Bir kardeşimiz, “Sıkıntı ve haksızlıklar karşısında nasıl hareket etmeliyiz?” diye sordu.
Evvela, meselelere indi, hissi, nefsi yaklaşmamalı. Zira, “Nefis ve hevâ ve his ve vehim bazen aldatıyorlar.”1 Öyle ise, Kur’an “ölçülerini” veren Risale-i Nur zaviyesinden bakmalı.
Saniyen, unutmayalım ki, “Mühim ve büyük bir umur-u hayriyenin çok muzır mânileri olur. Şeytanlar o hizmetin hâdimleriyle çok uğraşır.”2 Zira, “İnsan, imtihan ve hizmet” olan yerde problemlerin çıkması mümkündür ve vakidir. Hem sıkıntı hem de biribirimizle imtihandayız.
Salisen, “Ey imân edenler! Adalet üzere olun ve Allah için şahidlik edin. Kendi aleyhinize veya anne ve babanızla akrabalarınızın aleyhine olsa bile. Hakkında şahidlik ettiğiniz kişi, zengin de olsa, fakir de olsa doğruluktan ayrılmayın. Çünkü ikisini de Allah sizden daha iyi gözetir.”3 mealindeki ayete göre kim ve hangi hadise olursa olsun adaletle yaklaşmalı.
Rabian, “Hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez. Zira, hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra fedâ edilmemek gerektir. Fakat şu hüsn-ü zannınızı kabul etmem. Zira bir müfside, bir dessasa hüsn-ü zan edebilirsiniz. Delil ve âkıbete bakınız.”4
Hamisen, “İnsan, medeni-i bittab olduğundan ebnâ-yı cinsinin (aynı cinsten olanların) hukukunu muhafazaya ve hakkını onlar içinde aramaya mükellef”iz.5
Sadisen, “Bir mâsumun hakkı, bütün halk için dahi iptal edilmez. Bir fert dahi, umumun selâmeti için feda edilmez. Cenâb-ı Hakkın nazar-ı merhametinde hak haktır, küçüğüne büyüğüne bakılmaz. Küçük, büyük için iptal edilmez. Bir cemaatin selâmeti için, bir ferdin rızası bulunmadan, hayatı ve hakkı feda edilmez.”7
Sabian, “Dostlar müteyakkız davranmalı, tâ dostların lâkaydlıklarından ve gafletlerinden, zındıka taraftarları istifâde etmesinler...”8 Biz ehl-i tahkikiz, namzed-i istikbaliz!
Bu ölçülere göre hareket edersek kurtuluruz; yoksa dünyada da ahirette de yanarız!
Dipnotlar:
1-Lem’alar, Enst./inter., s. 170.; 2-Lem’alar, s. 164.; 3-Nisâ Sûresi, 135.; 4-Münazarat, s. 49.; 5-Münâzârât, Enst./intr., s. 137.; 6-Mektubat, s. 57.; 7-bknz., Lem’alar, s. 32.; 8-Mektûbât, s. 345.