İslâm dünyasının tek derdi elbette Gazze’de yaşanan zulüm değil; ancak buradaki zulmü küçük görmek ya da hafife almak hiç mümkün değil.
Başka beldelerde de sıkıntılar var, fakat Gazze açlıktan ölme noktasına gelmiş. Dolayısı ile Gazze’deki açlık, zulüm ve katliam sona erene kadar bu meselenin gündemde kalması icap eder.
İstanbul’da düzenlenen “İslâmî ve İnsanî Bir Sorumluluk: Gazze” başlıklı konferansın tanıtımı vesilesiyle yapılan açıklamada şöyle denilmiş: “(Bu) Konferansın amacı, hakkı haykırmak, dinî ve tarihî sorumluluğumuzu ifa etmek ve Gazze’nin sadece Filistinlilerin meselesi değil, bütün ümmetin ve insanlığın ortak ve adil davası olduğunu ilan etmektir.” (AA, 20 Ağustos 2025)
Gazze’nin sadece Filistinlilerin meselesi değil, bütün ümmetin ve insanlığın ortak ve adil davası olduğunu ilân etmek önemlidir. Meseleye bu pencereden bakılabilir ve dünyadaki bütün ‘iyi insanlar’la birlik olunabilirse Gazze’deki zulüm çok daha kısa sürede sona erebilir.
Amerika’da yapılan bir araştırma bu bakış açısını doğrular mahiyette neticeler ortaya koymuş.
Reuters/Ipsos araştırmasına göre ABD’lilerin yüzde 58’i Filistin’in devlet olarak tanınmasını istiyormuş. Araştırmaya göre bu görüşü savunan Demokratların oranı yüzde 78, Cumhuriyetçilerin oranı ise yüzde 41. Ülke genelinde 4 bin 446 kişiyle yapılan araştırmaya göre katılımcıların yüzde 33’ü bu görüşün aksini savunmuş. Araştırmadaki sorulara verilen cevaplarda özellikle Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında belirgin bir farklılık göze çarpmış. Demokratların yüzde 78’i Filistinlilerin devlet olarak tanınmasını savunurken Cumhuriyetçilerin yüzde 53’ü bu görüşün aksini savunmuş. Benzer şekilde Demokratların yüzde 83’ü ABD’nin açlığa karşı Gazze halkına yardım etmesini savunurken, cumhuriyetçilerin ise yalnızca yüzde 55’i bu görüşte olduklarını beyan etmişler. (birgun.net, 20 Ağustos 2025)
Amerika gibi bir yerde vatandaşların yüze 60’a yakınının Filistin’in bağımsız bir devlet olarak tanınmasını istemeleri her halde basit bir hadise olmasa gerek. Herkesin bildiği üzere Amerika kamuoyu büyük ölçüde İsrail’in yönlendirmesi altındadır. Amerika’daki İsrail etkisi hem siyasî, hem de ticarî anlamda dillere destan olmuştur. Bunca İsrail etkisine rağmen Filistin’i destekleyenlerin artmış olması dengelerin hızla değiştiğinin de bir delilidir.
İnşallah dengelerin değişmesi böylece devam eder ve son tahlilde kesin kaybeden İsrail olur. İnsanlık âlemindeki bu uyanış ümitvar olmak için yetiyor. Türkiye’yi idare edenler vakit kaybetmeden ‘dünyadaki iyiler’le ittifakın yollarını aramalı. Ki bu yolla zalim İsrail durdurulabilsin...