"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nefis şeytandan ders alırsa!

Ahmet ÖZDEMİR
13 Ağustos 2014, Çarşamba
Nefse güvenilmez. Çünkü şeytanı dinlediğinden kendi hatalarını görmek istemez. Görse de, başka şeylere verir. Said Nursî, şeytandan ders alan nefsin insanda açtığı yaraları şöyle ifade eder:

“Şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez. Görse de, yüz tevil ile tevil ettirir. ‘Tarafgirlikle bakan hiçbir kusuru göremez’ sırrıyla, nefsine nazar-ı rıza ile baktığı için, ayıbını görmez. Ayıbını görmediği için itiraf etmez, istiğfar etmez, istiâze etmez, şeytana maskara olur.”
Nefis avukat gibi kendini savunur. Ortaya kusursuz bir nefis çıkarır. Hâlbuki baştan aşağıya kusurlarla doludur. Bediüzzaman, Kur’ân-ı Kerîm’de nefse güvenilmeyeceğini ifade eden Hz. Yusuf’un (as) sözünü de delil getirir: “Ben nefsimi temize çıkarmam; çünkü nefis daima kötülüğe sevk eder -ancak Rabbim rahmet ederse, o başka.” (Yusuf Sûresi: 53)
Hadis-i Şerifte de, “Senin en zararlı düşmanın, nefsindir” buyurulmaktadır. Kendi nefsini beğenen ve seven adam başkasını sevmez. Eğer görünüşte sevse de samimî sevemez. Belki ondaki menfaatini ve lezzetini sever. Daima kendini beğendirmeye ve sevdirmeye çalışır. Nefis kusurunu kendine almaz, belki avukat gibi kendini müdafaa eder ve temize çıkarır. Mübalâğalarla, belki yalanlarla nefsini överek ve temize çıkararak, adeta takdis eder ve derecesine göre, “Hevâ ve heveslerini kendisine mâbud edinen kimse.” (Furkan Sûresi, 43) âyetinin bir tokadını yer.
Bu durumu Bediüzzaman şöyle açıklar:
“Temeddühü ve sevdirmesi ise, aksülâmelle istiskali celb eder, soğuk düşürtür. Hem amel-i uhrevîde ihlâsı kaybeder, riyâyı karıştırır. Âkıbeti görmeyen ve neticeleri düşünmeyen ve lezzet-i hazıraya müptelâ olan hisse ve hevâ-yı nefse mağlûp olup, yolunu şaşırmış hissin fetvâsıyla, bir saat lezzet için bir sene hapiste yatar. Bir dakika gurur veya intikam yüzünden on sene ceza görür. Adeta, ders aldığı Amme Cüz’ünü birtek şekerlemeye satan havâi bir çocuk gibi, elmas kıymetinde bulunan hasenâtını, hissini okşamak için ve hevâsını memnun etmek için ve hevesini tatmin etmek için, ehemmiyetsiz cam parçaları hükmündeki lezzetlere, enâniyetlere vesile edip, kârlı işlerde hasâret eder.” (Lem’alar, s. 370)
Kendini övmesi ve sevdirmesi ise, tepkiyle karşılanır ve soğuk düşürtür. Uhrevî amellerde ihlâsı kaybeder, gösteriş yapar. Hazır lezzete müptelâ olan duygularına ve nefsin isteklerine mağlûp olur. Yolunu şaşırmış duygunun fetvâsıyla, bir saat lezzet için bir sene hapiste yatmaya razı olur. Bir dakika gururu karşılığında on yıl ceza görür. Elmas değerinde bulunan sevaplarını, hissini okşamak için ve hevesini tatmin etmek için, önemsiz lezzetlere, benliklere aracı yapıp, kârlı işlerde bile zarar eder.
Bu durumda yapacağımız duâ: “Allah’ım! Bizi nefsin ve şeytanın şerlerinden, cin ve insanların şerrinden muhafaza eyle.”
İnsan, dostunu ve düşmanını iyi tanımalıdır. Dostunun dostluğunu bilmezse onun yardımını kaybeder. Düşmanının düşmanlığını bilmezse çok kötü aldanır. İnsanın en büyük düşmanı şeytandır.
Cenâb-ı Allah şeytanla insan arasındaki düşmanlığı şöyle bildirir:
“Şeytan size gerçekten açık bir düşmandır. Siz de onu düşman edinin.” (Fatır Sûresi,  6)
Pek çok âyette şeytanın apaçık bir düşman olduğuna dikkat çekilir. Meselâ: “Ey Âdemoğulları! ‘Şeytana tapmayın, o size adüvv-ü mübindir ve bana ibadet edin, doğru yol budur’ diye sizden söz almadım mı? Böyle iken o, sizden birçok nesilleri yoldan çıkardı. Öyleyse aklınızı kullanmıyor musunuz?” (Yasin Sûresi: 61-62)
İnsan gözü ruhanî varlıkları görecek özellikte olmadığından şeytanı da göremez. Gerçi görüntü itibariyle şeytan “gizli düşman” ise de, ses itibariyle gizli sayılmaz. Çünkü hemen her insan neredeyse her gün nice kereler bu düşmanın vesvese şeklindeki sesini duymaktadır. Meselâ, ders çalışmak isteyen bir öğrenciye içinden bir ses “Boş ver, keyfine bak. Arkadaşların gezip oynuyor, git sen de onlara katıl” der. Şüphesiz bu ses şeytandan gelmektedir. Böyle olunca, bunun farkına varan kimseler için şeytan “gizli düşman” olmaktan çıkar.
Halatlar ince yerlerinden kopar, kaleler zayıf yerlerinden fethedilir. Onun gibi, şeytan vücut ülkesinde hâkimiyeti ele geçirmek için nefsin zayıf damarından istifade eder.
Kur’ân-ı Kerîm’de insanın bazı zaaflarına şöyle dikkat çekilir:
“İnsanlara kadınlar, oğullar, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüş, salma atlar, sağmal hayvanlar ve tarıma karşı arzular süslü kılındı.” (Al-i İmran Sûresi, 14) Yani insan fıtratı itibariyle bunlara son derece düşkündür. Hayatı bunları elde etmek için mücadele ile geçer. İnsanların en çetin imtihanları bunlarla olur. İnsanın, hırs, tama’, enaniyet, asabiyet, korku, endişe gibi pek çok zayıf yönleri vardır. Bunlar işletmeye müsait madenler gibidirler ve şeytan ömür boyu bunları değerlendirmeye çalışır. Bazı insanları hırs damarından, bazılarını enaniyetten, bazılarını korku damarından yakalamaya çalışır.
Şeytan, menfiliğin, olumsuzluğun sembolüdür. Bütün vesveseleri, menfî şeylere sevk etmek şeklindedir. Öyle ki bazı müsbet görülen telkinlerinde bile menfîlikler vardır…

Okunma Sayısı: 12579
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • hasan türkyılmaz

    22.8.2014 14:50:00

          efendim; konuyu çok güzel işlemişsiniz. çok faydalandım. teşekkürler...
          şeytan, bugün islam dünyasını -türkiye de dahhil- teslim aldı mı? almadı mı ? bence aldı. şeytana karşı ne zaman ayağa kalkacak bu islam dünyası?
    müslümanları şeytanlar yönetiyor. büyük, küçük, orta şeytanlar...
          halkı da kandırdılar onlar da bilmiyerek şeytana bağlandılar. ben halimize
    ağlıyorum. 1.5 milyar müslüman ülkesinden nasıl oluyor da muhalifler, alternatif çözümler çıkmıyor ? lütfen bu konuda bir yazı yazar mısınız?


(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı