"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muhterem Ağabeyim Bekir İbiş

Ahmet Önal
21 Mart 2019, Perşembe
Bekir İbiş Ağabeyimle ilk karşılaşmamız 30 Eylül 1972’de olmuştu.

Gerçek karşılaşma Mart 1973’te olmuştu. Çünkü artık hafta sonları Risale-i Nur derslerine gidiyoruz. İslâm Fıçıcı Ağabeyin mütevazi evinden bize ayırdığı bir oda dershanemizdi. Her kesimden insanlar Cumartesi akşamları bu mütevazi odada bir araya geliyor, istifade etmeye çalışıyorlardı. Hele Ekrem Tarıoğlu Ağabeyimin müşfik yaklaşımı hiç unutulmazdı.

12 Mart 1971 darbesinin sonucu olarak Bekir İbiş Ağabey, Aydın-Germencik İlçe Müftülüğü’nde memur olarak çalışırken Tekirdağ İl Müftülüğü’ne sürgün edilir. Güya cezalandırıyorlar. Gönül verdiği dâvâdan vazgeçsin, raydan çıkmış devletin güç sahiplerinin istediği gibi davransın diye.

Biz, 1973-1974 öğretim yılına başladığımız günlerde şehrin merkezinde tek katlı bir bina dershane olarak kiralanmış. Bekir Ağabeyim uçuyor. İ.H.L.’de parasız yatılı öğrenciyiz. Hafta sonları derse gelip dershane ile ilgileniyoruz. Keşke diyor Bekir Aağabeyim, sizler gündüzlü öğrenci olsaydınız. Coşkulu gürül gürül dersler. Çevre il ve ilçelere derse gidilip oralardaki arkadaşlara güç kaynağı olmaya çalışmalar. Yeni Asya Gazetesi’nde tefrika edilecek olan “Bediüzzaman Said Nursî Hakkında Aydınlar Konuşuyor”, “Bilinmeyen Taraflarıyla Said Nursî” gibi uzun soluklu tefrika yazıların ilân afişlerinin şehrin uygun yerlerine asılması gibi işler de bize unutulmaz hazlar yaşatmıştı.

Sonra konferanslar dönemi başladı. Bir devlet memuru olarak Bekir Ağabeyin böyle faaliyetler tertip etmesi resmen mümkün değildi. Onun için çevreden yeter sayıda kişi bulup, onlardan tertip komitesi oluşturup konferanslar tertip etmişti. 1975 baharında Hekimoğlu İsmail, 1976 baharında Ali Uçar ve Osman Demirci Hocam konferans vermişlerdi. O günün şartlarında kurumlara gidiyoruz, personel listesi temin edip tek tek dâvetiye hazırlayıp dağıtıyorduk. Konferans için çevre il ve ilçelerden gelen ağabey ve kardeşlerimize mütevazi dershanemizde bulunan piknik tüpü ile pişirdiğimiz çorba v.s. ile ikramda bulunabiliyorduk. Bu çabalar meyvesini veriyor; Tekirdağ’da Hasan Tokkal, İsmet Yılmaz, Ahmet Önal, Şarköy’de İsmail Subaşı, Mustafa Balıkçı, Malkara’da Mehmet Kaya, Sadık Görmüş gibi nice gençler Nur kervanına dahil olmuştu. Artık kendimizi anlatıyorduk. ‘Biz buyuz’ diyorduk. 

Daha sonra açılan Yeni Asya Bürosu’na değişik isimler getiriliyor, seminerler verdiriliyor, gençlik geceleri düzenleniyordu. Orhan Kiverlioğlu, Mustafa Sungur, Muzaffer Aslan gibi isimler toplumla buluşturulup Risale-i Nur’un daha geniş kesimlere hitap etmesine zemin hazırlanmıştı. Bu gün Tekirdağ’daki hizmetin envanteri çıkarılırken bu sıfırdan başlayış, Bekir İbiş Ağabeyin feragat ve fedakârlığı adeta bir çekirdek olmuştur. 

Zerre miktar hizmeti adına bir gelişme yaşandığında onun sevinçten gözleri parlardı. Sanki uçacak sanırdınız. O coşkuyu ancak böyle ifade edebiliyorum.

1984 yılının son günü. 31 Aralık 1984 günü Tekirdağ merkez ve ilçelerindeki Nur Talebeleri siyasî şubede nezarete alınmıştı. 

Devamında Bekir İbiş, Erdoğan Orhan, Metin Çekin, Mehmet Kaya, Sadık Görmüş, İsmail Subaşı, Mustafa Balıkçı gibi isimler tevkif edilip İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmışlar ve 12 Eylül sonrası ilk beraat kararı bu mahkeme vesilesiyle olmuştu.

“Nurculuk yapıyor” diye amirine şikâyet edilmişti. “Benim dâvâm bu” demişti Bekir Ağabeyim. Onun cesur yaklaşımları bize ilham kaynağı olmuştu. 12 Eylül ihtilâli olunca darbecilerin bir ispiyoncusu; “Hocam sizin evde hani kitaplar var. İstersen biz de yardımcı olalım. Onları saklayalım” dediğinde hemen ağabeyim aklıma geldi. “Ben o kitaplar için idam olmaya razıyım. Neyin saklaması” karşılığını vermiştim. Hamd ü senalar olsun. Benim gibi bir çok kardeşimin Nurlar’la tanışmasına vesile olmuştu.

Gün geldi. Hak vaki oldu. 20 Mart 2016 günü Rahmet-i Rahmana tevdi edildi. 

İnşaallah hizmet bitti. Ücret alma makamına gitti. Ağabeyim, ruhun şâd, makamın Cennet olsun İnşaallah. Rabbim, Cennetinde kaldığımız yerden devam etmeyi nasip etsin.

Okunma Sayısı: 2351
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer Faruk ÖZAYDIN

    21.3.2019 08:14:00

    Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun insaallah. Rabbim Nurcular dostluğunu Bekir ağabeyle orada da devam ettirsin cümlemizi.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı