“Kur’ân bize yeter” deyip hadis-i şerifleri, Sünnet-i Seniyyeyi, dolayısıyla Rasul-i Ekrem Efendimizi (asm) aradan çıkarmak isteyenlerin manevî hayatına, ahlâkına bakınız, bir de Sahabe-i Kiramın ilim, hadis ve Resulullah (asm) aşkına bakınız!
Meselâ, bunların en birincisi Hz. Ebu Hureyre (ra). “Peygamber aşığı, bir şeyler öğrenme uğruna her fedakârlığa katlanan, bunca hizmetine rağmen ölüm döşeğinde ‘Cennete veya Cehenneme gideceğini bilmediğini’ söyleyerek göz yaşlarıyla dergâh-ı İlâhiyeye iltica eden mümtaz sahabi” Ebu Hureyre (ra) açlıktan bayılma noktasına geldiği halde Peygamber Efendimizin (asm) huzurundan ayrılmaz Mescid-i Nebevî’yi terk etmezdi.” (Risale-i Nur’dan Portreler, c. 1, s. 329)
Hadisleri öğrenip ezberleme konusundaki aşırı isteği ve unutmaktan korkmasından dolayı Peygamber Efendimize (asm) müracaat ederek duâ talebinde bulundu. Kendisine yapılan duâdan sonra hiçbir şeyi unutmadığını bildirdi.
Diğer Sahabiler kendi işleriyle uğraşırken, Ebu Hureyre (ra), Peygamberimizin (asm) yanından hiç ayrılmayarak ilim tahsilinde her yola başvurdu. Hatta, daha önceleri varlıklı bir zengindi, köle sahibi idi. Daha sonra sıkıntılar çektiği ve dünya işleriyle hiç uğraşmadığı bilinmektedir.
Önemli özelliklerinden birisi de merak ettiği bütün konuları Peygamber Efendimize (asm) sorup öğrenmesidir.
Ebu Hureyre (ra), öğrenmede gösterdiği gayreti, öğretme ve nakletmede de gösterdi. En çok hadis nakleden Sahabi oldu. Hatta, köleleri de hadis nakletti.
“Muhaddisînin muhakkikîninden “el-hâfız” tabir ettikleri zatlar, lâakal yüz bin hadisi hıfzına almış binler muhakkik muhaddisler, hem elli sene sabah namazını işâ abdestiyle kılan müttakî muhaddisler ve başta Buharî ve Müslim olarak Kütüb-ü Sitte-i Hadisiye sahipleri olan ilm-i hadis dâhileri, allâmeleri tashih ve kabul ettikleri haber-i vahid, tevatür katiyetinden geri kalmaz.” (Bediüzzaman, Mektubat, s. 95)
Ebu Hureyre (ra), Peygamberimizin (asm) irtihalinden sonra yaklaşık 50 yıl yaşadı ve bu zaman zarfından halledilmeyip kendisine intikal eden birçok meseleyi hadisler naklederek büyük hizmetlerde bulundu.
Acaba, “Benden bilerek yalan birşey haber veren, Cehennemdeki yerini hazırlasın.” hadisini işiten ve nakleden, Ebu Hureyre (ra) Peygamberimize (asm) ait olmayan bir söz nakleder mi? Hâşâ!