"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Batı’nın Doğu’ya, Doğu’nun Batı’ya açılan kapısı: Malatya

07 Ekim 2014, Salı
Binlerce yıllık tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra eşsiz tabii güzellikler de sunan Malatya, Türkiye’nin dört bir yanına açılan yollarıyla da Batı’nın Doğu’ya, Doğu’nun Batı’ya açılan kapısı konumunda bulunuyor.
On bin yıllık tarihiyle, dünya kayısı başşehri Malatya

Araştırmalara göre 10 bin yıllık tarihi bulunan Malatya eski çağlardan beri Orta Asya ve Orta Doğu – Mezopotamya’dan gelen ticari yolların kesişmesi ve batıya geçit veren bir konumda bulunması sebebiyle, tarihin her döneminde stratejik bir önem taşımıştır. Bölgeye hükmetmek isteyen herkesin dikkatini çekmiş ve gözleri üzerine ve uygarlıkların başlangıç noktası olmuştur. Tarihi İpek Yolu’nun güneye inen bir kolu da buradan geçmiştir. Sırasıyla Asur, Pers, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu ve Osmanlı egemenliklerini yaşamıştır. Karakaya Baraj Gölü altında kalan Cafer Höyük kazılarında çıkarılan M.Ö 8 bin yılına ait buluntular en az 10 bin yıllık geçmişinin olduğunu ispatlıyor. Böylelikle dünyada şehirleşmenin ilk kuruluşu yerlerinden birisidir Malatya. Hz.Ömer (r.a) döneminde ilk kez Müslümanların eline geçen Malatya 1517 yılında Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı ili olmuştur. Bir dönem Maraş eyaletine bağlı olan Malatya, 1847 yılında Harput eyaletine bağlanmış, Cumhuriyet döneminde ise il olmuştur. Türkiye’nin doğu-batı, güney-kuzey bölgelerini birbirine bağlayan kavşakta bulunan Malatya, stratejik önemini bugünde devam ettiriyor. Malatya, zengin tarihi mirası, kültürü, doğal güzellikleri, altyapı potansiyeli, ulaşım avatajı, dinamik ekonomisi ile bir cazibe merkezidir.

Dünyanın kayısı başşehri

Malatya aynı zamanda yetiştirdiği eşsiz kayısı ile dünya kayısı başşehri unvanına sahiptir. Bölgenin en fazla göç alan, hızla gelişen, doğu illerinde en çok motorlu taşıt bulunan, yetiştirdiği devlet, siyaset, sanat ve spor adamlarıyla da sıkça adından bahsettiren bir ilimizdir. İl genelinde kayısı ile birlikte Akçadağ’ın armudu, Hekimhan’ın cevizi, Yeşilyurt’un kirazı, Arapgir’in üzümü, Doğan Şehir’in fasulyesi, Pütürge’nin balı, Doğanyol’un narı, Kale’nin çileği ile birlikte Battalgazi’nin tarihi yerleri ve Arguvan’ın mahalli türküleri meşhurdur. Eğitim ve sağlık alanlarında hızla ilerleyen Malatya, İnönü Üniversitesine bağlı Turgut Özal, Tıp Merkezinde yapılan organ nakilleriyle dünyada adından söz ettiriyor. 2.Organize Sanayi Bölgesinde önemli yatırımlarla istihdam ve üretim her geçen gün artıyor.

Suyu sert, insanı mert
Suyu sert, insanı mert yapısıyla, güler yüzlü, bilhassa yabancılara karşı nazik tavrıyla, misafirlerini en güzel şekilde ağırlayan Malatya’nın mutfak kültürü de zengindir. Kısa bir zaman önce 750 bini aşan nüfusuyla Büyükşehir statüsüne kavuşan Malatya eğer aradığı yönetimi ve hizmet edecek ehil elleri bulursa, daha da gelişecek ve ülkemizin ilk on ili arasına katılacaktır.

Kayısıda neler var?


A, B, C ve P vitaminleri açısından zengin olan kayısı, aynı zamanda bol miktarda demir içerir. Ayrıca magnezyum, kalsiyum, fosfor, kükürt, bakır krom ve manganez mineralleri açısından da zengindir.

Malatya’nın meşhur kayısısının faydaları:


-Kayısı kanseri önler ve tansiyonu düşürür. Bağırsakları iyi çalıştırır ve kilo vermeyi kolaylaştırır.
-Betakoroten kaynağına sahip olduğundan dolayı akciğer ve mide kanserlerinde koruyucu özelliğe sahiptir.
-Yorgunluğu alır.
-Beslenmede yaşlıların potasyum eksikliğini gidererek depresyonda faydalıdır.
-Gırtlak iltihabına ve astıma iyi gelir.
-Kabızlığı önleyicidir.
-Gece körlüğü ve yaşlanmaya karşı vücudu dirençli tutar.
-Beynin düzenli çalışmasına ve stres atmaya iyidir.
-Ülsere iyi gelir. Kan yapımına yardımcı olur.
-Karaciğere iyi gelir, kemiklere faydalıdır.
-Kalp kaslarını kuvvetlendirir ve düzenli çalışmasını sağlar.
-Böbreklerde taş oluşumunu engeller.
-Kuru kayısıda potasyum daha fazladır.


Kayısı nasıl yenmelidir?


Kayısı kuru, yada taze olarak yenildiği gibi reçeli ve kompostosu da yapılabilir. Ayrıca kayısı çekirdeği yağ elde etmek için kullanılır. Kompostosu idrar söktürür ve kabızlığı giderir. Kayısının yemeklerden sonra yenmesi de hazmı kolaylaştırır.

Malatya’nın ilçelerini kısaca tanıyalım:


Akçadağ: Tarihi en eski ilçe Akçadağ’dır. M.Ö 111 yılında Tunç devrinde başlamış. Hitit, Roma ve Bizans devirlerinde devam etmiştir. Ören ve ikinciler höyüğü derin tarihinin canlı şahitleridir. Malatya’ya 37 KM mesafede bulunur. Armudu, Sultansuyu harasında yetişen dünyaca ünlü Arap atları, levent vadisi, zengin tahıl ürünleriyle tanınır.

Arapgir: Çok köklü bir geçmişe sahip olan Arapgir ilçesi çeşitli medeniyetlere sahne olmuştur. Malazgirt savaşından sonra Osmanlı Devletine dahil olmuştur. 1888 yılından beri ilçedir. 1927 yılında Malatya’ya bağlanmıştır. Malatya’ya 120 KM uzaklıktadır. Üzümü, biberi ve çivili ayakkabılarıyla ünlüdür.

Arguvan: Tarihi çok eskilere dayanır. 1071’den sonra Osmanlı’ya bağlanınca Tahir bucağı ile Arapgire başlanır. Cumhuriyet döneminde merkez ilçe, 1954 yılında  da ilçe olarak Malatya’ya bağlanmıştır. Malatya’ya 72 KM mesafede yer alan Arguvan ilçesi, Arguvan ağzı türküleri, balıklı çeşmesi ve vadisi ile tanınmaktadır.

Battalgazi: Eski Malatya olarak da tanınan Batalgazi, eski bir tarihe sahiptir. Adeta bir açık tarih müzesidir. Malatya’nın ilk yerleşim yeridir. Kayısı bahçeleriyle tanınır. Karakaya Barajına sınır komşusudur. Merkeze 10 KM mesafededir. Tarihi Ulucami, Kervansaray, Kanlı Kümbet, Seyyid Battal Gazi, kayısı bahçeleri ve Karakaya Baraj gölü ile tanınır.

Darende:
Çok eski bir tarihe sahiptir. 18. yüzyılda Sivas’a bağlanan Darende, cumhuriyet döneminden sonra 1934’te Malatya’ya bağlanmıştır. Malatya merkeze 112 KM uzaklıktadır. Ulucami, Hacı Müsrif Camii, Somuncu Baba Külliyesi, ve kalesi bedesteni, Günpınar Şelalesi, içmeleri, köprüleri ve Tohma Kalyonu ile ünlüdür.

Doğanşehir: Malatya’ya 60 km uzaklıktadır. Elması, fasulyesi, mesire yerleri ve alabalık üretme tesisleri ile meşhurdur.

Doğanyol:
Malatya merkeze 90 KM’dir. Narı, temiz havası ve tabii güzellikleriyle dikkat çekiyor.

Hekimhan: Merkeze 85 KM uzaklıkta yer alır. Cevizi, tarihi Taşhan, ve Köprülü Mehmet Paşa Camii ile ünlüdür.

Kale:
Merkeze 40 KM uzaklıkta dağınık bir yerleşime sahip olan kale ilçemiz, çileği, kayısı ve mesire yeriyle tanınır. Karakaya Baraj gölüyle çevrilidir.

Kuluncak: Malatya’ya 115 KM mesafede yer alan Kuluncak ilçemiz, Mehmet Halife Türbesi, şifalı hamamı tabii ve temiz havası ile tanınıyor.

Pütürge:
Malatya Merkeze 73 km mesafede yer alan Pütürge, ilçeye bağlı Büyüköz Köyü’ne 8 KM mesafedeki Nemrut Dağı, Şiro Çayı, balı, doğal ve tabii güzellikleri ve virajlı yolları ve dağlarıyla tanınır.

Yazıhan:
Malatya’ya 43 KM uzaklıkta yer alan Yazıhan, tarihi camileri, el dokuma halıları, hayvancılık ve tabii güzellikleriyle tanınır. 1990 yılında içle olmuştur.

Yeşilyurt:
Merkeze 14 KM mesafededir. Kirazı, mesire yerleri, tabii güzellikleri soğuk suları ve eski konaklarıyla tanınır. Gündüzbey Beldesinde şehir suyunun kaynağı olan Kapitaj yer alır.


SON

AHMET KURNAZ
MALATYA

Okunma Sayısı: 2677
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı