H. MUHARREM OKUR - ARDA BİLİK
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri telif ettiği Kur’ân tefsiri Risale-i Nurlar ile 21. yüzyıldaki hadiseleri de kapsayan güncel meselelere Kur’anî çözümler sunmuş, ayetlerden, hadislerden iktibaslarla günümüze ışık tutmuştur. Hatta Risale-i Nurları okuyan her insaf ehli hiç tahmin etmediği güncel meseleleri bile Risale-i Nurlarda gördüğünde tam bu zamanın ihtiyaçlarını karşılayan bir Kur’ân tefsiri olduğu kanaatine kavuşacaktır.
Bediüzzaman’ın günümüz için de ısrarla vurguladığı, İslâm Âlemi’nin geri kalmasına sebep olan hastalıklardan saydığı ve izalesi uğruna eserler telif ettiği konulardan birisi de mü’minler arasındaki ihtilaflardır. Yani ayrılıklar, birlik beraberlik kuramamak, vs. İslâm tarihi boyunca imtihanlarımızdan birisi olan bu ayrılıklar mâalesef ciğerleri sızlatan hâdiselere sebep olmuştur, hâlâ da olmaktadır. Kur’ân’ın ve Peygamber Efendimizin (asm) uyardığı bu ihtilaflar geçmiş âlimlerin de gündeminde bulunmuş ve bu hâllerden sakınılması gerektiği sıkça belirtilmiştir.
Bu hususta İslâm ahlâkının ve ilim terbiyesinin önemi üzerine çeşitli yazılarda ve sosyal medyada sıkça paylaşılan anonim bir anlatı da şöyle:
“İmâm-ı Şâfiî ile talebesi Yunus, bir meselede ihtilafa düşerler. Yunus, öfkeyle meclisi terk eder ve evine çekilir. Akşam olunca kapısı çalınır.
— Kim o?
— İmâm-ı Şâfiî
Yunus kapıyı açar, hocasını karşısında görünce mahcup olur. İmâm-ı Şâfiî der ki:
"Ey Yunus! Bizi birleştiren yüzlerce mesele dururken bir mesele mi bizi ayıracak?
Üzerinden geçtiğin köprüleri yıkma, bir gün geri dönmen gerekebilir.
Hatayı nefretle karşıla, ama hataya düşenden nefret etme.
Günaha bütün kalbinle öfkelen, ama günahkâra merhamet et.
Sözü eleştir, ama söyleyene hürmetini koru.
Unutma, bizim işimiz hastalığı tedavi etmektir, hastayı yok etmek değil." (1)
Bu sözler, ilmin vakarını, hikmetin inceliğini gösterir. Kırmak değil onarmak, yıkmak değil yaşatmak hakikî irfanın yoludur…
Evet Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin Uhuvvet Risalesinde de belirttikleri gibi dehşetli çağımızda, dehşetli düşmanlara karşı bizim kuvvetli silâhımız ve siperimiz ve kalemiz; İslâm kardeşliğidir. Bu kaleyi sarsmak vicdana ne kadar sığar? (2)
Dipnotlar:
1-Davet Mektebi, Gemimiz Batmasın-irfandunyamiz.com
2-Mektubat; s.317.