Üstadın “O tablacılara bir fiyat veriyoruz, onlara minnettar oluyoruz; hattâ müstahak olmadıkları pek çok fazla hürmet ve teşekkürü ediyoruz. HalbukiMün’im-i Hakikî, o esbabdan hadsiz derecede o nimet vasıtasıyla şükre lâyıktır.”(Mektubat, s. 471) ifadeleri çok mühimdir.
En küçük bir hediyenin en azından bir teşekkürü gerektirdiği hepimizin malûmudur. Teşekkür etmeksek, kabalık etmiş oluruz. Hatta teşekkürü geciktirdiğimizde dahi önce özür dileriz. Sebebi de zamanında teşekkür etmeyişimizdir.
Birinci sözde ifade edildiği gibi asıl mal sahibinin ne istediğini düşünüp ona göre hareket etmemiz gerekiyor. Genelleme yaparak dahi sayamayacağımız bunca nimeti yaratan Rabbimize nasıl en güzel bir şeklide teşekkür edebilirizi düşünmemiz gerekmez mi? Öyle ya tablacılar başta olmak üzere çoğu zaman hak etmedikleri sayıda teşekkür eden insan o nimetleri yoktan var eden Rabbine teşekkür etmezse nankörlük etmiş olmaz mı? Tablacının sattığı malların bir fiyatı olduğuna göre o malların yoktan var edilip insanların istifadesine sunulmasının fiyatı nedir? Rabbimiz bütün bu nimetler karşılığında bizden ne murat ediyor? Tek kelimeyle özetlemek gerekirse teşekkür etmemizi yani Kendisine şükretmemizi istiyor. Yüksek bir ücret mi istiyor Rabbimiz? Haşa!
Aslında Rab-kul ilişkisine bakıldığında elimizden başka bir şey gelmediğini ve Rabbimizin de elimizden gelen tek şey olan şükrü istediği açıkça görülmektedir. Rabbimiz her türlü eksikliklerden münezzeh olduğuna göre maddî veya manevî karşılığı vermekten âciz olan bizler için yapmamız gereken tek şeye odaklanmamız gerekiyor. O da şükretmektir.
Şükretmekten bizi en fazla alıkoyan gaflette olmamız ve esbabta tesir olduğunu düşünmemiz. Bunu kırmanın en önemli yolu “Mün’im-i Hakikî”den bilmek ve düşünmektir. Bütün nimetlerin hakikî yaratanı ve ihsan edeni Rabbimizdir. Hakikî olmayan tablacılar, ağaçlar vesair esbabın hakikatte hükmü yoktur. Hakikîyi görebilmek için her saniye yaşadığımız ihsanı görebilmek gerekir. Rabbim bütün nimetleri vereni görmeyi ve şükretmeyi cümlemize nasip eylesin inşallah!..