"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ın şeytanla bir münâzarası

Akif ARSLAN
21 Nisan 2016, Perşembe
Bediüzzaman Hazretleri’nin Bayezid Camii’nde şeytanla olan münâzarasında şeytana karşı tokat misali verdiği bir cevap vardır:

“Sen ey şeytan, yüz derece şeytaniyette ileri gitsen... bozulmamış hiçbir aklı kandıramazsın. Yalnız mânen pek uzaktan baktırmakla aldatıyorsun; yıldızı, yıldız böceği gibi küçük gösteriyorsun.”1

Cümlede enteresan bir sır var. “Kandıramazsın” dedikten sonra “aldatıyorsun” diyor. Hemen hemen çoğumuzun aynı manaya geldiğini düşündüğümüz bu iki kelime yine Risale-i Nur’daki kelimelerin yerli yerinde muazzam kullanılışlarından birisi. Şeytan aklı bozulmuşları kandırabilirken aklı bozulmamışları kandıramıyor, ancak aldatabiliyor. Peki, sadece aklın bozulmuş olması şeytanın kandırması için yeterli mi? Hayır. Bahsin geçtiği kısımda, ilerleyen sayfalarda bu cümleye şöyle bir ek daha yapıyor: “Ey şeytan, yüz derece sen katmerli bir şeytan olsan, bozulmamış hiçbir aklı kandıramazsın ve çürümemiş hiçbir kalbi ikna edemezsin.”2

Aklın bozulmasına bir de kalbin çürümesini ve kalbin ikna olmasını ekliyor. Manayı bu minvalde toparlayacak olursak, sonuç olarak şeytan aklı bozukları kandırıyor, kalbi çürümüşleri ikna ediyor ve bazılarını da manen pek uzaktan baktırmakla aldatıyor.

Kandırmak, aldatmak ve ikna olmak kelimeleri üzerinde biraz kafa yorduğumuzda cümledeki mana da inkişaf ediyor.

Kandırmak; “Yalanlarla inandırmak, ikna etmek” manalarına gelirken, aldatmak; “Yanıltmak, karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak” manalarına gelir.3 Ayrıca “ikna olmak” da TDK’da ve lügâtlerde “inanmak, gönül rızası ile kabul etmek” manasındadır. Yani kandırma eyleminde karşı tarafın ikna edilmesi söz konusu iken, aldatma eyleminde iknaya gerek yoktur. Sadece bazı yanıltmalarla, cerbezelerle karşı tarafın dikkatsizliğinden bir kazanç elde etme durumu vardır. Aldanan kişi ikna ve tatmin olmamışken, kanan kişi kendince meseleye ikna ve tatmin olmuştur.

Bediüzzaman Hazretleri “Hem kabul etmemek başkadır, inkâr etmek başkadır.”4 derken işte aslında bu dediklerimize bir izah getirmektedir. İnkâr eden kişi şeytan tarafından ikna edilip kananlardır. Kabul etmeyenler ise, yine şeytanın çeşitli cerbeze ve yalanlarla, dikkatsizliklerinden faydalanıp, manen pek yakın şeyleri pek uzak göstererek aldattığı kimselerdir.

Hal böyle iken Üstad Hazretleri manen şeytana şöyle diyor aslında:

Sen ey şeytan! Kur’ân-ı Kerîm öyle bir kitaptır ki sen bu kitabın bir beşer kelâmı olduğu hususunda hiç kimseyi ikna edemezsin ve inandıramazsın. Belki sadece çeşitli cerbezelerle, yalanlarla, bazı şeyleri uzak göstererek aldatabilirsin ve onun bu dalgınlığından faydalanıp kafasını karıştırabilirsin. Ancak, aklı bozulmuş bir adam varsa, onun aklını ikna edebilirsin. Lâkin, onun kalbi yine de tam manada ikna olmaz. Ancak kalbi çürümüşse, işte o zaman kalbini de ikna edebilirsin. Çünkü kalp ayine-i Samed olduğundan, senin bu dediğin safsatalara çürümedikçe kanmayacaktır. Kanabilmesi, ancak çürümesi ile mümkündür. Çürüyen şey, en tatlı bir lokma dahi olsa kokuşmuş ve murdar olacağından dolayı, öyleleri ancak senin gibi kokuşmuşlara lâyık kolay bir lokmadır. Onun için seni dinler ve ikna olur. Onun için “Şeytanî desiselerle, çok muhâlâtı intaç eden inkâr ve küfrü, o bedbaht, insan suretindeki hayvanlara yutturmuşsun.”5 Zaten insanı insan yapan akıl bozulur, kalp de çürürse, onlar ancak insan suretindeki hayvanlar olabilirler. Yani senin inkâr ve küfrü yutturdukların hakikî manada insanlar değil hayvanlardır. Anla ki ey şeytan, sen bu safsataları hakikî insan olan insana yutturamazsın!

Dipnotlar: 1- On Beşinci Sözün Zeyli. 2- age. 3- Türk Dil Kurumu/Güncel Türkçe Sözlük. 4- On Beşinci Sözün Zeyli. 5- age.

 

Okunma Sayısı: 8127
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nahit Topaloğlu

    21.4.2016 09:56:53

    Tebrik ediyorum Akif Bey Kardeşm, Kandırmak ve aldatmak üzerine yazdığınız yazı, istifadeye medar güzel bir çalışma olmuş. Bâki selamlar

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı