Bir kardeşimiz, “Bazı kişi, mahfil ve gruplarda hararetle tartışılıp tarih verilirken, 3. Dünya Savaşı’nın patlaması an meselesi!’ diyor. Siz ne dersiniz?” diye sordu.
Dünya çapında sosyolog ve siyasilere malûm olmayan bu hususu hiç bilemeyiz! Ama, size müjde, 3. Dünya Savaşı çıkmayacak! Bunu müneccim hesabıyla değil, ilgili âyet ve hadislerin şifrelerini çözen Bediüzzaman’ın öngörülerinden çıkarıyoruz.
Bediüzzaman’ın insanlık ve İslâm âlemleriyle ilgili yüzlerce müjde ve sosyolojik öngörülerinden birkaçı şöyle:
● 1900’lerde “Avrupa dinsizleri ve ehl-i dalâlet münâfıkları, dehşetli bir surette Kur’ân’a hücumu hengâmında Risale-i Nur o seyl-i dalâlete karşı mukavemet edip, Kur’ân’ın tılsımlarını keşfederek hakikatini muhafaza ediyor.” (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, internet, s. 113)
● 1911’lerde henüz SSCB yokken Rusya’nın üç dehşetli inkılâptan sonra dağılacağını ilân eder: Kat’iyen dinsiz bir millet yaşamaz. Rus da dinsiz kalamaz. Geri dönüp Hıristiyan da olamaz. Olsa olsa, küfr-ü mutlakı kıran ve hak ve hakikate dayanan ve hüccet ve delile istinad eden ve aklı ve kalbi ikna eden Kur’ân ile bir musalâha (barış) veya tâbi olabilir. (Emirdağ Lâhikâsı, s. 311)
“Ateizm artık Rusya’da devlet politikası olmaktan çıktığına göre, Said Nursî’nin ‘Rus da dinsiz kalamaz, Kur’ân’la musalâha veya tâbi olur’ tesbitinin gerçekleşmiş olduğu söylenebilir.” (Rusya Müftüleri Şûrâ Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Marat Murtazin, Yeni Asya/22.10.2008.)
1989-90’larda bu anlayış Demirperde, SSCB şahsında resmen çöker. “Umum Rusya’nın askerî yerlerinde, tahsil yerlerinde dinî dersler başlatılsın” diye emir verilmiş. Putin iktidarı da 2050’lerde Rusya’daki Müslüman nüfusun Rusları geçeceğini buna göre yapılanmaya gidiyor. Bu, “Kur’ân ile bir musalâha (barış) veya tâbi olabilir” keşfinin ayak sesleri değil mi?
● Keza, İslâm ülkelerinin bağımsızlıklarını kazanacaklarını, hatta hangi metotlarla bunu gerçekleştireceklerini keşfeder. (Sünûhat, s. 84)
"İşte Hindistan, İslamın müstaid bir veledidir; İngiliz mek- teb-i idadîsinde çalışıyor. Mısır İslamın zekî bir mahdumudur; İngiliz mekteb-i mülkiyesinden ders alıyor. Kafkas ve Türkistan İslamın iki bahadır oğullarıdır; Rus mekteb-i harbiyesinde talim ediyorlar, ila ahir..." (Tarihçe-i Hayat, s. 70)