Uzmanlar, dünya genelinde pek çok ülkede etkisini kaybetmeye başlayan salgının Türkiye’de hâlâ yüksek vak’a ve ölüm sayılarıyla seyretmesini üç temel sebebe bağlıyor.
2019’un son çeyreğinde Çin’in Vuhan şehrinden dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürüyor. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı veriye göre Türkiye’de son 24 saatte 30 bin 438 koronavirüs vak’ası görülürken, 236 kişi öldü. Salgınla mücadele kapsamında son 24 saatte 312 bin 875 doz aşı uygulanırken, toplam aşı sayısı 111 milyon 391 bin 198’e yükseldi. Bu sayının yaklaşık 55 milyonunu birinci doz aşı uygulanan kişiler, 46 milyonunu ise ikinci dozu uygulananlar oluşturdu. Dünya genelinde pek çok ülkede etkisini kaybetmeye başlayan salgının Türkiye’de hala yüksek vak’a ve ölüm sayılarıyla seyretmesi ise merak konusu. Yaklaşan kış döneminde salgının muhtemel gidişatına ilişkin akıllarda pek çok soru işareti bulunuyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vak’aların neden düşmediğine ilişkin soruya, “Üç nedeni bulunuyor: Toplumsal hareketlilik çok arttı. Dışarıda, ortak mekânlarda tedbire önem verilmiyor, hastalığın yayılma ortamları çok fazla. Toplum bağışıklığını henüz sağlamış değiliz. Ne yapmalıyız? Tedbirlere uymalı, aşılarımızı tamamlamalıyız” cevabını verdi. Independent Türkçe’nin görüş aldığı Prof. Dr. Murat Akova ve Prof. Dr. Güner Sönmez de Bakan Koca ile benzer görüşleri paylaştı. Uzmanlara göre Türkiye’de vak’a ve ölüm sayılarının yüksek olmasının temel nedenleri, aşılama hızının yavaş, Delta varyantının yayılma hızının yüksek, tedbirlerin ise gevşetilmiş vaziyette olması.
Delta varyantı 6-8 kişiye bulaşıyor
Murat Akova’ya göre Türkiye’de vaka ve ölüm sayılarının yüksek seyretmesinin sebeplerinden biri de Delta varyantı. Bu varyantın daha öncekilere göre toplumda yayılma hızının çok daha yüksek olduğunu belirterek, bulaştırıcılığının 6-8 kat fazla olduğunu vurgulayan Akova, “Delta varyantının aşı duyarlılığı azalmış vaziyette” dedi. Independent’deki habere göre toplumun davranışına da dikkati çeken Akova, 1,5 yılı aşkın süredir devam eden salgında artık insanların daha özensiz davrandığını savundu. Maske kullanımının gevşemiş vaziyette olduğunu belirten, diğer taraftan alış veriş merkezleri, okullar ve toplu taşıma araçlarının yoğunluğuna işaret eden Akova, “İlâve önlemler şart” şeklinde konuştu.
Toplum pandemi yorgunu
Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez de Prof. Dr. Murat Akova’yla benzer görüşleri paylaştı. Aşı oranının hâlâ istenen seviyede olmadığını, delta varyantı sebebiyle bulaştırıcılığın kat be kat arttığını vurgulayan Sönmez, “En çok dikkat çekilecek nokta şu, maske artık neredeyse önemsiz bir aksesuar olarak görülüyor. Kapalı alanlarda, AVM’lerde tedbirlere dikkat edilmemeye başlandı. Toplum pandemi yorgunu, bezgin, bıktı. Salgın nedeniyle her gün 200’den fazla kişi ölüyor, ama artık bu sayı kanıksanmış durumda. Pandemi kendisine ya da bir yakınına dokunmadıkça pek çok kişi hayatını kurallara uymadan devam ettirmeye başladı. Sağlık çalışanları da çok yoruldu” yorumunu yaptı. Vak’a / hasta ayrımına ilişkin tartışmaları ve Kovid kaynaklı bazı ölümlerin sisteme farklı kaydedildiği iddialarını hatırlatan Sönmez, şu yorumu yaptı: “Geçen sene açıklanan vaka sayısı, aslında vak’a mı hasta mı belli değil, o konuda bir karmaşa var. Ölüm sayılarıyla ilgili de tartışma var. Belediyeden alınan sayıların açıklanan verilerle uyuşmadığı iddia ediliyor. Resmî olarak açıklanan sayılar beklenenden düşük kalıyordu.” Bu yıl grip (influenza) vak’alarının artmasına da değinen Prof. Dr. Sönmez, geçtiğimiz yıl kurallara riayet edilirken bu yıl toplumun bıkkınlık nedeniyle daha rahat davrandığını ve okulların da açılmasının bu duruma etki ettiğini savundu.