"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nurlar’la tanışıyormuşum, ama haberdar değilmişim

02 Ağustos 2019, Cuma
Betül Güleryüz: “Aslında Nurlar’la gayr-ı ihtiyarî tanışıyormuşum, ama haberdar değilmişim. Almış olduğum kitap ve dergilerde sürekli olarak yazıların arasında okuyormuşum. Buna bir arkadaşım vesile olmuştu. Daha sonra derslere katılmaya başladım. Bilinçli olarak okumaya başladım.”

DİZİ-7: AHLEN BAYRAMI
ABDULLAH EFE

***

Üstad Bediüzzaman Said Nursî’yi anma programları çerçevesinde, Avrupa’da her yıl geleneksel hale gelen panellerin yirmincisi bu yıl Kuzey Ren Westfalya Eyaleti’nin küçük şirin bir şehri olan Ahlen’de tertip edildi. Vefatının 59. Sene-i devriyesi münasebetiyle hazırlanan programın konusu “BEDİÜZZAMAN’A GÖRE DEMOKRASİ” idi.

Yediden yetmişe her yaş ve meslekten katılımcının ilgi gösterdiği panel, Ahlen’deki gurbetçiler açısından tarihî bir değere sahip olan büyük şehir salonu Stadthalle’de yapıldı. Konuşmaların yanı sıra kaside ve ilâhilerin, kahramanlık türküleri ve hizmet marşlarının da canlı müzik eşliğinde okunduğu programa hanımlar ayrı bir ilgi gösterdiler. Gerek el emeği Anadolu lezzetlerini sundukları kermeslerinde, gerekse salon süslemelerinde ve çoluk çocuk vakit ayırarak iştirak etmelerinde rengârenk tabloların oluşmasına vesile oldular. Program esnasında heyecanlarına ortak olmak istediğimiz birkaç hanımla yaptığımız söyleşiyi gelemeyenlere bir fikir vermesi açısından istifadenize sunuyoruz. 

- Sizi tanıyabilir miyiz?

İsmim Aynur Göneş. Evli ve üç çocuk annesiyim. 

- Risale-i Nurlar’la nasıl ve ne zaman tanıştınız?

1992 yılında tanıştım. Aklıma ve ruhuma çok hitap etmiştir. Aslında bir arayış içerisindeydim. Tarikata girmeyi düşünüyordum. Ama orada beni tatmin etmeyen bir taraf vardı. Risale-i Nurlar’ı okuduktan sonra hem akla ve hem kalbe hitap eden tarafını gördüm ve böylece onunla tanıştığımı hissettim.

- Risale-i Nur hizmetinde özel bir anınız var mı? Bize anlatabilir misiniz?

Çok özel değil belki, ama benim bütün sorularıma cevap vermesi bile benim için başlı başına bir anı diyebilirim. 

- Risale-i Nur’un İslâm âleminde hak ettiği yere ulaştığını düşünüyor musunuz?

Düşünmüyorum. Bunda ise başta kendim olarak Nur Camiası’nın üzerimizdeki sorumlulukları tam yerine getirdiğimizi sanmıyorum. Menfi bir bakış açısı oluşturmak istemiyorum, ama biraz daha çaba sarf etmeliyiz diyorum. Bir şahs-ı maneviye sahip olduk, fakat hani Peygamberimiz (asm) bir duâsı var ya, “Tembellikten Allah’a sığınırım.” Yine Efendimiz (asm) bir işten yorulunca başka bir işle meşgul ol, diyor. Biz iç meselelerimizle meşgul olmaktan ve tembellikten kurtulamadığımızdan dolayı vazifemizi yerine getiremediğimizi düşünüyorum. Risale-i Nur dem ve damarlarımıza karışıncaya kadar okumamız gerekiyor. Ben Zübeyir Abi kadar olamasam da, kara sevdalıyım. Biz hanımlar olarak küçük şeylere takılmadan dış etkilere kapılmadan sadece iman hizmetiyle meşgul olmamız lâzım diye düşünüyorum. 

                                                            *

- Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

İsmim Betül Güleryüz. Ana sınıfı öğretmeniyim. Daha önce Köln’de yaşıyordum, bir süredir Hamm’a taşındım ve Ahlen derslerine katılıyorum.

- Risale-i Nurlar’la tanışmanız nasıl ve ne zaman oldu?

Aslında Nurlar’la gayr-ı ihtiyarî tanışıyormuşum, ama haberdar değilmişim. Almış olduğum kitap ve dergilerde sürekli olarak yazıların arasında okuyormuşum. Buna bir arkadaşım vesile olmuştu. Daha sonra derslere katılmaya başladım. Bilinçli olarak okumaya başladım. Ve diğer kitapların beni tatmin etmediğini, Risale-i Nur kaynaklı dergi ve kitapların beni doyurduğunu sonradan öğrendim. Bunlardan biri Bizim Aile dergisiydi ve Yeni Asya’daki kitaplar benim açımdan bir basamak oldu gerçekten. 

- Özel bir anınız varsa bize anlatır mısınız?

Aslında Risale-i Nur’un her dersi çok özel ve güzel. Ama ilk dinlediğim derslerden Kuddüs ismini dinlediğimde açılan perspektifi hâlâ unutamıyorum. Çok etkilenmiştim. 

- Sizce Risale-i Nur İslâm âleminde hak ettiği yere gelebilmiş midir?

Okuyoruz, ama çok daha fazla okunması gerektiğini düşünüyorum. Fiilen, halen ve kalen iyi tanıtmamız gerekiyor. 

- Özellikle Avrupa’da yaşayanlar olarak etrafımızdaki yabancılara iyi tanıtmaktan mı bahsediyorsunuz?

Kesinlikle. Gayrimüslimlere karşı sorumluluğumuz çok daha ciddî. Üstadımızın da dediği gibi, nefsini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez. Önce kendi nefsimize okumaya devam edersek, eminim bu yolda çok mesafe kat ederiz. 

- Peki, İslâm âleminin problemlerine karşı Risale-i Nur nasıl çözümler gösteriyor sizce?

Salonda yapılan konuşmalarda da görüldüğü üzere İslâm âleminin problemlerinin çaresi Risale-i Nur’dadır. Özellikle hürriyet ve demokrasi gibi konuların buradan takip edilmesi gittikçe önem kazanıyor. Avrupa’da hürriyetin tanımı başkasına dokunmadığı sürece kişi istediğini yapabilir. Kur’ân’ın hürriyet tarifini yapan Üstadımız ise, kendine ve gayrına zarar vermediğin sürece dilediğini yapabilirsin, tarzında perspektifi genişletiyor. Bu ve bu gibi konularda gayrimüslimlere açıklayıcı olmak buradaki ehl-i İslâm’ın vazifesi elbette. 

- Avrupa Nur hizmetlerinde neler yapıyorsunuz?

Bu bölgeye geleli çok olmadı. Ahlen’deki derslere olabildiğince destek veriyoruz. Biz de Hamm’da yeni bir ders oluşturduk. Az, ama öz bir ortamda tefekkürümüzü şevkle yapıyoruz. Ahlen’i çok takdir ediyorum. Yediden yetmişe her kesimden ehil insanların katılımıyla çok güzel bir hizmet atmosferini burada paylaşıyoruz, elhamdülillah. 

- Söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Temennim şu ki, Risale-i Nurlar çok daha iyi okunup, daha iyi anlaşılmasıdır. Kendi nefsimizden başlayarak okursak çok daha fazla mesafe kat edeceğimizden şüphemiz olmamalı. Hz. Üstadın, “Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemalâtını ef’âlimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyete girecekler.” sözünü daima hatırda tutarak ilerlemeliyiz.

                                                    *

- Bize kendinizi tanıtabilir misiniz?

İsmim Şerife Nur Yaşar. 32 yaşındayım, 3 çocuk annesiyim. Programa Ahlen’den katılıyorum. 

- Risale-i Nurlar’la ne zaman ve nasıl tanıştığınızı kısaca anlatabilir misiniz?

Ben aslında Risale-i Nurlar’ın içinde doğdum diyebilirim. Bu nimete babam ve annem sayesinde kavuştum elhamdülillah.

- Hizmet olarak ne gibi faaliyetler gösteriyorsunuz?

Ahlen’liler olarak faaliyetlerimiz bol Allah’a şükür. Haftanın iki günü hanımlara, bunun yanı sıra genç evli ve genç kızlara Cuma akşamları derslerimiz oluyor. Hafta sonu ise küçük çocuklara eğitimlerimiz oluyor. Ben de eğitimci olarak yardımcı olmaya çalışıyorum. İlkokul yaş grubuna ezber ve fıkıh dersleri yapıyoruz.

- Biz de maşallah diyoruz. Eklemek istediğiniz bişey var mı?

Bütün kardeşlerimden ricam herkes elinden geldiğince Risaleleri okumaya ve anlamaya, ayrıca keşfetmeye ve uygulamaya çalışsın. Anlamıyorum demeyin, okudukça anlaşılır. Hiç olmazsa ruhunuz anlıyor. Allah herkesi bu eserlerle tanıştırsın diye duâ ediyoruz.                                                   

- Sizi tanıyalım efendim?

İsmim Seher Kurnaz. Ispartalıyım. 4 çocuk annesiyim. 82 yılından beri Ahlen şehrinde ikamet ediyorum. 

- Risale-i Nurlar’la tanışma hikâyenizi kısaca bize anlatabilir misiniz?

Risaleler’le 1984 yılında Şükrü Abi vasıtasıyla tanıştık. 88’den bu yana da daha yoğun bir şekilde hizmetlere katılmaya çalışıyorum, elhamdülillah.

- Bize şöyle kısaca bu hizmetin buralara nasıl yerleştiğini anlatabilir misiniz? Nasıl aktarıldı yeni nesillere, nasıl yayıldı?

Burada başta Hayriye kardeş ve bazı saffı evvel gurbetçi ablalarımızın öncülüğünde evlerini açarak yaptıkları desteklerle başladı. Kısa sohbetler ve Kur’ân okuma, Cuma saati toplantılarıyla önce evlerde başladık. Gittikçe çoğaldık ve kendimize ait küçük bir dershane tuttuk. Şimdi ise büyük bir merkezimiz ve kalabalık derslerimiz, öncekinden çok daha yoğun faaliyetlerimiz var elhamdülillah. Bu son halimize gelişimiz zaman aldı, ama çok güzel oldu. Şu an her sahada çok verimli eğitimler veriliyor. Eğitimci kardeşlerimiz hiçbir maddî karşılığı olmadan hizmetlere destek veriyorlar. Allah onları Cennette mükâfatlandırsın. Bizler de işte inşallah onların yanında olmaya çalışanlar olarak Cennete de yanlarında gideriz. 

- Bize söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Gerçekten bu cemaatte olmaktan çok mutluyum. Çok şükrediyorum. Bazen Türkiye’ye izne gittiğimde burayı cemaatten dolayı çok arıyorum. Aileden daha çok yakın olduk birbirimize burada. Özellikle vatandan uzak bu topraklarda öyle sımsıkı sarılmışız ki birbirimize, bir ay izindeyken ayrılsak özlüyoruz. 

- Bugünkü panel hakkında ne düşünüyorsunuz?

Panelimiz bu sene burada bir ilk oluyor. Yani Stadthalle’de. Çok güzel geçtiğini düşünüyorum. Bütün kardeşlerimiz ellerinden gelen yardımı esirgemediler sağ olsunlar. Burada bir iştirak-i amal misali yaşadık bugün. Herkes bir şeyler yaptı getirdi, çok büyük bir bolluk ve berekete şahit olduk. Program akışı derseniz harika gidiyor. Katılımın daha fazla olmasını beklerdik, ama yine de içerisi dışarısı dopdolu. 

Bütün emeği geçenlerden Allah razı olsun.   

- Önce sizi tanıyalım mı?

Ben Nurdan Kuşe. Fransa’dan geliyorum. 28 yıldır Paris’teyim.

- Maşallah. Bize kısaca Nurlar’la ne zaman tanıştınız, bahseder misiniz?

Gözümü Risale-i Nurlar’la açtım desem yanlış olmaz. Şuurlu bir şekilde ise 28 yaşından sonra muhatap oldum. 

- Fransa’da nasıl ve ne gibi faaliyetler gösteriyorsunuz?

Fransa’da iki katlı bir dershanemiz var. Bir katı beyler, diğerini hanımlar kullanıyor. Haftanın 5 günü yediden yetmişe derslerimiz oluyor. Güzel de gidiyor elhamdülillah. Daha önce Nurlar’ı hiç duymamış kişiler, bugün dershanemizde hizmetin içinde vazife yapıyorlar. Öncesinde evlerde devam ediyordu, sayımız arttınca evlerde zor olmaya başladı. Rabbim mahcup etmesin, gittikçe sağlam bir şekilde büyüyoruz, çok şükür.

- Risale-i Nur’un İslâm âleminde hak ettiği yere ulaştığını düşünüyor musunuz?

 Düşünmüyorum. Aslında bütün İslam âlemini ayağa kaldıracak eserler bunlar. Ama henüz keşfedilmediğini görüyorum. İnşallah bir gün hak ettiği yeri bulacak, ama burada biz Nur Talebelerine çok görev düşüyor. Hem lisan-ı hal hem de kal ile Risale-i Nur’u hem dünyaya hem İslâm âlemine kazandırıp ulaştırmamız gerekiyor.

- Bunun için bize hangi görevler düşüyor dersiniz?

Bıkmadan, usanç göstermeden anlatmak gerekiyor diyorum. Nurlar’daki ümitle, şevkle hale mutabık bir şekilde ulaştırmamız elzemdir. 

- Peki, İslâm âleminin problemlerine Risale-i Nur’da ne gibi çözüm görüyorsunuz?

Risale-i Nur’da İslâm âleminin problemlerini çözecek tek bir kelime var: Uhuvvet. Yani muhabbete muhabbet, adavete adavet. Bu duyguları mabeynimizde yerleştirirsek birlik ve beraberlik o zaman olacak inşallah.

- Nurlar’ı bu zamanın gençlerine nasıl yakınlaştırabiliriz?

Onların baktığı pencereden bakmamız gerekiyor. Sefahatin içindeki kötülüğü, elemi yaşarken hissettirebilmek önemli. Yani gençlere, hevesatlarının neticesindeki ahirette ve bu dünyada nasıl acılar getirdiğini onların anlayacağı şekilde Nurlar’dan istifade ederek anlatmak, ikna etmek gerekiyor. 

- Evet, bugün panel günümüz. Nasıl buldunuz bu anma programını?

Yaklaşık 15 yıldır devam ediyor sanırım. Her yıl sabah erkenden yollara çıkıp geliyoruz. 500-600 km yolu her yıl büyük bir şevkle aşıyoruz. Ve aynı yolu mutlulukla geri dönüyoruz. Çünkü kardeşlerimizle karşılaşıyor, uhuvveti bil fiil yaşıyoruz elhamdülillah. Böylece o uhuvvetle imanımız güçleniyor ve Risale-i Nur’a bağımız artıyor. Şevk alıp şevk veriyoruz. Allah emeği geçenlerden ebeden razı olsun. Son olarak şunu söylemek isterim ki, Risale-i Nur’a talebe olmak büyük bir şereftir. Cenab-ı Hak bunun hakkını verebilenlerden eylesin bizi inşallah.

- Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Huriye Üçkuyu. Denizli’den geliyorum. 1986’dan beri mensubu olduğum cemaatimizdeki arkadaşlarımı buraya görmeye geldim.

- Ne zamandan beri Risaleleri tanıyorsunuz?

Aslında 86’dan beri Almanya’da zaman zaman bir araya gelip dersler yapıyorduk. Ben şimdi 3 senedir çoğunlukla Türkiye’de yaşıyorum. Burada Remscheid şehrinde kalıyordum. Maalesef orada hizmetler inkişaf edemediği için biz de Köln, Düsseldorf ve Ahlen’e ders dinlemeye gelirdik. 

- Bize anlatabileceğiniz bir anınız var mı?

Tam olarak bir anı diyemeyiz belki, ama benim şahsen okumuş yazmışlığım yok. Ben Risale-i Nurlar’ı ancak severek dinlemeye geliyorum. Buralarda bulunan herkesi çok seviyorum yüzden kermeslere, böylesi özel günlere mutlaka katılmaya çalışıyorum. Daha önceki panellerimiz de çok güzel olmuştu. Bu gibi programlarda birlik beraberlik ruhu çok önemlidir. Bizi birbirimize bağlayan bu görüşmelerde katılıma mümkün olduğu kadar dikkat etmemiz, önemli bir işimiz yoksa hatta varsa da erteleyip iştirak etmemiz lâzımdır. Ben şahsen ta Türkiye’den bu programı hesap ederek buralara geldim. Avrupa’daki gençler bizden daha kolay gelebiliyorlar yollar, mesafeleri. Meselâ sizler çocuktunuz, şimdi çocuklarınızla buradasınız. Bunlar çok değerli şeyler.

- Gençlere Risale-i Nurlar’la ilgili bir tavsiyeniz var mı?

Gençler bol bol okuyup anlamaya çalışmalarını, uygulayıp da topluma böylece karışmalarını çok istiyorum. Gerek yılbaşı, gerek bahar ve Üstadımızı anma günlerinde daha çok genç görmek dileklerimin arasında. Bizim gençliğimizde bambaşkaydı tabi muhabbet. Gurbetin sıkıntılarını birlikte cemaatimizle aştık. Şimdi de öyle olsun diye duâ ediyorum.

-SON-

Okunma Sayısı: 6493
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı