"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakkın hatırı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
28 Haziran 2025, Cumartesi
Bediüzzaman’ın önemle ve ısrarla vurguladığı prensiplerden biri de şudur: “Hakkın hatırı âlîdir, hiçbir hatıra feda edilmez.”

Risalelerde, hakkın hatırını müdafaa ve muhafazadaki tavır ve üslûbun nasıl olması gerektiğine ışık tutup yol gösteren ölçüler de mevcut.

Meselâ hakka karşı hariçten bir taarruz söz konusu olduğunda alttan alınmaz ve izzet-i İslâmiyeyi koruyacak kararlı bir duruş sergilenir.

Said Nursî’nin hayatında bunun çok çarpıcı örnekleri var:

Neredeyse çocuk yaşta iken, zulmüyle maruf Miran Aşireti reisi Mustafa Paşaya, 31 Mart sonrası çıkarıldığı sıkıyönetim mahkemesinin başkanına, Rusya’daki esaretinde Rus Başkumandanına, İstanbul İngiliz işgalinde iken alaycı ve küstah bir tavırla İslâm hakkında sualler soran Anglikan Kilisesi Başpapazına ve Ankara’daki o namaz tartışmasında M. Kemal’e verdiği cevaplar, bunun örneklerinden bazıları.

Bu örneklerde sergilenen tavır, hakka yönelik mütecaviz bir saldırganlığa nasıl mukabele edilmesi gerektiğinin uygulamalı derslerini veriyor.

Bunun dışında, hakkın diğer muhataplara tebliği makamında ise farklı bir yaklaşım ve üslûba ihtiyaç var. Özellikle muhatapların “ehl-i insaf ve medenî” vasıflarını taşıdığı hallerde akılları ikna edip gönülleri kazanma esaslarına dayalı bir metodun izlenmesi gerekiyor.

Peki, ehl-i hak arasındaki ilişkilerde ve bilhassa farklı yorumlara açık konularla ilgili zaman zaman yaşanan ihtilâflarda nasıl davranılmalı?

Burada dikkat edilmesi icap eden en önemli prensiplerden biri, çoğunlukla konjonktürel nitelikte olan görüş ayrılıklarının, temeldeki kalıcı birlik rabıtalarının önüne asla geçirilmemesi.

Bunların başında, imanın verdiği nur ve şuur ile gösterip bildirdiği Esma-i Hüsna sayısınca mevcut olan ittifak rabıtaları geliyor: Allah’ımız, Rabbimiz, Hâlıkımız, Mâlikimiz, Ma’budumuz, Râzıkımız... bir.

Ardından Peygamberimiz, kitabımız, dinimiz, kıblemiz bir. Sonra köyümüz, kasabamız, şehrimiz, memleketimiz, ülkemiz, devletimiz bir. Hangi detay konudaki— ekseriya geçici olan—fikir ayrılığı, bu birlik bağlarının önüne geçerek onları iptal edebilir?

Hak mezheplerin, ibadet meseleleri dahil, fıkhın detaylarındaki farklı içtihat ve yorumlardan doğduğunu; hattâ aynı mezhebe mensup imamların dahi bir konuda değişik görüşler ortaya koyabildiklerini ve bunların ilmihal kitaplarında yazılıp, tercihin fertlere bırakıldığını unutmayalım.

Okunma Sayısı: 1568
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Demokrat

    29.6.2025 15:59:11

    Yeniasya ve yazarlarımızın yazı ve haberleri hakikatleri ihtiva eder. YENIASYA Gazetemiz partilerin kapatılmasında insanların haksızlığa maruz kaldıklarında imanın,insanlığın icabı olarak savunur ve savunmuştur. Bizler din istismarcisi,siyasal islamci geçinip siyonist katillere her türlü yardımı yapan,siyonist katilleri kurtarıp,masum Müslüman kardeşlerimize tıpkı siyonist dostları gibi tuzak kurup zulmeden zalimlere her daim karşı olmayı asla utanılacak,yüz kızartıcı ak bir tavır,davranış olarak görmüyor,bu ithamı yapanları da asla doğru bulmuyoruz. Siz önce siyonist katillerin ödülünü alan,Bop Eşbaşkanı olup,alemi İslami parçalayan tavrınızı gösterin bre mubarek-ler.

  • Demokrat

    28.6.2025 18:14:57

    Aziz üstadımızin bu veciz ve düşündüren,iman ve akıl sahibi olanların iyi idrak edip hayatını iman ve kur'an hizmetine arayanlara ,iki de bir tenkit etmeleri yerine hususan dini tahrip,dindarı dejenere,alemi İslami par alam vazifeli olan dindar görünümlü Müslümana kindarlara iki çift sizleri ne acı ki çıkmıyor. Milleti ve Müslümanlarının fitne ateşi ile yakıp,din kardeşlerini katledenlere her türlü yardım yapanı gözleri görmez kulakları işitmez,kalpleri sızlamaz olmamaları dilerim.

  • Ömer

    28.6.2025 11:15:23

    Allah’ın (cc) dinini satıyor. Ne karşılığında? Belki küçük bir dünyevî menfaat veya korktuğu için. Yani Allah’tan korkup emir ve yasaklarına uyacak yerde, dalâlet ehline uymayı tercih ediyor. Onların emir ve yasaklarına ehemmiyet veriyor. Elbette ki; böyleler hakkın hatırını âlî tutamazlar. “zira hakkın hatırı âlîdir, hiçbir hatıra feda edilmez. Kimin hatırı kırılırsa kırılsın, yalnız hak sağ olsun.” diyen bir Üstada yardım edemezler. Dâvâ arkadaşı olamazlar. Yok, öyle üç kuruşa beş köfte. Her şeyin bir bedeli var. Nurculuğun da bedeli, yalnız hak ve hakikate taraf olmaktır. Kaleminize sağlık tebrikler 👏👏👏🌅

  • Ömer

    28.6.2025 11:14:58

    Beri taraftan öyle hadiseler var ki; bizi dikkatli olmaya zorluyor. Meselâ süfyana dost olan, onun zulmüne taraf olduğu için zalim ve küfrüne taraf olduğu için de kâfir oluyor. Onun kendini iyi zannetmesi, hatta namazlı abdestli olması onu kurtarmıyor. Ya filan çok iyi bir adam dersin ve her gün de bir cüz Kur’ân okuyor görebilirsin. Ama kime taraf olmuş diye bakıldığında ise, Allah’ın (cc) dinine düşman olan ehl-i dalâlete taraf olmuş. Savunmada ise bin dereden su getiriyor. Hâlbuki, mesele çok net. 1/:

  • Raşit örenel

    28.6.2025 10:24:42

    Şahs-ı manevimiz bu dirayeti daima gösterecektir inşaallah.

  • Abdullah

    28.6.2025 08:32:51

    Amenna ve saddakna, Hakkın hatırını her hatırın üstünde tutmak lazım. Hiç bir hatır Hakkın hatırının önüne geçme melidir.Bütün zerratımızla destekliyo ruz.Mağdur denilenlerin hatırını asla ve asla hakkın hatırının üsotünde tutulma malıdır. Bunların hatırını sürekli gündemde tutmak Hakkın hatırını ali tutmak değildir.Mağdurların hiçbirisi Hakkı savunmuyor.Hiçbirisi de Gülenci ğim demiyor.Mahkemelerde bunun örneği yok.Hepsi biran evvel hapishane den kurtulmaya çalışıyor.Bunların dava sı yok.Hakkı savunması yok.Hak bir davası ve Hakkı savunması olmayanla rı savunmak; asla ve asla hakkı savun mak demek değildir.Bunlar dünyevi bir örgüttür.Bütün çabaları menfaat ve dün ya saltanatıdır.Peki bizler niye bu dünyevi örgütle cemaatımızı kirletelim?Niye kıymetli zamanımızı bunlar için garcayalım.Niye bu mübarek cemaati itham altına sokalım?Niye itibarını ve toplum nezdinde itimadını kıralım?

  • Osman Yıldırım

    28.6.2025 00:25:12

    Hakkın hatırı al8dir,hic bir hatıra feda edilmez diyor Bediüzzaman ancak son zamanlarda bazi fani şahısların adeta ilahlastırılması ile bu kside çinenmekte hakkın hatıri Reislerin hatirina feda edilmektedir. Reisler bir şeyi istemiyorsa bu hak olsa dahi nazara alınmayıp çiğnenebiliyor. Bu husus da toplumu dejenere etmekte , ahlaki ve dini degerleri erozyona ugratmaktadır.

  • Halil İbrahim Karahan

    28.6.2025 00:15:45

    Allah razı olsun Rabb'im her türlü kötülüklerden korusun sizi....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı