Yeni Asya Yönetim Kurulu Başkanımız muhterem İzzet Atik, “Müslümanları ‘manevî deli’ yapan siyaset” başlıklı yazımızdaki yanlış anlaşılmaya müsait ifadelerin tavzih ile tamamlanması gerektiğine dikkat çekti: “Bediüzzaman Müslümanları uyararak siyaset, şiddet/maddî cihad cephesinden geri çekerek eğitiyor…’ Bundan siyasetle hiç ilgilenmemek lâzım, gibi yanlış bir çıkarım yapılabilir…”
Aslında Bediüzzaman ve Risale-i Nur’un içtimaî/siyasî yönü üzerinde yeteri kadar durulmadı. Kimi “siyasal dinci/dindar siyasalcılar” ve onlarla kol kola girip boğazlarına kadar siyasete bulaşan bazı Nurcular da “şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım’ deyip, siyaset topuzunu atarak, iki elimle nura sarıldım” (Mektubat, s. 53) şeklindeki meşhur sözünü kasten çarpıtarak bu sözün nerede, ne zaman, kime, niçin, hangi makam ve bağlamda söylediğini dikkate almadı, “hayse beyse vartalarına” yuvarlandı; “siyasî strateji” ile “siyaset topuzunu” karıştırdı.
Elbette bir müçtehid ve müceddid olarak Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin bu zamandaki içtimaî, siyasî ölçü, prensip ve stratejilerini de belirleyecektir. Ki, 1950’lerde buna şöyle işaret eder: “Büyük kusurlarımdan birtek suçum: Vatan ve millet ve din namına mükellef olduğum büyük bir vazifeyi, dünyaya bakmadığım için yapmadığımdan, hakikat noktasında affolunmaz bir suç olduğuna ve bilmemek bana bir özür teşkil edemediğine, şimdi bu Afyon hapsinde kanaatim geldi.” (Şuâlar, s. 340)
“Euzubillahiminneştani vessiyaseti” diyen Bediüzzaman, Münâzarât, Sünûhat, Hutbe-i Şamiye, Divan-ı Harb-i Örfi, Lâhikalar başta olmak üzere Lem’alar-ve dahi İhlâs Risaleleri’nde-Mektubat-ki, Lâhikalar 27. Mektuptur-Şuâlar isimli temel eserlerinde bu zamandaki içtimaî, siyasî “prensip, ölçü, strateji ve hizmet metotlarını” teferruatlı olarak ortaya koydu. Ve Eski Said Dönem Eserleri’ni mana olarak Risale-i Nur Külliyatı’na koydu, bazılarını tashih ile aynen neşretti.
Ayrıca, istibdat, hürriyet, adalet, meşveret, meşrûtiyet, cumhuriyet, işi ehline verme, parti ve akımları, Demokratlar gibi içtimaî/siyasî bütün mefhumları kullandı, ölçü ve prensiplerini verdi, siyasî aktör ve zihniyetlerini tahlil etti.
Ve net ifadelerle beyan etti:
“Risale-i Nur sadece iman dersi değil, içtimaî ders de verir.” (Hizmet Rehberi, s. 54) “Şu Münâzarât, hem de siyâset tabiblerine, teşhis-i illete dâir hizmet ile mükellef ve muvazzaftır. (Münâzarât, s. 46)