Üzeyr (as) azık ve içeceğini hazırladı eşeğine bindi ve harab olmuş ıssız bir şehre uğradı. Dinlenirken, “Allah burada ölenleri nasıl diriltecek acaba? dedi.
Bu soru üzerine Cenab-ı Allah onu hemen öldürdü ve tam 100 yıl ölü bıraktı. Bir asır sonra Allah Üzeyr’i (as) diriltti ve “Ne kadar kaldın?” diye sordu. O, “Bir gün veya bir günden daha az kaldım” diye cevap verdi. Bu defa Allah ona şöyle dedi, “Hayır sen tam yüz sene kaldın. Bir de şu yiyeceğine ve içeceğine bak! Yüz yıl geçtiği halde hâlâ bozulmamış. Bir de şu eşeğine bak! Eşeğine bakınca eşeğinin çürümüş olduğunu ve yerde iskeletini gördü. Böyle yapmamız seni insanlara ibret belgesi kılmamız içindir. Şimdi de eşeğinin kemiklerine bak, nasıl onları bir araya getiriyor, sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?” Kendisine bütün bunlar apaçık belli olunca şöyle dedi, “Şimdi, biliyorum ki; Allah her şeye hakkıyla kâdirdir, her şeye gücü yeter ve ölüleri de diriltir.” 1 Üzeyr Peygamber; gözleri önünde eşeğinin iskeletinin canlandığını ve iskelete et giydirilerek bir anda mucize olarak eşeğinin diriltilip bir de anırdığını gördü. “Ölüp de gelen mi var?” diyorlar. Evet, ölüp de gelenlerin örneği pek çoktur. 309 yıl mağarada kalıp tekrar dirilen Ashab-ı Kehf olayı, Üzeyr aleyhisselamın bu kıssası ve bizim her gün uyku ile bir nevi ölüp sabahleyin dirilmemiz bunun örnekleridir. Yer yüzünün, kışın öldükten sonra ilkbaharda tekrar içindeki canlılarla beraber dirilmesi; ölüm sonrasında, kabirde yeni bir cesetle tekrar dirilmemize sayısız misallerdir. İkinci yaratılış daha ehven ve daha kolaydır. Allah’ın ilk yaratması, ikinci yaratılışa delildir. Biz bu yazıyı olurken bile, bizde binlerce hücre ölüyor ve binlercesi de yaratılıyor.
Allah’ın her şeye gücü yeter ve O her an öldürme ve yaratma hâlindedir. Çünkü O, “Yümîtu” yani öldürendir ve sonra da Muhyî’dîr, hayat verendir ve Hâlık’tır yani yaratandır. İman, istikâmet, ihlâs, hayat, huzur, sağlık, afiyet, şükür, şifa, şefaat, Kur’ân ve sünnet üzere kalınız.
Dipnot: 1-Bakara Suresi: 259.