"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan-ruh-beden, emir ve irade âlemi

Ali FERŞADOĞLU
06 Haziran 2024, Perşembe
Bir soru üzerine bu yazı tedai-i efkar (fikir çağrışımı) ve uzmanlarına ufuk açmak için yazılmıştır.

Çok muhteşem, girift, karmaşık ve bilinmezleri içinde toplayan ruhu anlamak için önce insanın genel olarak mahiyetine bakmak gerekir: İnsan, Kur’an’i tabirle, “Ahsen-i takvimde (en güzel şekilde) yaratıldığı ve ona gayet câmi’ bir istidad (her şeyi kapsayıcı yetenekler) verildiği… bir mu’cize-i Kudret (herbir cihaz ve organı mu’cize olan) ve netice-i hilkat (yaratılışın meyvesidir)…”1

“İnsanın mahiyet-i câmiasında (yani, içyüzü, aslı, künhü, hakikatında) ve istidad-ı hayatiyesinde çok letâif (ince duygular) var.”2 Ve insan, “Cenâb-ı Hakkın antika bir sanatıdır ve en nâzik ve nâzenin bir mucize-i kudretidir ki, insanı bütün esmâsının (isimlerinin) cilvesine mazhar ve nakışlarına medâr ve kâinata bir misâl-i musağğar (küçültülmüş örneği, minyatürü) sûretinde yaratmıştır.”3 İşte böyle bir insanın ruhunun mükemmel tanımı:

“Ruh, bir kanun-u zîvücud-u haricîdir, bir namus-u zîşuurdur. Sabit ve daim fıtrî kanunlar gibi, ruh dahi âlem-i emirden, sıfat-ı iradeden gelmiş, kudret ona vücud-u hissî giydirmiştir, bir seyyâle-i lâtifeyi o cevhere sadef etmiştir. Mevcut ruh, mâkul kanunun kardeşidir. İkisi hem daimî, hem âlem-i emirden gelmişlerdir. Şayet nevilerdeki kanunlara kudret-i ezeliye bir vücud-u haricî giydirseydi, ruh olurdu. Eğer ruh, şuuru başından indirse, yine lâyemut bir kanun olurdu...”4

Ruh, harici vücut sahibi kanun, namus, sabit ve daim fıtrî kanunlar gibi, âlem-i emir ve sıfat-ı iradeyi anlamak için kâinatın “halk âlemi ve emir âlemi” diye tasnif edildiğini bilmek lazım: Halk âlemi; gözle görülen, müşâhade edilen maddi âleme verilen isimdir. Toprak, ateş, su, bitki, ağaç, güneş, gibi. Âlem-i emir ise, kanunlar, yani, komuta âlemidir. Mesela, ruh/duygular, çekim kanunu, ivme kanunu, vs., gibi, Cenab-ı Hakk’ın irade sıfatının tecelli ettiği ve hâkim olduğu âlemdir.

Toprak halk âleminden, yer çekimi kanunu ise, emir âlemindendir. Güneş halk âleminden, cazibesi, yani, çekim gücü emir âlemindendir. Beden halk âleminden, ruh ise emir âlemindendir. Bilgisayardaki programın yazılım kısmına da âlem-i emir, görünen renkli yüzü ise halk ve maddî âlem, diyebiliriz. Halk âlemine ait lâtifeler anâsır-ı erbaa (hava, su, toprak, ateş) ile insanın bedeni, biyo-fizyolojik nefistir.

Tabiattaki tüm kanunlar emrini irade sıfatının hükümran olduğu bu âlemden alır.

Dipnotlar: 

1-Sözler, Enst./intr., s. 289.; 

2-Barla Lahikası, s. 347.; 

3-Sözler, s. 282.; 4-Mektûbât, s. 454. 

Okunma Sayısı: 856
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Müjdat Bayar

    6.6.2024 09:20:33

    Allah razı olsun, çok güzel ve anlaşılır biçimde izah etmişsiniz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı