"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kuvvetli duygular, hem ilâç, hem zehir gibidir

M. Latif SALİHOĞLU
04 Temmuz 2025, Cuma
İnsanın hayatında müsbet-menfî tesir icra eden kuvvetli duygular var: Akıl, vicdan, hürmet, muhabbet, takdir, tekdir, husumet, gadap, aşk, nefret, şehvet, korku, inat, hırs, şefkat, muavenet, vesâire…

Yaratılıştan gelen bu duyguları ortadan kaldırmak imkânsız. Ama, bunların yönünü hayra, yahut şerre doğru çevirmek pekâlâ mümkün.

Esasen, kişinin en çetin bir imtihanı da bu duyguları kullanmada yaptığı tercih noktasında kendini gösteriyor.

Mektubat, Dokuzuncu Mektup’da, bu duyguların hem veriliş hikmeti izah ediliyor, hem de bunların nasıl kullanılması, ne şekilde yönlendirilmesi gerektiği noktasında tatminkâr mâlumat veriliyor. O bahis, bu tür konulara meraklı olanlar için mükemmel bir kaynak ve referans mahiyetindedir.

«

Yukarıda sıralamış olduğumuz duygular yerinde, zamanında ve maksadına uygun şekilde kullanıldığında, her biri birer ilâç gibidir; öyle ki, kronikleşmiş ruhî, kalbî, aklî hastalıkları dahi tedâvi etmede muazzam bir tesir icra eder. Bir başka ifade ile, onlar derman gibidir, türlü dertlere deva olur. Kuvvetli duygulardır, hantal ve bitkin kimseleri dahi canlandırır, onlarda adeta vitamin etkisi hasıl eder.

Lâkin, her duygunun kullanım noktasında kendine göre bir haddi, hududu, dozajı, ölçüsü vardır. Ölçü miktar kaçtığında, derman derde, ilaç zehire inkılap eder.

Meselâ, en güzel duygulardan biri olan muhabbeti ele alalım: Şüphesiz, diğer gibi muhabbetin dahi bir ölçüsü, ayarı, sınırı, mizanı, yani kendine göre bir hadd-i vasatı vardır. Ölçü kaçtığında, ifrat yahut tefrit ile o vasat sınır aşıldığında, o şiddetli muhabbet şiddetli bir adavete dönüşerek tarafları birbirine düşman haline getirebilir.

Sözler’in sonuna derc edilen Lemeat’ta, harikulâde ölçüleri ders veren şöyle bir vecize var: “Beğendiğin şeyde ifrat etme! Bir derdin dermanı başka derde dert olur; panzehiri zehir olur. Derman hadden geçerse, dert getirir, öldürür.”

«

Gerek şahsî, gerek sosyal ve gerekse siyasî hayatta muhabbet veya adavet duyduğu kimseye karşı aşırıya kaçanlara rastlıyoruz, zaman zaman. Besledikleri duygular gitgide öyle bir keskinlik kazanıyor ki, zamanla hem kendisine, hem muhatabına, hem de çevresine zarar verecek raddelere çıkıyor, maalesef.

Bizimle istişarede bulunanlara, biz de gerekli ikaz ve izahlarda bulunarak, muhtemel zararlara karşı onları muhafazaya çalışıyoruz. Yani, olması gereken vasat çizgi hakkında bilgi ve tecrübelerimizi aktarmaya gayret ediyoruz.

Ama, tahmin edeceğiniz gibi, bir kısmı maalesef hiç söz dinlemiyor. Kilitlendiği hedefe doğru âdeta kaş-göz yara yara gidiyor. Kafasını duvara çarpıncaya kadar da dur-durak bilmeden gidiyor.

Haliyle, çarpmanın etkisiyle kendisi de yara-bere içinde kalıyorlar. Bir kısmı, şiddetli sarsıntılar sebebiyle aklî, kalbî, hatta ruhî plânda farklı derecelerde travmalar geçiriyor. Travmanın etkisi uzun sürdüğünde ise, bu kez tetikleme şekilde başka sıkıntılar da zuhûr etmeye başlıyor.

«

Yaşanan tecrübelere dayalı küçük bir-iki misal: Akıldan mahrum flört devresinde birbirini “çıldırasıya seven” iki sözde âşık, yekdiğerinin gerçek yüzünü, karakterini, kişiliğini öğrendikçe, bu kez durum tam tersine dönüyor ve birbirinden “nefret eder” bir hale geliyorlar.

Aynı şekilde, bir siyasî partiye veya onun liderine karşı yıllarca duyduğu “ifrat-ı muhabbet”, bakıyorsunuz, bir müddet sonra peşinden gittiği fânî şeyin aslında bir serap, bir ütopyadan ibaret olduğunu fark ediyor. İşte, o andan itibaren de kişide şiddetli muhabbetin yerini şiddetli bir adavet almaya başlıyor.

Demek ki neymiş? İnsan beğendiği şeyde ifrat etmemeli imiş…

Okunma Sayısı: 508
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı