"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir yıldız daha kaydı: Hüseyin Donbaloğlu

Abdullah ŞAHİN
03 Mart 2019, Pazar
İslâm ve insanlık âleminin ve memleketimizin çok ciddî sıkıntı ve imtihanlardan geçtiği yakın zamanlarda yüreklerimizi dağlayan vefat haberleri de ardı ardına geliyor.

En küçük aile dairemizden başlayarak, memleket ve insanlık ailemize, hassaten şahs-ı manevî dairesindeki ailemize kadar bazen bizi ferahlatan, bazen de üzüp hüzünlendiren haberler bunlar.

Bir taraftan şahs-ı manevimizi, şeref ve şanla temsil eden Yeni Asya’nın 50. yılını coşkuyla yaşarken, diğer yandan, aramızdan ayrılan dostlarımızın geçici ayrılık hüzünleriyle hemhaliz.

Aslında, gönül ve dâvâ erlerinin, vatan-ı aslîlerine dönmek üzere bu fani dünyaya veda anları, gökyüzündeki parlak yıldızların kayması gibi oluyor.

 Bu neviden, büyük Üstadın “Dünyalara değişmem” dediği Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin kardeşi Haydar Gündüzalp’ten, son günlerde aramızdan ayrılan Hüseyin Dombaloğlu kardeşimize kadar Nurun şahs-ı manevî kervanından kayan birçok yıldız var. Hayat filmini geriye doğru sardığımızda, memleketimizin ve şahs-ı manevimizin sıkıntılı olduğu anlarda, yeryüzünü afetlerden muhafaza eden yanardağ patlamaları misali, kader-i İlâhinin bir remzi olarak bu tarz vefatları yaşadığımız da ayrı bir gerçek.

Bu cümleden olarak, doksanlı yıllardan bu yana yakînen tanıdığımız Hüseyin Dombaloğlu, Adana’daki Kur’ân ve iman hizmetlerinde istikametli ve tavizsiz duruşuyla temayüz etmiş bir kardeşimizdi. Geçmişin en sıkıntılı dönemlerinde uzun süre yaptığı Adana Telekom Başmüdürlüğü görevinde eğilip bükülmeden milletine hizmet eden nadir gönül erlerinden birisiydi o.

Beyin kanaması geçirerek hastahaneye kaldırıldığını duyunca, “Yine ailede hüzün var!” diyerek irkildim.

Nur’un şahs-ı manevisi dostları olarak hep birlikte şifa bulması için Rabbimize duâ edip çok yalvardık. Sık sık arayıp durumunu soruyorduk. Son görüşmemizde ise onun Hakk’a yürüdüğünü hüzünle öğrendik. İnşallah bu duâ seli, üç günlük dünya hayatından ziyade kardeşimizin Cennet mertebelerini kazanmasına vesile olur. 

Aynı günün ikindi vaktinde, Adana’dan ve memleketimizin yakın ve uzak illerinden gelen Nur kahramanları ve kalabalık bir dost kitlesiyle kendisini doğup büyüdüğü Osmaniye Düziçi’nden vatanî aslîsine uğurladık.

Hüseyin Kardeş, sen hiç merak etme! Biz de, bir gün, Takdir-i Hüda’nın emriyle diğer dostlarımıza ve sana kavuşacağız. Sen, sadece günah cihetiyle aramızdan ayrıldın; şahs-ı manevinin Nur akıtan sevap musluklarından kana kana içerek sevap kazanmaya devam edeceksin.

Rabbim, genç yaşta vedâ ettiğin ailen ve üç yavrunu “Hafiz” ismiyle muhafaza edip, sabırların en güzeliyle donatarak, senin bıraktığın bayrağı, senin adınla devam ettirsin. 

Ve sana uğurlar olsun; inşallah, hep birlikte, yolumuz Cennete ve Cemalullaha doğru gider ve saadet-i ebediyede birbirimize kavuşuruz. 

Ebediyyen ve hiç ayrılmamak üzere...

Okunma Sayısı: 2915
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı