"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İfade hürriyeti veya “susarsam sen matem et!”

M. Said ZEKİ
03 Kasım 2025, Pazartesi
İfade hürriyeti; insanların başlarına kötü bir şey gelmesi korkusu taşımadan görüş, kanaat, düşünce ve taleplerini serbestçe ifade edebilmeleridir.

Hak ve hürriyetler iç içe geçmiş halde yaşarlar. Bir hakkı tanırsanız diğer haklar da yavaş yavaş belirir. Bir hakkı ihlâl ederseniz, diğer haklar da yavaş yavaş geriler. Bu fertlerin kendi hak ve hürriyetlerine sahip çıkma şuuru ile yakından ilgilidir.

Bir ülkede yeterli seviyede ifade hürriyeti varsa, orada diğer hak ve hürriyetlerin de -din ve vicdan, toplantı ve gösteri, basın ve siyasî haklar vs. mevcut bulunduğuna bir işarettir.

İnsanlar kendilerini değişik şekilde ifade ederler. En kolay olan konuşmaktır. Ancak, insanlar yazarak, belli tarzlarda davranarak, belli biçimlerde giyinerek, belli tarzlarda ibadet ederek de kendilerini ifade ederler.

“KORKMA; FİKRİNİ BEYAN ET!”

Beyan, insanın kendisini vicdanında meydana gelen duygu ve anlayışlarını, maksadını başkalarına açık ve güzel bir şekilde ifade etmesidir. Bir şeyi konuşup anlatabilmenin temelinde “düşünce ve ifade” vardır.

Bir fikir doğru veya yanlış olabilir. ‘Her doğru bir yanlışı, her yanlış bir doğruyu barındırabilir.’

Bir fikir doğru bile olsa; mihenge vurulmasına, onun serbestçe eleştirilmesine ve ona karşı çıkılmasına, itiraz edilmesine izin vermek gerekir. Çünkü “barika-i hakikat, müsademe-i efkardan doğar.” 

Fikirlere karşı, ancak başka fikirlerle mücadele edilebilir. Bir fikir, ancak başka bir fikirle çürütülebilir.

Fikirlere karşı baskı ve şiddetle mücadele imkânsızdır. Zorbalar ise; tarih boyunca ‘düşüncenin üstesinden gelemeyince, düşünenin üstesinden gelmeye çalışmış.’ Halbuki fikirler copla polisle, mahkemeyle hapisle susturulamaz, etkisizleştirilemez. 

AVRUPA BİRLİĞİ KARNEMİZ!

Cumhuriyetimizin 102. yılında 29 Ekim 2025 günü gazetemizde çıkan haberin yoruma ihtiyacı var mı?

 “Avrupa Birliği, “2025 aktüel durum” açıklamasında Türkiye için “adaylık süreci durduruldu” notunu düşerek haritada kırmızıya alınan tek ülke olduğunu belirtti. AB, bu kararı “demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel haklarda ciddî gerileme” yaşanmasıyla gerekçelendirdi ve ifade hürriyeti ile yargı reformu eksikliklerini vurguladı.”

Oysa “ileri demokrasiyi hedefleyen Türkiye Yüzyılı”ndayız. Anayasamız ve Uluslararası Sözleşmeler açık:

“Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.” (Anayasa 26.m)

FİKİRLERE SAYGI

BM Medenî ve Siyasî Haklara Dair Uluslararası Sözleşmenin 19. maddesinde “Herkes, kimsenin müdahalesi olmaksızın istediği düşünceye sahip olma hakkına sahiptir” denilerek “hiç kimsenin kanaatleri için rahatsız edilemeyeceği” vurgulanmıştır.

AİHM içtihatlarına göre “incitici, sarsıcı, şoke edici düşünceler” bile ifade hürriyeti kapsamındadır.

Hak ve hürriyetleri düzenleyen hukukî belgelerdeki hükümler çok naif gözükse de; asıl olan bunların uygulanabilmesidir. Zor zamanda konuşmak, hukuku uygulamak cesaret istiyor.

En tehlikeli durum ise; gazetecilerin, aydınların, düşünürlerin fikirleri, haber ve yazıları için gözaltına alınmalarının, hapsedilmelerinin “sıradanlaşması,” kimsenin tepki vermemesi.

Şair ise haykırmak istiyor:

“Bırak beni haykırayım, susarsam sen mâtem et;/ Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet,/ Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.” 

Evet; zor zamanda hakikati haykırmak en büyük cihaddır.

Okunma Sayısı: 1319
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nagehan

    4.11.2025 10:28:27

    "Avrupa Birliği, “2025 aktüel durum” açıklamasında Türkiye için “adaylık süreci durduruldu” ...// Ah Erdoğan!.. İşte sırf bu haberler ve 'celladına aşık'/gafil kardeşler sebebi ile elekte yine.. Amma, acil düzeltilmesi gereken hatalar var ki, elenmesi -benzetildiği padişah gibi- an meselesi ki; tarih de tekerrür eder ve fert-toplum, her biri hesabına düşeni -mecbur- öder..! (!2/216!) // Hürmetler.

  • Recep Ayer

    3.11.2025 19:37:32

    Derler ki merhum Menderes in iktidarının son aylarında darbeden hemen önce kışkırtılan gençler Ankara ve İstanbul da gösteriler düzenlemekteydiAnkara da Menderes kalabalığı görünce her zamanki nazik haliyle arabadan inip ne istediklerini sorar.Gençlerden biri Menderes in yakasına yapışır"Hürriyet istiyoruz" der.Menderes de bir başbakanın yakasına yapışıp hürriyet istemenin nasıl olduğunu sorar.Gerçekten de Türkiye de siyasi alanda değil bazı alanlarda hürriyet açısından bazı sorunları var.Mesela yakın tarihi objektif olarak anlatmaya kalktığınızda sorunlar çıkabiliyor.Onun dışında hangi konularda ifade hürriyetiniz yok ?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı