"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kürt ile Lâz arasındaki fark!

Ahmet Hamdi AYDIN
15 Nisan 2013, Pazartesi
Bu yazı için ilham kaynağımız geçen hafta sonu yaptığımız Trabzon seyahati oldu. Bediüzzaman Said Nursî’yi anma haftası faaliyetleri çerçevesinde birçok yerde olduğu gibi Trabzon Risale-i Nur Enstitüsü tarafından düzenlenen “İnsanlık ve Dünya Barışı İçin Said Nursî’nin Milliyet anlayışı” konulu panele, panelist olarak katıldık.

 Trabzon bu faaliyet ile gerçekten haftanın gereğini hakkıyla yerine getirmiş oldu. Panelin organizasyonu ve icrası ile ilgi ve katılım çok iyiydi.
Konuşmama başlarken “sevgili Trabzonlu hemşehrilerim” diye hitap ettim. Bunun sebebi sadece geldiğim yer olan Kahramanmaraş ile Trabzon’un “kardeş” şehirler olması, bu sebeple Kahramanmaraş’ın ana caddesinin “Trabzon”, Trabzon’un da ana caddesinin “Maraş” caddesi olması değildi. Amacım, Bediüzzaman’ın “etnik köken”in gerçek, ama çok önemli olmadığı, kimsenin etnik kökeninin inkâr edilemeyeceği, herkesin etnik mensubiyetini açıkça belirtebileceği, ama bunun, esas olan dinî mensubiyetin önüne geçemeyeceği ve dine hizmet etmesi gerektiği mealindeki görüşüne işaret etmekti. Neden bu şekilde hitap ettiğimi, etnik kökenin ne kadar önemli ya da önemsiz olduğunu anlatan şu malûm espri ile açıklamaya çalıştım: “Kürt, Lâzın deniz görmemişidir, Lâz da Kürdün deniz görmüşüdür”.
Gerçekten etnik kökenlere göre yapılacak bir ayırıma göre Kürt ile Lâz arasında sadece bu kadarcık bir fark vardır. Diğer taraftan o kadar çok müşterek nokta var ki… En önemlisi de “din birliği” olmak üzere… Trabzonluların meşhur “bizim için her yer Trabzon” ifadesi, her yerde mutlaka bir Trabzonlunun bulunduğu anlamına gelse de, ben bunu “bizim için vatanın her yeri Trabzon gibidir, yok bir farkımız” şeklinde yorumlamak istiyorum.
Bütün bunlar Türkler ile Kürtler için de geçerlidir. Bu kutsal vatan topraklarında bin yıldan fazladır sadece Müslüman kardeşler olarak aynı vatanı tek bayrak altında paylaşmadık, aynı zamanda milyonlarca evlilikten dolayı kanlarımız ve neseplerimiz de karıştı, Çanakkale Savaşı gibi durumlarda maddî anlamda kanlarımız da akıp birbirine karıştı. Bu sebeple bu vatan topraklarının her yeri eşit anlamda hepimizindir. İnsanımızı sözünü ettiğim kan bağından dolayı ayrıştırmak mümkün olmadığı gibi, vatan topraklarının da hiçbir şekilde “şurası şunların, burası bunların” gibi bir bölünmeye tabi tutulması mümkün değildir. Orhan Şaik Gökyay’ın “Bu vatan kimin?” şiirinde dediği gibi:
“Bu vatan, toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır;
Bir tarih boyunca, onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir…
Alnına ışıklar vuranlarındır…
    Cepheden cepheye soranlarındır…
    Şu kara toprağa girenlerindir…
    Can verme sırrına erenlerindir…
    Topun namlusunda görenlerindir…”
Trabzon Panelinin düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ederken, bizim de bu faaliyete katkıda bulunmamıza ve ilk defa Trabzon’u görmemize vesile olan ve misafir eden ilgililere çok teşekkür ediyorum. Trabzon’un nüfus olarak çok büyük olmadığı halde Doğu Karadeniz Bölgesinin merkezi konumunda olması, Karadeniz Teknik Üniversitesi gibi ülkemizin en eski, en büyük üniversitelerinden birini barındırması ve futbolda “büyük” takımlardan birine sahip olması gibi seebeplerle ön plana çıktığını biliyordum. Fakat gidip görünce nüfusunun azlığına rağmen ayrıca gerçekten “büyük şehir” gibi göründüğünü, bir şehir havası ve kültürüne sahip olduğunu gördüm. Trabzon yeni kurulan il ölçekli Büyükşehir Belediyeleri arasında yer alıyor ve sanıyorum bu özellikleriyle bunu hak ediyor. Dönüş için havalimanına giderken Emre Beyin, “elbette hepimiz Trabzonspor’u tutuyoruz, fakat Trabzonspor olayının çok abartılması gibi hususların Trabzon’un daha önemli yönlerini gölgelediğini” söylemesini ilginç, doğru ve anlamlı buldum doğrusu…

Okunma Sayısı: 5370
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı