"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Savaş mı, barış mı? Hudeybiye’den Gazze’ye bakış (2)

Osman ÖZTÜRK
15 Ekim 2025, Çarşamba
Uluslararası meşruiyetin arttırılması:

Peygamberimizin Mekkelilerle yaptığı antlaşma, Müslümanların artık siyasî bir özne olarak tanındığını da gösterdi. Hudeybiye, İslâm toplumunun diplomatik sahada varlık göstermesinin ilk adımıydı. Hamas ve Filistin yönetimi, bölgesel aktörlerle birlikte Batılı ülkelerle daha kapsamlı diplomatik ilişkiler geliştirerek uluslararası hukuk zemininde güçlü bir aktör haline gelebilir.

Toplumsal ve kültürel etkileşimin açılması: Hudeybiye sonrasında İslâm, düşman kampına temas ederek onları içeriden dönüştürdü. Gazze’nin uzun süreli bir barış süreciyle dış dünyaya açılması, eğitim, medya, kültür ve ticaret yoluyla Filistin davasının daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayabilir.

İç siyasî birliğin sağlanması: Hudeybiye sürecinde Müslümanlar kendi içlerinde bütünlüklerini koruyarak hareket etti. Bugün Gazze’nin karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan biri, Filistin içi siyasî bölünmüşlük ve ortak bir vizyon eksikliğidir. Barış süreci, bu iç birliğin yeniden inşası için de bir zemin olabilir.

Direniş mi, diplomasi mi?

Peygamberimizin (asm) Hudeybiye politikası, direnişten vazgeçmek anlamına gelmiyordu. O, savaş kapasitesini korudu; ama zamanlamayı değiştirdi. İki yıl sonra Mekke fethedildiğinde bu stratejik sabrın meyveleri görüldü. Filistin için de askerî direnişin yanı sıra, diplomatik direniş ve barış süreci üzerinden stratejik kazanımlar elde etmek mümkündür. Hamas, askerî kanadını tamamen tasfiye etmek yerine, siyasî kanadını güçlendirip uzun vadeli bir ateşkes ve yeniden yapılanma sürecine öncülük edebilir.

Hudeybiye’den ilhamla Gazze için şöyle bir yol haritası çizilebilir:

Uzun vadeli ateşkes (Hudna): En az 5–10 yıllık bir ateşkes anlaşmasıyla Gazze’deki yıkımın onarılması ve ekonomik kalkınma sağlanabilir.

Uluslararası garantörler: Türkiye, Katar, Mısır gibi bölgesel güçlerin ve BM’nin garantörlüğünde yapılacak bir anlaşma, Hamas’ın güvenlik endişelerini azaltabilir.

Siyasî meşruiyetin güçlendirilmesi: Hamas, seçilmiş temsilciler olarak siyasî bir kimliği öne çıkarabilir; silâhlı mücadeleyi ise savunma doktrini olarak yeniden çerçeveleyebilir.

Toplumsal kalkınma programları: Eğitim, sağlık ve altyapı alanlarında barış süreci boyunca yoğun bir yatırım planı uygulanabilir.

Uluslararası kamuoyunun dönüştürülmesi: Hudeybiye sonrası Mekkeliler İslâm’ı tanıma fırsatı buldu; benzer şekilde Gazze’nin barış süreci, dünya kamuoyuna Filistin halkının meşru taleplerini daha açık biçimde gösterebilir.

Sonuç olarak; Hudeybiye Antlaşması, tarihin yalnızca meydan savaşlarıyla yazılmadığını, sabır, diplomasi ve stratejik aklın da büyük zaferlerin önünü açabileceğini gösterir. Bugün Gazze’deki Filistinliler için bu tarihî örnek, bir geri adım değil, akıllı bir ilerleme stratejisi olabilir. Peygamberimizin (asm) Hudeybiye’de gösterdiği vizyon, Hamas ve diğer Filistinli aktörlere, silâhlı direnişi diplomatik manevralarla destekleyen bir yol haritası sunmaktadır. Böyle bir politika, Filistin davasını hem içeride güçlendirecek, hem de uluslararası arenada hak ettiği desteğe kavuşturacaktır. Gerçek zafer, bazen sessizce atılan stratejik adımlarla gelir. Hudeybiye bunu kispatlamıştı. Belki Gazze için de şimdi böyle bir dönemin kapısı aralanabilir.

Okunma Sayısı: 228
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı