"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gönüllere de reçete yazan hekim: Dr. Sadullah Nutku

23 Ağustos 2025, Cumartesi 12:36
Bediüzzaman Said Nursî’nin hekimi ve talebesi Dr. Sadullah Nutku’yu 53. vefat yıl dönümünde rahmetle yâd ediyoruz.

Bediüzzaman ile tanışması

Beşiktaş’ta Vişnezâde Camii’nde imamlık yapan emekli yüzbaşı Refet Bey’den aldığı Haşir Risalesi’ni okuyunca dinî hassasiyeti arttı ve çocuklarını zamanın tehlikelerinden muhafaza etmek maksadıyla Konya’ya yerleşmeye karar verdi. Konya’ya gitti ve bir muayenehane açtı. Hastalarını tedavi ederken onlara dinî telkinlerde de bulunuyordu. Konya’da da bazı maneviyat büyüklerini ziyaret etmeye başladı. Bediüzzaman Said Nursî'nin Emirdağ’da ikamet ettiğini öğrenince onu ziyarete gitti. Konya’ya geliş gayesini öğrenen Bediüzzaman ona, “Kardeşim, sen gül bahçesindesin, gübrelere fazla bakma, çiçeklere, güllere bak, iyiliklere, güzelliklere bak. Bu dünyada tam istediğin gibi bir yer bulamazsın” diyerek hakikat dersini verdi. Bediüzzaman Said Nursî’yi tanıdıktan sonra Risale-i Nur’a hizmeti hayat meşguliyeti hâline getirdi. 

Kalplere de şifa oldu

Dr. Sadullah Nutku Ağabey, tıp doktoru olmakla birlikte Risale-i Nur hizmetinin en ileri gelen hâdimlerindendir. Bediüzzaman Hazretleri ve Risale-i Nurlar’la müşerref olduktan sonra, hekimlikte inkişaf ederek ilminin zirvesine ulaşmıştır. Kendi hastalığını teşhis ederek, başka insanlara da faydalı olmanın, hayata hizmet ederek en hayırlı hizmet ve faaliyetin yapılacağını öğrenmiş ve “İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır” hakikatini bizzat yaşayarak, ayinedârlık etmiştir. Hastalar Risalesi’ne hayranlığı ve başta hastaları olmak üzere herkese dağıttığı meşhurdur. Hastalarına hep şefkatle muamele ettiği, ancak zarurî hallerde ilâç yazarken, imanî telkinlerde bulunmuş, hiçbirinden ücret istememiş, verilen ile kanaat etmiştir.

Ayakları dünyada, kendi Cennette gibiydi

26 Ağustos 1972 tarihli Yeni Asya gazetesinde Av. Bekir Berk kaleme aldığı yazıda Sadullah Nutku’yu şöyle anlatılıyor: “Nefsini yenmiş insan. Cihad-ı ekberî de muvaffak olmuş bir kumandan. Hizmetleriyle Sadullah Bey herkes için vardı da sadece kendisi için yoktu. Kimseye eza ve ıstırap vermemiş bir insandı. Sadullah Bey, bana göre dalga tutmayan koylar gibidir. Sadullah Bey sanki ayakları dünyada olduğu halde Cennette yaşayan bir kimse idi. Gözlerimin içine baktığı zaman ruhum ve kalbim yıkanırdı. Ellerimi tutunca sanki günahlarım dökülür, akar giderdi. Beni bağrına bastığı zaman ise sanki ayıplarımdan sıyrılırdım.” 

Sesli neşriyat

Bayram Yüksel Ağabeyin bir hatırasına göre 1950’li yıllarda Dr. Sadullah Nutku Ağabey Almanya’dan getirttiği 9 kiloluk teyp cihazıyla Risale-i Nur derslerini kaydeder, evindeki bu kayıtları Konya Aziziye Camii’nde vakit namazları sonrası cemaate dinletirmiş. Cemaatle kılınan her namazın ardından caminin ortasına konan teyp cihazı, Konya’da Risale-i Nur’un ilk sesli neşriyat faaliyetine vesile olmuştur.

Yeni Asya'da "Hekim Gözüyle" köşesinin yazarıydı

Nurculuk propagandası yaptığı iddiasıyla hapishaneye atıldı. Üç senede Kur’ân’ı hıfzederek 55 yaşında hafız oldu. Hapishaneden tahliye edildikten sonra Zübeyir Gündüzalp’in çevresinde teşekkül eden hizmet kadrosu içinde yer aldı. İttihad ve Yeni Asya gazetesinde ‘Hekim Gözüyle’ köşesinde yazı yazdı.

Vefatı

Dr. Sadullah Nutku, Fatih’de geçirdiği bir trafik kazasından sonra 5 gün komada kalmış ve 23 Ağustos 1972 tarihinde 63 yaşında Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Nutku’nun kabristanı Eyüp Sultan Mezarlığı’ndadır. Bu vesileyle Dr. Sadullah Ağabeyi rahmetle ve dualarla anıyoruz.

Sadullah Nutku kimdir?

Aslen Trabzon’un Of ilçesinde mukîm bir ailenin en küçük çocuğu olan Sadullah Nutku, Osmanlı Ordusu’nda deniz subayı olan babası binbaşı Süleyman Nutku Beyin sürgünde olması sebebiyle 1908 yılında Preveze’de doğdu. İlkokul, ortaokul ve lise tahsilini Üsküdar’da tamamlayan Nutku, babasının da teşviki ile Askerî Tıbbiye’ye girdi. Başarılı bir tahsil hayatını müteakip tıbbiyeyi bitirdi ve kıt’a doktoru olarak askerî birliklerde vazife yapmaya başladı. Asistan olarak ihtisas yaptığı yıllarda kendi çabası ile Almanca’yı öğrendi ve Alman Kralı Kayzer Vilhem’in, ‘Dahilî Hastalıkların Genel Teşhisi’ isimli eserini Türkçe’ye tercüme etti.

Okunma Sayısı: 215
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı