Bugün Pazar. Pek gülemiyoruz ama hiç değilse tırlatalım azar azar.
Başlıktaki sorunun cevabını en iyi Adalet Bakanı Bekir Bozdağ verir.
Zira sayın Adalet Bakanı bir TV programında muhalefetin KHK’lileri savunması ile ilgili olarak demiş ki:
“FETÖ’yle mücadele devletin mücadelesidir. Hâlâ sürüyor. KHK’lilerle ilgili konuşurken doğru bir cümle de kurmuyorlar. Ortada KHK’lerin mağdur ettiği kimse yok. Birisi bir mağduriyetten bahsediyorsa FETÖ bunların bu hale gelmesine neden oldu.”
Bahçeli veya bahçesiz, Doğu’lu veya batı’lı her türden “Devlet”in mücadele ettiği bir konuda muhalefete söz düşmediğini kayda geçelim ve “devletin mücadelesi” meselesini bugün es geçelim. Zira o ciddi bir konu.
Zaten muhalefet ve bilhassa Altılı Masa’dakiler yıllardır iktidarın ağzı ile konuşmasa “…öcü”ler “…öcü” olur muydu!
Ama diğer cümleler tam Pazar’lık. Azıcık … geçelim.
Demek ki neymiş?
Trafik cezasını Trafik Kanunu vermezmiş.
Zaten trafik cezası yiyenler neden Kanunu suçlarlar anlamak mümkün değil.
Kanunu çıkaranları suçlayacaklarsa o ayrı. Ama o zaman da Sayın Bozdağ’ın ne diyeceği belli:
-Yanlışsa da biz sorumlu değiliz. Çünkü bizim iktidarımızdan önce çıkmıştı!
-Hem Trafik Kanununun ekinde “şunlar ceza yiyecek” diye bir liste mi var canım.
-Burası hukuk devletinin ülkesi. Kural belli. Uymayan cezayı yer. “Kanun eki ceza listesi” mi olurmuş. Yok zaten öyle bir şey.
-Var mı? Öyle miiiiii? Neyse, varsa da ben görmedim. Benim Bakan olmamdan önce çıkmıştır. Görmem de mümkün değildir. Şimdi gösterseniz de bir faydası yok. Kanaatim değişmez.
-Hem nedir bu muhalefetteki aymazlık? Nedir bu manipülatörlük! Ayıp ayıp. Yok artık!
Sayın Bozdağ muhtemelen şunları da söyleyecektir:
-Bir de trafik cezalarının trafik polislerince yazıldığını zannedenler var. Halbuki ne alakası var.
Bizce bu da çok doğru bir cevap. Biz zaten trafik cezalarının bizzat ceza yiyenlerce yazıldığını biliyorduk.
Hem cezaların haklı olduğu zaten buradan belliydi.
Kanuna ve aynaya bakıp suçlu olduğunu anlayıp kendi kendisini hapsedene biz çıkıp da “seni buraya kim hapsetti” diye soracak mıyız? Bu, af buyurunuz, aptallık ve hatta eblehlik olmaz mı?
Ya da listesiz KHK’ye bakıp “bu KHK’nin ekinde benim de adımın olması lazım” deyip adını o listeye bizzat ekleyene “sen masumsun” diyen muhalefete ne denir?
Ben KHK’liyim diyerek kendi kendisine suçlu damgası vuran ve etmişse kendi kendisini mağdur etmiş olan böyle kişilere sahip çıkmaya kalkan muhalefete ne denir?
Tam duyamadım, ağzının içinden konuşma kardeşim. Vatan haini mi?
Ha, onu demiştik zaten daha önce. Ama o tutmadı. Millet onu yutmadı.
Ne denir dediniz?