"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Diyanet ve çocuklar

Ahmet BATTAL
28 Haziran 2025, Cumartesi
Geçen haftalarda Diyanet İşleri Başkanlığına kanunla verilen “meal yasaklama yetkisi” üzerine yazdığımız yazılarda Diyanetin yayıncılık işindeki asıl vazifesinin akredite etmek ve gerekirse deşifre etmek olması gerektiğini yazdık.

Aynı günlerde sekiz yaşındaki torunumuz Ahmed İrfan, bize, okuduğu bazı hikâye kitaplarında gördüğü ve kanaatimizce Diyanet’i de ilgilendiren bazı bilinçli hataları gösterdi. 

Bunlardan birini, dinî içerikli yayın yapmayan bir yayınevine ait tercüme bir çocuk kitabındakileri örnek olarak yazalım:

“Hatırladığıma göre Adem’le Havva Cennetten kovulmuştu çünkü ikisinden biri yasak ağaçtan bir meyve koparıp yasağı çiğnemişti galiba. Ben olsam bir meyve için Cenneti riske atmazdım, yok artık daha neler. Madem Cennetten vazgeçiyorsun bari çikolata için yap bunu, değil mi?” 

Ya da şöyle: 

“Ama sıra insanları yaratmaya geldiğinde insanlara verilecek doğru dürüst bir şeyin kalmadığı anlaşılmış. Tanrı bize de büyük beyinler vererek bu durumu telâfi etmiş bence. Ama seçme hakkı bana kalsaydı ben herhalde dikenleri seçerdim.”

Aynı sayfadaki çizimde, varlıklara kabiliyet dağıtan bir “tanrı”nın, şimşek çaktıran eli(!) ve takunyalı ayakları(!) da –haşa- görünüyor. Bu “tanrı” yaklaşımının Allah inancı ile yakından uzaktan alakasının olmadığı açık.

Bu batıl tasvirlerin çocuklarımızın temiz ve berrak zihninde bırakacağı izleri ve tortuları ve hatta açacağı derin yaraları düşününce insan ürperiyor.  

Büyükler açısından kötü örnek durumunda olduğu belki açık olan bu örneklerin kötü ve yanlış olduğunu görebilecek ve okuduklarını bu gözle okuyabilecek çocuklar yetiştirmek hele bu çağda hiç kolay değil. 

Yapabilenleri tebrik ediyoruz. 

Ana babalar çocuklarını hatadan ve bilinçli kötülükten uzak tutabilmek için yayın ve yayıncı seçmek ve dikkatli davranmak zorundalar. 

Günümüzde bu ihtiyacı sosyal medya ve iletişim vasıtalarıyla ve kulaktan kulağa tanıtım usulüyle gidermeye çalışıyorlar. 

Bunun kötüye karşı süzgeç olmak ve iyiye ulaşım kanalı açmak için yeterli olmadığı da açık. Zira sosyal medyada ipin ucu “yabancı”nın elinde…

Dinî yayınların sayısının azaldığını ve kalitesinin de artmadığını tahmin ediyoruz. Keşke yanılıyor olsak. Ama çıktılar bunu gösteriyor. 

Dindarlar, çocukların temel bilgi ve karakter eğitiminin kalitesini arttırmak için her türlü yatırımı yapmak zorundalar. Bu hem bir din ve vicdan borcu ve hem de geleceğe yatırım. 

Diyanet de hem görsel yayınları ve hem de basılı yayınlarıyla bu konuda önemli bir gayretin içinde. Bu güzel. 

Ama bizce bilhassa Diyanet bir şey daha yapmalı: 

Genel olarak yayıncılık açısından ve bilhassa çocuk yayıncılığı açısından, gıdadaki “HELÂL” damgası gibi bir damga oluşturmalı. 

Ve yayıncıların- elbette dileyen yayıncıların- yayınlarını denetimden geçirmeli ve bir kamu hizmeti olarak bu damgayı vurmak suretiyle akredite etmeli ve listeleyip duyurmalı. 

Yine bilhassa şikâyet üzerine inceleyeceği yayınların dinî açıdan “sınıfta kaldığını” da listeleyip duyurmalı yani deşifre etmeli.  

Böylece ana babaların çocukları için yayın seçmesine yardımcı olmalı.  

Bu konuda tek mesele Diyanet’in itibarı yani özerkliği ve tarafsızlığı. 

Bazı ana babaların, bilhassa siyasî imaj meseleleri sebebiyle Diyanet’ten kendileri uzak durdukları gibi çocuklarını da uzak tuttukları açık. 

Biz, Diyanet’in özerkliği meselesini bu sebeple de önemsiyoruz. 

Okunma Sayısı: 1455
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    28.6.2025 14:34:58

    Peki diyanet yeni asya yayınlarını akredite edermi. Sustum.

  • Osman Yıldırım

    28.6.2025 12:55:22

    Ne özerl8ği diyanet b7gun iktidarın 8craatlarının fetvacısi konumuna geçmiştir. Yani iktidarın her yaptığının mesru,muhalefetin her yaptiģıñin gayrimeşri veya haram olduğu gibi bir yaklaşım içindedir.

  • nagehan

    28.6.2025 11:47:41

    Önemli, faydalı bir yazı ama maalesef, özerklik ve tarafsızlık(ki taraf olunmalı ama; Hakk'ın hatırını üstün tutup, ortaya koyarak!) ütopik bir beklenti.! // Hiçbir kurum(şahıs), hilafet(halife) makamına denk ol(a)madı, ol(a)maz da malum sistem anlayışı ile..! // O nedenle -derin ilim sahipleri farkındadır-; Talut aleyhi selâm a dair ayetler, hikmetli ki!. // Selâmetle.

  • Raşit örenel

    28.6.2025 10:35:15

    Çocuk ve gençlere yönelik İslami yayınlarda öncü olan Yeni Asya bu vasfını hatırlamalı ve tekrar elde etmeli. Bu iş tek tük kitaplarla olmaz. Tüm yaş gruplarının psikolojik, pedagojik ihtiyaçları gözetilerek, birbirini hem yaş grubu hem de konular itibariyle silsile halinde tamamlayan setler, kitaplarla hatta başka materyallerle olur. Komple bir çalışmaya gerek var. 3 yaşındaki çocuğuna esma-i İlahiye ile ilgili set alan biri 7 yaşındaki çocuğuna da bu esmanın tecelli ettiği ilimleri, tabiattaki örnekleri verebileceği setler bulmalı. Bu Yeni Asyada olmalı. Sürekli istikametimizden şüphe edip adam yemek yerine, enerjimizi buralara harcamalıyız.

  • Müjdat Bayar

    28.6.2025 05:08:52

    Çok ciddi bir meseleye temas etmişsiniz. Helal damgası gibi bir damganın oluşturulması tek çare. Allah razı olsun.

  • Mehmet Türeli

    28.6.2025 02:14:28

    Diyanet dışında yayıncıların meallerine yasak getiriyorlar ise din ve İslamiyet ile dalga geçer gibi yayın yapanlara da yasak getirseydiler. Çekiniyorlar mı

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı

En Çok Okunanlar