"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kaderî kalıplardan feyz alma (2)

Mehmet ÇETİN
28 Haziran 2025, Cumartesi
Kaderî kalıplardan feyz almanın dört yolunu anlamaya çalışıyoruz, birincisini geçen yazımızda ifade etmiştik.

Feyz almanın ikinci şartı, ihtiyaç derecesidir. Kaderden takdir edilen feyze nail olmayı kişi ihtiyaç olarak hissetmeli, sadece hissetmeyle de kalmayıp bu arzu, tercih ve duasını ısrarla sürdürürken ona uygun hazırlıklarda bulunmalıdır. Bilinir ki ağlayan bebeğe meme verilir, ağlamayana değil. 

Üçüncü şart âdeta haddi bilmek manasında olup, kişi kabiliyetini bilip, onu, en ileri gelişmiş vaziyetiyle kullanırken, daha aşırıya gitmemelidir, kabileyetin müsaade ve sınırlarıyla hareket etmelidir. Serçe kuşu, kartal olmaya kendini zorlarsa yarı yolda havada mahvolur. Güneşin azametini bir damlada aramak, akıllı olanın işi değildir. 

Bütün bu şartlar da hikmet-i İlâhîye münasip olması manasında  hâkimiyet-i esmanın nizam ve tekabülüyle diye ifade edilen keyfiyet iyi idrak edilmelidir. 

Nizam ve tekabül çok mühimdir. Tecelli eden/edecek olan esmanın nizamı, kaideleri, gerekleri bir başka ifade ile şartları iyi anlaşılmalıdır. Sadece anlamak yeterli değil, zira ona tekabül de gerekir; ona karşılık olmak, karşılamak, muhatap olmak anlamında ahval de çok mühimdir. 

Bir dua yapılıp ya da bir arzu dile getirildiğinde ona mukabil olan esma ve sıfatların nizamı bilinip o nizama karşılık verecek, yansıtacak âdeta ayna olma şuur ve sorumluluğu da ihmal edilmemeli ve esasen unutulmamalıdır.

Tarladaki hasadın verimli ve bereketli olmasını dua etmek, güzeldir. Bu iş, Allah’ın ihsan, rahman, cevad gibi esma ve sıfatlarıyla alâkalıdır. Ancak o esma ve sıfatların hâkimiyetinin egemen olduğu, her şeye hükmettiği bilinmeli, anlaşılmalı ve işte bununla beraber tecelli ile tezahürü için o sıfatların nizamı, şart ve kaideleri yerine getirilerek beklenilmelidir. Yağmur çöle değil, ormana daha çok yağar.  

Rezzak isminin, âlemdeki tecellisi ile bir nizam oluşuyor. Bu nizamın iki kutbu var biri Rezzak olurken diğeri de o rızka muhtaç olan mevcudat. O mevcudat; hâl ya da ağız diliyle rızka muhtaçlığını öylesine ifade etmeli ki rızık insin. Rızka muhtaçlık ile rızkın inzali arasındaki mertebeler, hâller, keyfiyetlere dikkat edilirse çok hikmetli olduğu anlaşılır. Bebek ağlayacak, annenin merhameti Rahman ve Rahîm olanın in’amıyla memelere süt olarak tecelli edecek, işte bu vaziyet görünen kısmı; bir de görünmeyen ama ilmen bilinen kısımları var ki akıllara hayranlık verecek derecede muhteşem ve mükemmeldir. 

O hâlde şu risale metnini bir daha tekrarlayalım ki kalb ve zihinde kodlansın, yerini alsın, enfüsî ve afakî hayatımıza düstur olsun, haydi bismillah:

“Kader, her şeye bir miktar ve o miktara göre bir kalıp vermiştir. Feyyaz-ı Mutlak’tan aldığı feyze olan kabiliyeti, o kalıba göredir. Malûmdur ki, dâhilden harice süzülen cüz-ü ihtiyârî mizanıyla, ihtiyaç derecesiyle, kabiliyetin müsaadesiyle, hâkimiyet-i esmanın nizam ve tekabülüyle feyz alınabilir. Maahaza, şemsin azametini bir kabarcıkta aramak, akıllı olanın işi değildir.”

Tefekkür etmek isteyene bir damla, derya olur.  

Okunma Sayısı: 254
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı