile ilgisinin olmadığı gibi konuları ihtiva ediyordu. Mahmut Şevket Paşa’nın hükümete danışmadan sıkıyönetim ilân etmesi ve çeşitli bildirilerle yönetimi ele alması hükümeti boşluğa düşürmüştü. Yine, Şevket Paşa’nın isteği ile hükümet, kurulacak harp divanının başına Tophane Nazırı Ferik Hurşit Paşa’yı atadı. İstanbul’da sanki iki başlı bir yönetim başlamıştı. Hükümet bu duruma bir son vermek için ertesi gün güvenoyu verilmezse, hükümetin istifa etmiş sayılması gerektiğini meclise bildirdi. Bu sırada yabancı elçiliklerden padişaha halini sormak için aracı gönderenler oldu. Meclis uzun tartışmalardan sonra sıkıyönetim ilân etmeyi kabul etti.3

On Dördüncü Gün
(13 Nisan 1325/26 Nisan 1909 Pazartesi)

Yurt dışına çıkışlar başlıyor ve dış ülkelerin tavrı

Şevket Paşa, yayınladığı resmî bildiride, hain ve canilerin cezalandırılacağını bildiriyordu. Bu ortamdan zarar görmek istemeyen bazı muhalifler yurt dışına kaçtılar. Bunların arasında Ahmet Cevdet, Ali Kemal, Rıza Nur, İsmail Kemal, Mısırlı Prens Aziz Paşa, Mevlanzade Rifat, Ahmet Celaleddin Paşa, Ergiri Mebusu Müfit, Kâmil Paşazade Said Paşa gibi kişiler de vardı. 4 Alman kaynaklarına göre, bu olay sonunda İngiliz elçiliğinde derin bir hayal kırıklığı oluşmuştu. Gazetelerin yazdığına göre, Almanya’da sevindirici olan bu olaylar İngiltere için üzücü olmuştu. Bu durumlar ülkenin iç meselesinden dış ülkelerin nasıl menfaat elde ettiklerini görebilmek için önemli ipuçlarıydı. Tanin Gazetesi o gün İstanbul’da değil Selânik’te çıktı ve geliri bir hürriyet anıtı yapılmasına ayrıldı. Hüseyin Cahit’e ait olması gereken önemli yazılar vardı. O gün Tevfik Paşa istifa zabtını padişaha göndermişti.5 Ancak bir süre sonra Sait Paşa ve Ahmet Rıza’nın bir tezkeresi geldi. Bu tezkerede Meclisi Umumî kararıyla güven konusunda bir karara varılıncaya kadar görevden ayrılmaması rica ediliyordu. Tevfik Paşa bu ricayı kabul etti ve işgal altındaki Saraya giderek durumu Abdülhamid’e bildirdi. Tevfik Paşa göreve devam edileceğini diğer nazırlara da bildirdi. O gün Harbiye Nezareti’nden Sadarete gelen bir yazıyla Nazım Paşa’nın bir mektubu sunuldu. Paşa, bu mektupta Hassa Ordusu Kumandanlığı’ndan affını istiyor ve iştigalat-ı resmiyesine son verdiğini bildiriyordu.6

On Beşinci Gün
(14 Nisan 1325/27 Nisan 1909 Salı)

Abdülhamid tahttan indiriliyor

Bu şartlar içerisinde İttihad-ı Muhammedî Cemiyeti ile ilişiği olanlar uzaklaşmaya çalışırken İttihat ve Terakki taraftarları âlây-ı valâ ile şehre geliyorlardı. Millî Meclis toplandı ve II. Abdulhamid’i tahttan indirerek yerine V. Mehmet’i getirdi. Şeyhülislâm Ziyaeddin Efendi ve Fetva Emini Hacı Nuri Efendi ikna edilerek fetva alındı. Meclis, bu kararı onayladı ve V. Mehmet Reşat Padişah oldu.7 Heyetler oluşturularak Abdülhamid’e ve Reşat’a durum bildirildi. Reşat, Harbiye Nezareti’ne geldi ve Ayan ve Mebusan başkanlarının, ikinci başkanlarının, kabinenin bazı kumandanların huzurunda, Meclis başkanlarının “ihtarı” üzerine, Şeriatı, kanun-u esasî hükümlerini Meşrûtiyet usûlünü, milletin haklarını koruyacağına dair and içti ve kendisine biat edildi. Reşat padişah olduktan sonra, Tevfik Paşa’yı Dolmabahçe’ye çağırıp Sadarette kalmasını istedi, o da kabul etti. Bu arada Hareket Ordusu komutanı Mahmut Şevket Paşa Zaptiye nezaretine gönderilen bir emirde taşkınlıkları önlemek ve kişisel cezalandırmaların önüne geçmek için Divan-ı Harb reisinin kararı olmadan hiç kimsenin tevkif edilmemesi yolunda bir emir yayınlar.8 Aynı gün Serbestî Gazetesi sahibi Mevlanzade Rifat’ın derdest edildiği yazıyordu.9

Dipnotlar:

1- http://www.risaleinurenstitusu.org/bediuzzaman-said-nursinin-31-mart-olayindaki-tavri-i/ 

2- İkdam, 25 Nisan 1909. 

3- Prof. Dr. Sina Akşin, 31 Mart Olayı, İstanbul, 1994, s. 213.

4- Prof. Dr. Sina Akşin, 31 Mart Olayı, İstanbul, 1994, s. 215.

5- Ali Cevat Bey, age., s. 76.

6- http://www.risaleinurenstitusu.org/bediuzzaman-said-nursinin-31-mart-olayindaki-tavri-i/

7- Ali Cevat Bey, age., s. 82. 

8- Şanlıordu, 10 Nisan 1909/16 Nisan 1325/9 Rebiülahir 1327. 

9- Şanlıordu, 10 Nisan 1909/16 Nisan 1325/9 Rebiülahir 1327.

Okunma Sayısı: 3378
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hasan muharrem

    22.4.2021 01:46:22

    Birkaç haftadır yazılarınızı ciddiyetle okuyorum.Sizi tebrik ediyorum.İnşaallah bu yazılar kitaplaşır,bugün yaşanan karanlık olaylara ışık tutar.Herkese tavsiye ediyorum

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı