İslâm âleminin en büyük problemi hürriyeti/ meşrûtiyet/ demokrasinin yokluğudur.
Dolayısıyla fikir hürriyeti, şeffaflık, sorgulamak, mihenge vurmak yoktur. Bu ise, “riyaset-i şahsiyeyi, tek kişiyi-imamı, şeyhi, hocayı her kim ise-körü körüne bağlılığı getiriyor. Bunlar da “hatasız ve layüsel” kabul ediliyor. Bu ise, batıl düşünce ve hurafeleri getiriyor. Bu ise, gelişmeyi, ilerlemeyi, terakkiyi durduruyor!
Bazıları da kasten yanlış ve batıl şeyleri yayar. “Hiçbir müfsit/ bozguncu ben müfsidim demez, daima suret-i haktan görünür.” O zaman mihenge vurarak sorgulamalıdır.
Diğer taraftan, her Müslüman, “Emr-i bil-ma’ruf nehy-i an-il-münker, yani, “doğru, iyi, güzel, hakkı emretmek, anlatmak; kötü, yanlış, çirkinden men etmekle” mükelleftir. (Lokman Sûresi, 17)
Ayrıca, Peygamberimizin (asm), “Bir kötülüğü gördüğünüzde elinizle, elinizle düzeltemezseniz dilinizle, dilinizle de düzeltemezseniz kalbinizle buğz edin. Bu da imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, İman, 78) gibi pekçok direktifi vardır.
Namazda bile yanlış yapan imama uyulmaz! Bilâkis namaz içinde uyarılır! Meselâ imam, akşam, yatsı ve sabah namazlarında yanlış, eksik okur veya yapılmaması gereken bir hareket yaparsa cemaat “Subhanellah” diyerek onu ikaz eder.
Meselâ, fazladan secde yaparsa cemaat ona uymaz, bekler. Meselâ, unutarak beşinci rekâta kalkarsa, yani teşehhüdü unutursa, arkadaki cemaat teşehhüdde bekler, onunla kalkmaz. İlaahir!
Namazda bile hata yapan, yanlış okuyan imam düzeltilirse, nerede kaldı ki, sosyal, siyasî, idarî yanlışlar yapanlar düzeltilmesin!
Bununla da mükellefiz zaten:
“Ma’rufa sarılın, münkerden de kaçının!” (Ebu Davud, Melahim 17/4341); diyen Peygamberimiz (asm), mealinin bir bölümünü aktardığımız yukarıdaki âyeti, şöyle de tefsir eder: “Hayatımı kudreti elinde tutan Zat’a yemin ederim ki, ya ma’rufu emreder, münkeri yasaklamaya çalışırsınız veya Allah size, tarafından bir azap gönderecektir. Sonra siz O’na duâ edeceksiniz, fakat duânız kabul edilmeyecektir.” (Tirmizi-Riyazüssalihin-173)
Hürriyet, demokrasi, meşveret, adalet, sorgulama ve şeffaflığın olmadığı yerde yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet alır başını gider. Hürriyet imanın özelliğidir. Şeffaflık, sorgulama hürriyet ile, fikir hürriyeti ile olur.