"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tekbir ve salavatlar eşliğinde, millete takdim edilen kanun!

Şükrü BULUT
11 Temmuz 2025, Cuma
Gençliğimizde Frankfurt’ta; gurbetçi olarak görüştüğümüz ihtilâlci bir bakanımız vardı; M. Özgüneş… Dine mesafeli olduğu kadar; demokrasiden de hazzetmezdi. Avrupa-Türkiye mukayeseli sorularıyla bunalınca; arkadaşlar bizi başkalarıyla kıyaslamayın, biz özel bir ülkeyiz, derdi…

Halkını; dini ve mukaddes değerleriyle aldatan seçilmişlere sahip bir ülke gösterebilir misiniz? Bu iğfalin yalnızca üst idarecilerce olmadığını; şehrin varoşlarından başkente kadar zincirleme sürdüğünü de bilmeliyiz. 

Meselâ İstanbul gibi yeşil ve ağaçlarla süslü çevreye sahip  bir ilimizin cazip köşesini  “gecekonduculara” açmak isteyen muhtarın; öncelikle oraya büyük bir cami yaptığına çoklarımız şahit olmuştur. Cami perdesi arkasında, kısa zamanda yapılacak yeşilkatliamı ve çevre felâketini kapatmak için de, iki-üç muhtarlık daha açarız, gaspedilmiş hazine arazisine… Dinî ve millî değerlerini, Türkiye siyasetçileri kadar hoyratça kullanmış, bir başka ülkeyi tarih henüz yazamıyor. 

Sözü uzatmayacağız. 12 Eylül taşeronu AKP’nin aylardır halktan gizlediği Bill Gates markalı iklim kanunu; ahalinin nazarları LeMan ve İmamoğlu tiyatrolarına çekilmişken Meclisten çıkıverdi. Sakın birileri buna Millet Meclisimizin kanunu demesin… 592 vekilden, ancak 242’sinin reyini almış (yüzde kırka tekabül ediyor) bir yasayı kimse millete maletmemeli. Çok ilginçtir ki; kanun Meclise gelirken Ege’nin ve Akdeniz’in muhteşem ormanları tutuşuyor ve yurdumuzun dörtbir yanında şaphastalığı patlıyor.

1 Mart Tezkeresi, İstanbul Sözleşmesi, AB’ye uyum bahanesiyle zinanın serbestiyeti, LGBT’nin meşruitiyle üniversite hastahanelerimizdeki çocuklarımızın cinsiyet kıyımlarını  sağlayan daha onlarca maddeler gibi; Global Marksistlerin fıtrata ihanet kanununu da tatbikata sokulacak… Dünyanın millî devletleri içinde, global sermayeye teslim olmuşların bir bahanesi de Dünya Bankasından gelecek krediler olmalı. İklim kanununun karşılığı üç milyar dolar geliyormuş, diyorlar. Tıpkı Corona felâketinde DSÖ üzerinden alınan rüşvetler gibi… Şaphastalığı, kuşgribi, delidana ve domuzgribine benzer global felâketlerle ilgilenen Bill Gates grubu hayırseverlerinin. Trakya bölgemizde kurmaya başladıkları sun’î gıda fabrikalarının hikâyesini de başka zaman anlatalım. İklim kanunuyla fıtratı bozma ciheti ise, bu yazımızın konusu  değil.

AKP’nin tarihçesini ve mahiyetini bilen okuyucularımız, bazı hususları daha şeffafça yazmamızı istiyorlar. Hâlbuki ariflere işaret yeterlidir. Global Marksistlerin elli küsur senelik projelerinin çerçevesini zorlayan uçlarına dikkat edenler, millet olarak maruz kaldığımız millî felâketi anlayacaklardır. Bu projede İslamiyet’in ve milliyetimizin; halkın dindar bildiği siyasetçi/bürokratlarca istismarları, projenin tahribatını derinleştirerek zamana yaymıştır: Kur’ân’ın devlet idarecilerince merasimlerde okunması, tesettürlü bakan, bürokrat ve bazı subaylar, dikey mimariye boğdurulmuş şehirlere serpiştirilmiş boynu bükük minareler, hayatı ahlâksız ekranlarla harabeye çevirmiş Netflix/ahlâksız global film endüstrisine rüşvet verilen tarihî diziler ve bilhassa AKP’nin açıkça kontrolündeki dinî cemaat/vakıf görünümlü yapıların sokak faaliyetleri gibi yüzlerce hadise, istismarın biçimini gösteriyor.

Milletimizin yüzde doksan beşi Müslüman ve ekseriyeti de dindardır. AKP’nin din/milliyet perdesindeki rüşvet/adaletsizliklerini dine imale ettiklerinden, dine taraftar olanların yüzdeliği hızlıca eriyor. Bin senedir Kur’ân bayraktarlığı yapmış bu milletin evlâdlarını İslâmiyet’ten soğutarak uzaklaştırmanın vebalini, Mecliste tekbir/salavat çeken AKP vekilleri omuzlayabilecekler mi, acaba?

Biz yalnızca AKP’yi sorumlu tutmuyoruz. 12 Eylül zorbalığını dinî/millî değerleri kullanarak halkımızı iğfal eden tüm siyasetçileri ve özellikle ANAP ile AKP’yi küresel güç odaklarının uygulayıcısı olarak gördüğümüzden, halkımızı iğfalden kurtarmaya çalışıyoruz. Bu bir iddia değil. Turgut Özal’ın “Bir defa delinmekle anayasaya bir şey olmaz” dediği günden, tekbir / salâvat eşliğinde ve ancak 242 AKP’li vekilin reyi ile meclisten geçen İklim Kanununa kadar yapılacak bir tedkikin neticesinde; sözkonusu bu ihtilâl partilerinin yüzlerce kanun ile “millî irademize,” kırk küsur senedir nasıl kastettikleri ortaya çıkacaktır.

Okunma Sayısı: 955
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin T

    11.7.2025 09:04:02

    (2) Bill Gates hayırseverliği perdesi altındaki karanlık oyunlar ve DSÖ rüşvetleri iddiaları... Bunları gündeme getirdiğiniz için minnettarız. En çarpıcı tespitiniz ise şu: "Dindar" görünen siyasetçi/bürokratların İslam'ı ve milliyetçiliği istismarı, bu tahribatı zamana yayarak derinleştirdi. Tesettürlü bakanlar, tarihi dizilerle ahlaksızlığa rüşvet verilmesi, minarelerin gökdelenler arasında kaybolması... Tüm bunlar, milletimizin %95'inin inancını nasıl bir silaha dönüştürdüklerinin kanıtı. Bin yıllık Kur'an bayraktarı bu milletin evlatlarını dinden soğutmanın vebali gerçekten de omuzlarını çökertecek. Bütün bu ikazlarınizin can alıcı noktası ise : Bu ihanet sadece AKP'ye mal edilemez. Turgut Özal'ın o meşum "Anayasa delinir" sözünden bu yana, milli iradeye kasteden tüm ihtilal partilerinin hesabı sorulmalı. Yazınız, sadece bir eleştiri değil; halkı 'iğfalden kurtarma' çağrısıdır. Sesiniz, bu karanlık oyunları gören milyonların sesi mesabesindedir adeta.

  • Hüseyin T

    11.7.2025 09:02:52

    (1) Kaleminize sağlık muhterem hocam! Yıllardır gözümüzün önünde oynanan bu büyük oyunu, perde arkasındaki kirli ilişkileri ve dini değerlerimizin nasıl bir kalkan gibi kullanıldığını bu kadar çarpıcı anlatan nadir yazılardan. "Biz özel bir ülkeyiz" palavralarıyla avutulduğumuz, orman yangınları ve salgınlarla sarsıldığımız günlerde, Meclis'ten sessiz sedasız geçirilen o 'iklim kanunu' maskaralığı... Tam da dediğiniz gibi! Halkın dini duyguları, yeşil katliamların ve hazine talanlarının üstünü örtmek için kullanılıyor. Muhtar örneğiniz, bu ikiyüzlülüğün en müşahhas ispatı. Global sermayenin taşeronluğunu yapanların, "arıflere işaret yeter" dediğiniz o uzun soluklu projelerini teşhir etmeniz çok kıymetli. 12 Eylül'ün mirasçıları olan ANAP ve AKP'nin, milli iradeyi nasıl delik deşik ettikleri, Batı'dan gelecek birkaç milyar dolar rüşvet karşılığında fıtrata ihanet eden yasaları nasıl dayattıkları artık saklanamaz.

  • İbrahim bayhan

    11.7.2025 01:35:04

    592 millet vekilinin bulunduğu bir mecliste 242 kabul oy çıkıyor. geri kalan vekiller nerde idi. neden oylamya katılmıyorlar. bence burda günahın büyük çoğunluğu oylamaya katılmayan vekillerde.

  • İskender

    11.7.2025 00:18:45

    Millete kanunlar perdesinde ihanet eden Akp ile Anap’ı desiseleriyle izah eden muhteşem bir yazı. Allah kalbinin nurunu kemale erdirsin derim.

  • Mustafa coban

    11.7.2025 00:13:47

    Iklim ve cevre konusunda harekete geçmek lazimdir.biz kendi ülkemiz icin daha önce harekete geçmeliydik.maalesef paris iklim kanununa bizde katildik.bunun neler getirecegi bilinmiyor.keṣke kendi kanunlarimizi kendimiz yababilsek.bu kaçıncį avrupa menṣeili kanundur.

  • Süleyman

    11.7.2025 00:13:29

    Sayın Erdoğan, iğfal ve tantanalarla millete yutturulmaya çalışılan İklim Kanunu için milli diyormuş. Bu da kıyametin yedinci büyük alameti olsa gerek.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı