"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Artık ulu’l-emirlerimiz meşveretler, şûrâlar, meclislerdir

Ali FERŞADOĞLU
30 Temmuz 2021, Cuma
Ulu’l-emr mefhumu, “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e de itaat edin, sizden olan ulu’l-emre de. Sonra bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, hemen onu Allah’a (cc) ve Rasûlüne ‘asm) arz edin, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanan kimselerdenseniz...” 1 mealindeki âyette geçer.

Ulü’l-emrin birinci anlamı, ashabu’ş-şe’ndir. Yani belirli alanlarda ihtisaslaşmış olan ve belirli vazifeleri yerine getirmekle vazifeli bulunan insanları (işin erbabını) ifade eder. İkinci anlamı, iktidar ve yönetimi elinde tutan “yetki sahipleri” demektir.  

“Ulu’l-emr, şer’i hükümler konusunda fetva veren müctehid bilginlerdir, ehl-i hall ve’l-akd denilen müctehid bilginlerin icmalarıdır (ittifakla çıkardıkları hükümlerdir), imamlar, fazıl ve âdil fakihlerdir. Ehl-i Sünnet muhakkikleri âlimleri bu âyetteki ulu’l-emri raşid halifeler ve “yöneticiler” olarak da yorumlamışlardır. Bundan hareketle, İslâm ilimleri literatüründe ilmiyle amil gerçek âlim, müceddid, sultan, yönetici olarak seçilen kişiye ulu’l-emir denilir.

Bediüzzaman’a göre artık ulu’l-emir şahıslar değil, meşveretler, şûrâlar, meclisler. Zira, “Eski zamanda değiliz. Eskiden hâkim bir şahs-ı vahit idi…. Şimdi ise, zaman cemaat zamanıdır.” 2 “Zaman, cemaat zamanıdır, cemaatte olan kuvvet, fertte yoktur. 3  

“Fert dahi de olsa, cemaatin şahs-ı manevisini karşı sivrisinek kadar kalır.”4 “Şahıs ne kadar güçlü ve dahi de olsa şahs-ı maneviye karşı mağlûp düşebilir.” 5  

“Her meselemizde emir, Risâle-i Nûr’un şahs-ı mânevîsini temsil eden has şakirtlerin (talebelerin) ve sizlerindir. Benim de şimdi bir reyim var. Siz meşveret edin, ben kararınıza uyarım.” 6  

Bediüzzaman, kendisini ulu’l-emir  kabul etmeyip, meşveretleri, şahs-ı manevileri kabul ettiğine ve “Benim de bir reyim var!” dediğine göre, hangi şahıs kendisini ulu’l-emir makamında görebilir ki? Görürse kaç reyi olur? 

Evet, bu zaman cemaat zamanı olduğuna göre, şahıslar, kişiler ulu’l-emr değil, ancak meşveret heyetleridir, şûrâlardır, meclislerdir, şahs-ı manevilerdir. 

Dipnotlar: 

1- Nisa Sûresi, 4/59. 2- Eski Said Dönemi Eserleri, Sünûhat, s. 486. 3- Bediüzzaman, İşarat’ül-İ’caz, s. 162. 4- Sünûhat, s. 52. 5- Emirdağ Lâhikası, 2. c. s. 120. 6- Hizmet Rehberi, s. 175.  

Okunma Sayısı: 1180
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı