"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sağlam duruş imanla olur

08 Şubat 2022, Salı
Bediüzzaman’ın müdafaalarda ortaya koyduğu psikolojik olarak sağlam duruşun referansları iman, tevekkül, iyimser-pozitif bakış açısı, duygulara hakim olmak ve şahs-ı manevînin gücüne yaslanmaktır.

Dizi: Bediüzzaman Said Nursî’nin Müdafaaları
Risale-i Nur Enstitüsü - 6

***

Söz alan Av. Hamza Kara da; Üstad’ın savunmalarında ‘Rabbinin yolunda hikmet ve iyiliği öğütleyerek…’ hitabının gereğini her şartta yerine getirdiğini söyledi. 

Kara şunları ifade etti: “Üstad İstanbul’a geldiğinde meselelerin içerisine giriyor. Sosyal çalkantıların sebebi olan meselelerin savunmasına gazetelerde başlıyor. Hukuk-u umumiye sayılan gazetelerde temel tartışma meselelerini açıklığa kavuşturarak yol gösterici bir tavır takınıyor.  

Birçok makalesinde İslâm toplumlarının temel meselelerine dikkat çekiyor ve çözüm önerileri sunuyor. Makalelerinde geri kalış sebeplerimizi ve terakki edebileceğimiz hususları dile getirir. Kürtleri meşrûtiyete hazırlarken meşrûtiyetin dinî kaynaklarını açıklar. ‘Kürtler Neye Muhtaç’ makalesinde de benzer şekilde Kürtlerin fıtrî ahvallerini ortaya koyarak kendi coğrafyasının müdafaasını yapmakta, o toprakların temel meselelerine dikkat çekmektedir. 

Başka bir makalesinde de milletvekillerine hitap ederek, istibdadın sonuçlarına dikkat çekmekte ve İslâm’ın bundan kurtulması gerektiğini vurgulamaktadır. Bunun gibi Osmanlı dönemindeki çalkantıları izale edecek temel değerleri izah etmiştir.”

Bir diğer konuşmacı Muhammet 

Alpaslan çalışmasında; Bediüzzaman Said Nursî’nin tazyiklere, baskılara ve anti demokratik anlayışlara karşı müdafaalarındaki kararlılığın özünü oluşturan temel hususiyetleri incelediğini söyledi. 

Hayatının temeline yerleştirdiği nokta-i istinadı ve nokta-i istimdadı olan iman düsturu, gaye-i hilkat, ölüme bakış açısı ve zahiren perişan bir halde iken hislerini kontrol etmesi, pozitif ve iyimser bakış açısı gibi konuları ve bunları hayatına uygulamasının son derece dikkat çekici olduğunu ifade eden Alpaslan, bu yönüyle müdafaaların günümüz için çok fazla önem teşkil ettiğini söyledi. 

Alpaslan özet olarak şunları ifade etti: “Her bir Müslüman kendisini nasıl müdafaa etmesi gerektiğini bilmelidir. Müdafaa etmek çok meşakkatli, zahmetli ve bir o kadar da elemli olmasının yanı sıra psikolojik sağlamlığı ve sebat gücünü beraberinde gerektirmektedir.

İnsanı yaratan Allah (cc), insana birçok maddî ve manevî cihaz vermiştir. Bizlere de bu verilen maddî ve manevî cihazları ve kaynakları iyi kullanmak düşer. Fertte psikolojik sağlamlığı neyin harekete geçirdiği üzerinde birçok tartışma vardır. Psikolojik sağlamlık noktasında Bediüzzaman’ın hayatı ve savunmaları bize önemli ipuçları sunmaktadır. Bediüzzaman’ın psikolojik olarak sağlam duruşunun referanslarını beş maddede izah etmek mümkündür. 

Birinci referans ve ön şart imandır. İkinci referans tevekkül, üçüncüsü iyimserlik ve pozitif bakış, dördüncüsü duygulara hakim olmak ve beşincisi de şahs-ı manevinin gücüne yaslanmaktır.”  

Harran Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Veysel Kasar, “Bediüzzaman Said Nursî’nin ve Nur Talebelerinin Müdafaalarında Dinî Dinamikler” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Çalışmasının ‘gizli cemiyet kurmak, dini siyasete alet etmek’ gibi suçlamalara maruz kalan Bediüzzaman’ın ve onun talebelerinin müdafaalarında hedef, niyet ve hareket noktalarını tesbite yönelik olduğunu belirten Kasar; Bediüzzaman’ın hayatından kesitler sunarak başlıklar halinde Bediüzzaman’ın temel tartışma konularındaki yaklaşımına dikkat çekti. 

Bunlardan bazılarını ‘Meşrûtiyeti İyilikleri ile Birlikte Kabul’, ‘Meşrûtiyeti Şeriat Namına Sahiplenmek’, ‘İstibdadın Şeriatla İlgisi Olamaz’, ‘Dört Mezhep Meşrûtiyete İmkân Verir’, ‘Tenkitlerde Esas Muharrik Vicdan Olmalı’, ‘Yanlış Kıyas İle Millet Yönlendirilemez’, ‘Mukaddes İsimler Tahsis Kabul Etmez’, ‘İslâm Kardeşliği Herkese Gerekli’, ‘Emniyeti ve Asayişi Savunmak’ başlıkları altında inceleyen Kasar, Cumhuriyet Dönemi mahkeme müdafaalarında Said Nursî’nin ve onun talebelerinin yaptıkları savunmalarda dört temel saikin öne çıktığını söyledi. 

Kasar, bunlar ise:

1- Hukukun temel ilkelerini hatırlatmak, 

2- Dinin kutsal değerlerinin varlığına ve önemine dikkat çekmek, 

3- Ülkenin zararına olan tehlikeleri ve riskleri göstermek,

4- Vatanın ve milletin faydasına olan hususları gündeme getirmek ve göstermek olarak tesbit ettiklerini dile getirdi. 

Ankara’dan programa katılan 

Av. Ali Bengi de özetle şunları ifade etti: “Dünya hukuk tarihinde yaklaşık 2000 civarında dâvâya konu olup da hakkında müsbet karar alınmış ve legalitesi, meşrûluğu bu kadar sabit olmuş ikinci bir örneği olmayan; Risale-i Nurlar’ın müellifi Bediüzzaman Hazretleri, sadece  Kur’ân-ı Kerîm’in asrımıza bakan tefsiriyle değil bütün bir hayatıyla verdiği mücadeleyle de, esası iman kurtarma olan bir dâvânın müdafii olmuştur.

Öyle ki Mutlakiyet, Meşrûtiyet ve Cumhuriyet dönemlerini yaşayıp, zamanından ve mekânından bağımsız olarak; gerek at sırtında Rus cephesinde gerek İngiliz işgali altında İstanbul’da yazdığı eserleri (İşaratü’l-İcaz, Hutuvat-ı Sitte vd.), gerek gezdiği ilim meclislerinde ve aşiretler arasında derledikleri (Münâzarât, Muhakemat) gerekse de Divan-ı Harbi Örfî, Eskişehir, Denizli, Afyon Mahkemeleri gibi mahkemelerdeki müdafaalarıyla, yegane önemi dâvâsına vermiştir. 

Van Kalesi’nden düşerken dahi ‘Dâvâm!’ çığlığı ve kurtuluşu dahi aslında bu dâvâdaki samimiyetinin, ihlâsının ve duruşunun (müsbet hareket) bir kerameti olmuştur. Dahası sadece kendini yahut yaşadığı dönemleri değil, bugünleri de yarınları da aydınlatacak bir sırla; adalet-i mahzanın, hürriyet-i meşrûanın ve sulh-u umuminin de yolunu açmaya namzet bir misyon, vizyon ve yöntem öngörmektedir.

Türk hukuk tarihi bakımından ise bu Üstad’ın hukukî süreci; tezlere ve monografilere konu olacak hak ihlâlleriyle olsun, uygulanan maddî ve şeklî hukuk bakımından olsun müstesna bir yere sahiptir. Öyle ki yargılama hukuku, hukuk felsefesi, sosyolojisi, savunma psikolojisi ve metodolojisi ile mukayeseli hukuk gibi disiplinler arası çalışmalara da kaynaklık edecek nitelikte bir orjinalliği mevcuttur. Bu çalıştayların bu çabalara bir örnek teşkil etmesi ise en büyük dileğimdir.”

İzmir’den programa iştirak eden Av. İbrahim Ünal ise, Bediüzzaman Said Nursî ve onun öncüllerinde ‘sivil itaatsizlik’ eylemlerini konu aldığı çalışmasını şöyle özetledi (bilmana): ‘Ben sizin dünyanıza karışmadım, münzevî yaşadığım halde siz hangi hakla bana müdahale ediyorsunuz? Biz müsbet hareket ediyoruz, sizin dünyanıza karışmıyoruz. Siz de ahiretimize karışmayın’ yaklaşımı Bediüzzaman’ın savunmalarında dayanak yapılan haklı bir yaklaşımdır.

Bediüzzaman, inançsızlık cereyanlarının yeryüzünü tehdit ettiği bir zamanda Kur’ânî hakikatleri yeni bir tecditle insanlara sunmaya çalışmış; iman kurtarma gayesi gütmüş; inançsızlık anlayışlarını çürütmüştür. Pasif direniş diyebileceğimiz bir şekilde de, zorlamalara boyun eğmemiş; dayatmalara tabi olmamıştır. 

Bediüzzaman’dan önce de pasif direnişler, mücadeleyi haklı bir zeminde götüren hareketler vardır. İslâm tarihinde de bu vardır. Ebu Zer Gıfari’nin iktidara eleştiri yöneltmesi gibi benzer örnekler vardır. Bediüzzaman da şiddete başvurmadan, müsbet hareket prensibi çerçevesinde temel eleştirilerini yapmıştır.”

DEVAM EDECEK

Okunma Sayısı: 2193
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı